705 insanı tek başına öldürdü, onu sadece 1 kişi vurabildi! 'Beyaz Ölüm' kabusları oldu
Ormanda bulunan garip bir şey Rusları avlıyordu ve yüzlerce askeri öldürmüştü. Bu durum onları çok zor duruma soktu ve önlem almak kaçınılmaz oldu. Rusya'nın Finlandiya'yı işgali sırasında Fin ordusunda görev yapan ve 'Beyaz Ölüm' olarak adlandırılan Simo Hayha 705 insanı öldürdü, onu ise yalnızca bir kişi vurabildi...
Derleyen: Özge Seren Doğu
Simo Hayha, 1905 yılında bugünkü Rusya-Finlandiya sınırına yakın bir bölge olan Rautjarvi’de doğdu. Bir çiftçiydi ve günün büyük kısmını köyünde geçirirdi. Ancak Simo’nun başka bir özelliği daha vardı. O da harika bir avcı ve kayakçı olmasıydı.
EFSANE HALİNE GELDİ
Silahlarla arası çok iyiydi. Birçok yarışmaya katılmış ve birinci olmuştu. Evinin içi madalyalarla doluydu. Viipuri ilindeki atıcılık sporlarında adeta bir efsane haline gelmişti. 20 yaşına geldiğinde ise askere gitti. Simo Hayha, Fin Milis kuvvetlerine katılan en başarılı keskin nişancı oldu.
ORDUYA KATILDI
Nerdeyse 20 yıl sonra 1939 yılında Ruslar, Simo’nun ülkesi olan Finlandiya’yı işgal etti. -40’ları gören soğuk hava, savaşın çok çetin geçmesini sağlıyordu. O yılda hala çiftçilik yapan Simo Hayha, ülkesi için bir şeyler yapmak zorunda olduğunu biliyordu. 34 yaşında Finlandiya Ordusu’na yazıldı ve keskin nişancı olarak görev aldı.
AĞZINA KAR KOYUYORDU
Simo Hayha tamamen beyaz kamuflajlı üniformasını giyerek dondurucu soğuklara sahip savaş bölgesine gider ve kendisine en uygun bekleme noktasını seçerdi. Silah patlarken Simo’nun yerini düşman askerlere belli edebilirdi. O yüzden Simo önüne büyük bir kar kitlesi dizer ve o şekilde atış yapardı.
Düşman yaklaştığında nefesini gizlemek için ağzına kar koyardı. Ayrıca nefesini de olabildiğince karın içinde alırdı çünkü ona göre nefes buğusu bile bulunduğu lokasyonu açığa çıkartabilirdi.
‘BEYAZ ÖLÜM’ ADINI ALDI
Simo Hayha kısa bir süre sonra 'Beyaz Ölüm' ismini aldı. Böyle bir başarı daha önce hiç görülmemişti. Bir savaşta en çok düşman askeri öldürme rekorunu 505 düşman askeri öldürerek kırdı. Ayrıca daha sonra hafif makineli bir tüfek olan 9 mm Suomi ile 200 düşman askeri daha öldürdüğü teyit edildi.
705 İNSANI ÖLDÜRDÜ
Böylece toplam öldürülen asker sayısını 705'e çıkartıp bu sayıya 100 günden daha az bir sürede ulaşmış oldu.
Silah arkadaşlarına göre bu rakam daha fazla olabilirdi ama asla daha az değildi. Gün ışığının çok az olduğu günlerde bile ortalama 7 düşman askeri öldürdü. Bir günde en fazla 25 Sovyet askeri vurdu.
HİÇBİR DÜRBÜN KULLANMIYORDU
Rus yapımı olan Mosin-Nagant tüfeği ile bu sayıya ulaştı. Ayrıca hiçbir dürbün kullanmadı. Bunun sebebi ise mevcut olan optik dürbün yüzünden nişan alıp atış yapmak için kafasını daha yukarı çıkarması gerekirdi bu da hedef olma riskini arttıran bir dezavantajdı; ayrıca mevcut optik dürbün buğulanabilir ya da dürbüne vurabilecek bir ışığın yansıma yüzünden yerini belli edebilirdi.
HEP AYNI SİLAHI KULLANDI
O dönemde çok daha gelişmiş silahlar da vardı ancak Simo eğitimini almadığı için riske girmedi ve hep aynı silahı kullandı.
RUSLAR SİMO'NUN PEŞİNE DÜŞTÜ
Sovyetler Birliği keskin nişancılar konusunda çok uzmandı. Keskin nişancılardan oluşan büyük bir birlikleri vardı. Ve bu birliklerde kadın keskin nişancılar da vardı.
Simo Hayha'nın bu başarısı, Rusları çok geçmeden ona karşı bir önlem almaya zorladı. Ormanda bulunan garip bir şey Rusları avlıyordu. Bu durum Rusları çok zor duruma soktu. Keskin nişancılar artık gözünü Simo'ya dikmişti. Ruslar birçok kez özel birlikler hazırlayıp onu öldürmeye çalıştı. Ama ekipler her defasında adeta Simo'nun önünde diz çöküyorlardı.
ÇENESİNİN SOL ALTINDAN VURULDU
Ama Mart 1940'ta Simo Hayha için tehlike çanları çaldı. Bir Rus askeri çenesinin sol altından Simo'yu vurdu. Askerler tarafından bulunduğunda yüzünün altı parçalanmış ama ölmemişti.
Kendine geldiği gün olan 13 Mart günü ilan edilen barış antlaşması ile savaş sona erdi. Bu olayın sonrasında aldığı yaralanmalar yüzünden öldüğü söylentisi yayıldı ve herkesin kulağına gitti.
HİÇ KİMSE BU KADAR HIZLI TERFİ ALMAMIŞTI
Simo Hayha uzun tedaviler ve ameliyatlar geçirdi. Uzun bir zaman sonra yeniden hayata tutunmaya başladı. Savaştan kısa bir süre sonra, Mareşal Carl Gustaf Emil Mannerheim tarafından onbaşı ve ardından da asteğmen rütbesine terfi ettirildi. Daha öncesinde Finlandiya Askeri tarihinde hiç kimse bu kadar hızlı bir şekilde terfi almamıştı.
SAVAŞ NOTLARI ORTAYA ÇIKTI
'Beyaz Ölüm' Simo'nun savaş sırasında yazdığı notlarda sürekli kendisi ve silah arkadaşlarıyla dalga geçtiği, savaşı esprili bir dille anlattığı öğrenildi. Not yazmak belki de savaş psikolojisinden sıyrılıp kendisini toparlaması için sığındığı bir limandı.
Savaş sona erdikten sonra Simo yeniden çiftlik hayatına döndü. Sessiz sedasız kendi halinde bir yaşam sürdü. Başarılı bir geyik avcısı ve köpek yetiştiricisi oldu.
‘ÖLDÜRDÜĞÜN KİŞİLER İÇİN PİŞMAN MISIN?’ SORUSU
1998 yılında kendisine nasıl böyle iyi bir atıcı olduğu sorulmuştu. Bu soruya cevabı 'Sadece pratik yaparak' olmuştu.
Bir diğer soruda ise öldürdüğü kişiler için pişman olup olmadığı soruldu. Buna yanıtı da şuydu:
Ben sadece görevimi yerine getirdim, yapmam gerekeni yaptım. Sonuçta bir savaştaydık. Ya biz onları ya da onlar bizi öldürecekti. Bu sıradan bir cinayetten çok daha öteydi. Savaş ortamını kitaplardan ya da gazetelerden okumak size o an yaşadığınız adrenalini hissettiremez. Mecbur olduğum şeyi yaptım, en önemlisi de topraklarıma girmeyen kimseyi öldürmedim.
96 YAŞINDA HAYATINI KAYBETTİ
Simo Hayha Güneydoğu Finlandiya'da, Rus sınırına yakın bulunan küçük bir köyde ömrünün son yıllarını geçirdi ve 2002 yılında 96 yaşında hayatını kaybetti. Öldüğünde savaş gazileri için özel olarak yapılan bir bakım evinde kalıyordu.
