Uzun süredir iş arayan ya da yeni mezun olan herkes hayal ettiği işe nasıl kavuşacağını araştırıyor. İş görüşmesinde nelere öncelik vermeli? Görüşme öncesi veya sırasında ne yapmalı? Posta'dan Özlem Denizmen yazdı. İşte iş arayanlar için yol haritası... Kendini geliştirmek istediğin alanı seç ve harekete geç. Yabancı dil, yazılım, el becerileri... Her ne ise. Bunun için online ücretli/ücretsiz eğitimleri araştır, PDF kitap ve dergi kaynaklarından faydalan ya da podcast dinle. Yeter ki meraklı ol. Özgeçmişini hazırlarken kendini doğru ve net anlat. İnsan Kaynakları Danışmanı İdil Türkmenoğlu, dikkat edilmesi gerekenleri şöyle açıklıyor. İsim-soyisim, telefon ve e-posta adresin en üstte yazmalı ki, hemen ulaşabilsinler.Eğitimin, daha önce çalıştığın işyeri, görevin ve çalıştığın tarih aralığını yaz. Yeniden eskiye doğru.Özgeçmişin bir sayfayı geçmesin.Sayfa düzeni, yazılar, aralıklar, sade ve güzel görünsün.Özgeçmişini kaydettiğin dosyanın adı anlaşılır olsun. Özellikle sorulmadıysa oturduğun semti yazma (direkt elenebilirsin).Son aldığın ücreti, ayrılma nedenlerini yazmaya gerek yok.Sorulmuyorsa, ücret beklentinden bahsetme.Gerçekten çok sevdiğin ilgi alanın değilse genelgeçer hobileri yazma. Kesinlikle evet. Bir özgeçmişin, birden çok önyazın olsun. Özgeçmişini göndereceğin her kurum için farklı bir önyazı gönder. Araştır. Oku. Özelleştir. Önyazıda öne çıkarmak istediğin özelliklerini bir düşün. Çarpıcı ol. Bu işi neden istediğini net bir şekilde belirt. Birçok işveren ilanlarını online kariyer sitelerine koyar. Bu sitelerde kendi profilini oluştur. Ancak buralarda gördüğün iş ilanları ve açık pozisyonların sadece yüzde 40’ı, geri kalanı duyurulmuyor. Yani yalnızca ilanları takip etmek yetmez. ‘E peki ben özgeçmişimi kime, nasıl ulaştıracağım?’ dersen cevap, çevre oluşturarak. Örnek: Dernekler, vakıflar, LinkedIn grupları, konferanslar aracılığıyla insanlar tanıyarak. 100 yere başvuruyorsan altısı mülakata davet ediyor ve belki bir tanesinden iş teklifi geliyor. Yeni mezunlar, iş aramak çok ciddi bir iştir! Denemekten vazgeçmeyin. Çalışmak istediğiniz yerlerin listesini yapın. Her yere başvuracaksınız diye bir şey yok. Hiçbir iş görüşmesi seni tanıyan biri kadar iyi tanımlayamayacağı için oradan akan bilgi çok önemli. İnsanların açık pozisyon olduğunda aklına gelmek için insan ilişkilerine yatırım yap. Başvurundan bahset. Eğer niteliklerini bilen ve güvenen biriyse, referans olmasını iste. Network, torpil istemek değildir, eğer iyiysen bu rican onun için de faydalı olur. Bul! LinkedIn’den, internetten araştırma yap. O şirkette çalışanlarla iletişime geç. Arkadaşlarının tanıdıkları olabilir, onlarla tanışıp bilgi al. Komşuya bile sor. İş görüşmelerinde birçok sorunun cevabı aranıyor. İşverenler, ‘’Hmm bu kişi bana uygun mu?’’ diye düşünürken, adayların da kendini sevdirme kaygısı oluyor. Mülakatlar bu dört soru üzerine dizayn edilmeli.Bu kişi işe uygun mu?Ekiple uygun mu?Kişinin istediği unvan bendeki unvana uyuyor mu?Maaş beklentisi çakışıyor mu?Motivasyonu hangi düzeyde? İş görüşmesinde doğru kelimeleri seçmeye özen göster. Nereye gidersen git şunlara hazırlıklı ol. Benim başarılarım, güçlü taraflarım neler? Bunun için seni iyi tanıdığını düşündüğün kişilere danış. Neleri iyi yapıyorum? (İyi iletişim becerileri, espri yapmak, liderlik becerileri, uyumlu olmak, farklı fikirlere sahip ve yaratıcı olmak...) Bunları belirle ve gelen sorulara bu doğrultuda cevap ver. İşe alım süreçlerindeki gösterilen performans gerçek hayattaki performansın doğrudan yansıması olmayabiliyor. Kaygıdan uzaklaşın. Nasıl mı? Size Harvard Üniversitesi’nden hocam Amy Cuddy’nin Süperman duruşu formülünü veriyorum. Mülakattan önce ellerinizi belinize koyup, ayaklarınızı da iki yana açıp beş dakika öyle durun. Vücut dışa açıldıkça, özgüven artıyor (bir atletin yarışı kazanınca ellerini havaya açması veya aslanın yelelerini saçması gibi). Amy Cuddy, ünlü TED konuşmasında, bu süper duruş sayesinde vücut dilindeki en küçük bir değişikliğin bile güveni yok edebileceğini anlatmıştı.