Hesaplara en az 1373 lira yatırılıyor! Başvuran alıyor, ücretler...
SGK para ödüyor. Çalışanları çok yakından ilgilendiriyor. Başvuran alıyor. 1.831 lira ödeme yapılıyor. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir süre konusu var. Bu şartın sağlanmadığı durumda para alma hakkı kayboluyor. SGK, doğum yapan çalışanlara iş göremezlik ödeneği veriyor. Doğumdan önce ve sonraki 16 haftalık süreçte bu parayı alabilmek için bir yılda 3 ay prim ödemiş olma şartı var. Yoksa ödeme yapılmıyor. 30 gün rapor alan asgari ücretliye 28 gün üzerinden yatarak tedavide 1.373 lira, ayakta tedavide ise 1.831 lira veriliyor. Öte yandan işveren ücretsiz izne çıkarttığında nakdi ücret desteğinden de faydalanılabiliyor. Asgari ücret arttığı için nakdi ücret desteğinin önümüzdeki günlerde 1420 liraya çıkartılması bekleniyor.
Çok sayıda çalışanı yakından ilgilendiriyor. SGK, doğum yapan çalışanlara doğumdan önceki ve sonraki 16 haftalık sürede iş göremezlik ödeneği veriyor. Ancak bu parayı almak için önemli bir detaya da dikkat etmek gerekiyor. Son 1 yılda 3 ay prim ödemiş olma zorunluluğu bulunuyor. Ödeme son 3 aylık brüt kazanca göre hesaplanıyor. En düşük günlük ödeme ayakta tedavide 65.40 lira, yatarak tedavilerde 49.05 lira. Rapor parası, rapordan 2 gün eksik ödeniyor. Örnek verilecek olursa 30 gün rapor alan asgari ücretliye 28 gün üzerinden yatarak tedavide 1.373 lira, ayakta tedavide ise 1.831 lira ödeme yapılıyor. Habertürk'ten Ahmet Kıvanç, merak edilen soruları yanıtladı...
ÜCRETSİZ İZİN DESTEĞİ VE DOĞUM PARASI ALINABİLİR Mİ?
Hamileyim, işyeri beni virüs bahanesi ile zorla ücretsiz izne çıkartabilir mi? Çıkartırsa ücretsiz izin ödeneği alabilir miyim? Analık izni ve doğum parasına hak kazanmış olur muyum? (Saadet K.)
Kanuna göre, işten çıkarma yasağı süresince işveren işçileri ücretsiz izne ayırabilir. Kanunda bu konuda herhangi bir kriter belirlenmemiş bulunuyor. Bu nedenle keyfi ücretsiz izin uygulandığına yönelik yoğun şikayetler geliyor. İşveren sizin sağlığınızdan endişe ederek böyle bir karar alacak ise doktordan çalışabileceğinize dair rapor alıp işverene verebilirsiniz.
Her durumda ücretsiz izne ayrıldığınızda nakdi ücret desteği alırsınız. Desteğin tutarı şimdilik aylık 1168 TL ancak önümüzdeki günlerde asgari ücrete paralel olarak bunun da 1420 TL’ye çıkartılması bekleniyor. Analık izninde geçici iş göremezlik ödeneği alabilmek için son 1 yılda 90 gün prim ödenmiş olması gerekiyor. Ücretsiz izin döneminde iş akdi sona ermiyor, askıya alınıyor.
Ücretsiz izne ayrılmanız ödenek almanıza engel teşkil etmez. Ödenek alabilmek için, ücretsiz izindekilerin 32. Haftada doktor raporu alarak analık iznine ayrılması gerekir. Ödenek, doktor raporuna göre verilmektedir. Ancak, analık iznine ayrıldığınız tarihte son bir yıl içinde 90 gün prim ödeme koşulunu yerine getiriyor olmanız gerekir.
Nisan ayından bu yana ayda 30 gün kısa çalışmada veya ücretsiz izinde gösterilen kişiler bulunuyor. Örneğin 17 Nisan’dan beri ücretsiz izinde olan bir hamile kadın 17 Ocak’tan sonra doğum iznine ayrılırsa son bir yılda 90 gün prim ödeme koşulunu sağlayamayacak. Bu nedenle doğum öncesi ve sonrası 16 haftalık dönem için, halk arasında doğum parası olarak adlandırılan geçici iş göremezlik ödeneği alamayacak. Bu konuda acilen bir yasal düzenleme yapılmasına ihtiyaç bulunuyor. İşverenlerin de hamile çalışanları ücretsiz izne çıkartırken veya kısa çalışmada gösterirken bu konuda duyarlı olmaları gerekir.
EMEKLİ OLMA ZAMANINI ERTELER Mİ?
Kısa çalışma yapmadığım halde çalıştığım firma 8 aydır beni kısa çalışma yapıyor gösteriyor ve ayda 10 günlük sigorta primi yatırıyor. Geçen hafta firma yetkilisiyle yaptığım toplantıda bu durumdan rahatsız olduğumu ve sigortamın 30 gün yatırılmasını istedim. Onlar da “Biz sana 10 gün yatırıyoruz, geriye kalan 20 günü ise devlet yatırıyor” dedi. “Emekli olma zamanımı ertelemeyecek mi?” diye sorduğumda “Hayır” cevabını verdiler. Verdikleri bilgiler doğru mudur? (E.D.)
Kısa çalışma iki türlü yapılır. Ya çalışma süresi haftalık en az 3’te 1 oranında azaltılır, ya da çalışma tamamen durdurulur. İşveren fiilen çalışılan günlerin ücretini ve primini ödemek zorundadır. Çalışılmayan günler için ise işsizlik sigortası fonundan kısa çalışma ödeneği verilir. Fon ayrıca genel sağlık sigortası primini karşılar.
Kısa çalışma kapsamında fiilen çalışmadığınız günler için işsizlik fonundan uzun vadeli sigorta kollarına prim ödenmez. Dolayısıyla emeklilik hesabında o günler çalışılmamış sayılır. Emekliliğine uzun süre bulunanların emekliliği gecikmez ama yakın tarihte emekli olma hakkı bulunan ancak prim koşulunu henüz tamamlamamış kişilerin emekliliği gecikebilir.
Siz aslında fiilen çalıştığınız halde işveren sizi kısa çalışmada gösteriyorsa, kanuna aykırı hareket etmektedir. Bu durumda İŞKUR size ödenmiş olan ödenekleri faiziyle işverenden tahsil edebilir. Son yapılandırma yasası ile bu şekilde yapılan yersiz ve fazla ödemelerin ekim ayına kadar olan kısmının işverenden tahsil edilmesinden vazgeçildi. Ancak, çalışan olarak işverenden eksik primlerinizin yatırılmasını isteme hakkınız bulunmaktadır. İşveren primlerinizi yatırmadığı takdirde iş akdini haklı fesih yapıp kıdem tazminatınızı talep edebilirsiniz.
SSK’DAN EMEKLİLİK KOŞULUNU TAMAMLAYAN 4/B PRİM BORCUNU ÖDEMELİ Mİ?
Doğum tarihim 20.01.1975. 4/a ilk işe giriş tarihim 01.10.1990.
Toplam uzun vade gün sayım 7414.
4/b meslek başlangıç tarihim 14.12.2017. Prim borcu 21 ay. Prim borcu tutarı ise 19.872,09 TL. Buna göre, son yapılandırma kanunu kapsamında; mevcut 4b prim borçlarını yapılandırmalı mıyım? Emeklilik için herhangi bir getirisi olmayacaksa re’sen veya talebime binaen sildirmeli miyim? Ne dersiniz? (Cevat T.)
4/a’dan (SSK) emeklilikte 5525 prim günü ve 52 yaşa tabisiniz. Bundan sonra hiç çalışmasanız bile 2027 yılında 4/a’dan emekli olabilirsiniz.
4/b (BAĞ-KUR) prim borcunu, yapılandırma kanunu kapsamında ödemeniz elbette emekli aylığınızı yükseltir. Ancak, son 7 yılda en fazla hangi statüde çalışılırsa o statüden emekli olunur kuralı gereği, 4/b günleriniz 42 ayı (1260 gün) aşarsa emeklilik için 9000 prim gününü doldurmanız istenir. Bu durumda da emekliliğiniz gecikebilir.
PRİM GÜNLERİ SİLİNECEK Mİ?
Bugünkü yazınızda “Dilekçe vermeyenin prim borçları şubat ayında re'sen silinecek” demişsiniz. Eşimin geçmişe dönük dondurduğumuz prim borcu var, bunlar da mı silinecek? Elimiz açılırsa inşallah ileride ihya edemeyecek miyiz? (Tayyar A.)
31 Ekim 2020 tarihi itibarıyla ödenmemiş BAĞ-KUR (4/b) prim borçlarını iki ay içinde ödemeyen veya yapılandırmayanların borçları silinecek, sigortalılık günleri dondurulacak. İsteyen dilekçe vererek prim borcunun silinmesini talep edebilir. Dilekçe vermeyenlerin borçları da SGK tarafından re’sen silinecek.
Prim borcunu ödemeyenler için bu hak 2008, 2015 ve 2018 yıllarında da sağlandı. Eşiniz gibi geçmişteki kanunlar çerçevesinde borcu silinip prim günleri dondurulan kişiler, diledikleri zaman ihya başvurusunda bulunabilirler. Bu hak hiçbir şekilde ortadan kalkmayacak. Başvuru yapılan tarihteki asgari ücretin yüzde 34.5’i üzerinden hesaplanacak tutarı üç ay içinde ödeyenlerin sigortalılık süreleri ihya edilecek, emekliliklerine sayılacak.
Son yapılandırma kanununda, eşiniz gibi geçmişte sigortalılık süresi dondurulmuş kişiler için büyük bir ödeme kolaylığı sağlanıyor. Borcun doğduğu tarihteki anaparayı ödediğiniz takdirde, hesaplanan enflasyon farkının sadece yüzde 10’unu ödemek suretiyle oldukça düşük bir bedel ödeyerek ihya işlemini yapmak mümkün bulunuyor. Durdurulan sigortalılık süresi ne kadar eski ise elde edilen avantaj da o kadar yüksek oluyor.
İŞVEREN, İSTİFA ETMEYEN ÇALIŞANI ETMİŞ GİBİ GÖSTEREBİLİR Mİ?
Pandemiden dolayı ücretsiz izindeyim. Bugün SGK’dan şöyle bir mesaj geldi: “4-A kapsamındaki sigortalılığınız 03-Belirsiz süreli is sözleşmesinin işçi tarafından feshi nedeniyle, 31.12.2020 tarihli işten ayrılış bildiriminiz işveren tarafından yapılmıştır.”
Ben istifa etmediğim ve bilgim olmadığı hâlde nasıl oluyor, işveren böyle bildirim yapabiliyor? Kaldı ki işten çıkarma yasağı mart ayına kadar uzatıldı? Bu durumda ne yapmalıyım? (Tanju S.)
İşveren, kendiniz istifa etmiş göstererek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatından kurtulmak istiyor. Daha önce boş kağıt imzalayıp verdiyseniz işveren veya vekili buna dayanarak sizin adınıza iş akdini fesih bildirimi yazmış olabilir. Öncelikle noterden ihtar çekerek, iş akdini feshetmediğinizi, böyle bir irade beyanında bulunmadığınızı bildirmelisiniz. İşveren derhal cevap vermediği takdirde bir ay içinde işe iade için önce arabulucuya başvurup sonra dava açabilirsiniz. Aslına bakarsanız bir aylık süre işverenin iş akdi fesih bildirim tarihinden başlar. Sizin olayda ise iş akdini sanki siz feshetmiş gibi görünüyorsunuz. Bu nedenle arabulucuya da hemen başvurmanızda yarar bulunuyor.
Belli ki kötü niyetli ve hukuka aykırı bir girişimle karşı karşıyasınız. İşe iade davasının yanı sıra işveren hakkında evrakta sahtekarlık gerekçesiyle de dava açabilirsiniz. Bu süreçte hukuki yardım almanızda yarar bulunuyor.