Emekli maaşı yüksekten yatıyor, bu kişilerde alıştıkça aylık artıyor! Kritik dilekçe detayı
Emekliliği yaklaşan işçi, memur, esnaf milyonları ilgilendiriyor. Emekli maaşını artırmanın yolları ortaya çıktı. Son 5 yıla ve SGK’sı 2000 sonrası yatmaya başlayanlar dikkat! Aylık bağlama oranı 2 puan yükseliyor, emeklilik dilekçesini o tarihlerde verenler daha avantajlı oluyor. Emeklilik yaşamlarında düşük aylığa mahkûm olmak istemeyen vatandaşlar, emekli aylığını nasıl artıracaklarını merak ediyor. Peki emekli maaşı nasıl artırılır? Çalışanlar emekli aylığını artırabilmek için ne yapmalı? Aylığı yüksek bağlatmak için emeklilik dilekçesi ne zaman verilmeli? Son yıl kazancı yüksek tutardan bildirmek aylığı artırır mı? İşte yüksek emekli maaşı alabilmenin püf noktaları...
Emeklilik tarihi yaklaşan işçi, memur, esnaf ve diğer tüm çalışanlar emekli aylıklarını nasıl artırabileceklerini soruyor. Bu sorunun cevabına geçmeden önce, emekli aylığının nasıl bağlandığını en basit haliyle anlatmak gerekir. Emekli aylığı, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilen “prime esas kazanç X aylık bağlama oranı (ABO)” formülü ile hesaplanıyor. Aylık bağlama oranı, çalışılan prim günü sayısına göre belirleniyor. Her 360 günlük çalışma süresine karşılık aylık bağlama oranı 2 puan yükseliyor.
2000 öncesinde emekli aylığı bağlanırken son 5 yıllık ortalama kazanç belirleyici oluyordu. Önceki yıllarda düşük ücretle çalışmış olan kişiler, son 5 yıl yüksek kazanç bildirdiklerinde emekli aylığını yükseltebiliyorlardı.
2000 sonrasında uygulama değişti. Artık, tüm yılların kazançları dikkate alınıyor. Bu nedenle, çalışırken elde edilen kazancın yüksek olması ve kazancın bordroya gerçek tutar üzerinden yansıtılması yüksek emekli aylığı için en başta gelen koşul.
Kazancı yüksek olduğu halde bordroda düşük gösterilen, dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) da düşük kazanç bildirilen kişiler düşük emekli aylığına mahkûm olurlar. Önceki yıllarda kazancı yüksek bildirilmekle birlikte emeklilik yaşını beklerken çalışma yaşamlarının son yıllarında kazancı düşük gösterilenler de emekli aylığında büyük kayıp yaşarlar.
Kazancın SGK’ya eksik bildirilmesi, hiç bildirilmemesi gibi suç teşkil eder. Ülkedeki işsizlik koşulları dolayısıyla kazancın bordroda düşük gösterilmesine itiraz etmek çalışmaya devam ederken kolay olmayabiliyor. O nedenle, bu durumdaki çalışanların, işten ayrıldıktan sonra vakit kaybetmeden hizmet tespit davası açmaları gerekir.
BAĞ-KUR YERİNE SSK
Prim günü eksik BAĞ-KUR’lular mümkünse SSK’dan emekli olma yoluna gidebilir. Böylece hem daha erken emekli olabilirler, hem de daha avantajlı koşullarda emekli aylığı bağlatırlar. 2000 öncesi çalışmaya başlamış SSK’lılar 5975 prim gününü tamamladıktan sonra yaş koşulunu yerine getirdiklerinde emekli olabilir iken, BAĞ-KUR’luların 9000 günü tamamlamaları gerekir.
BAĞ-KUR yerine SSK’dan emekli olabilmek için emeklilik dilekçesi verilen tarihten geriye doğru son 7 yılın çoğunda SSK’lı çalışmak gerekiyor. Son 7 yıl hesabı takvim yılı olarak değil prim günü üzerinden yapılır. Özetle, emeklilik dilekçesi verilen tarihten geriye doğru son 1261 gün SSK’lı çalışanlar SSK’dan emekli edilirler.
İşyeri sahipleri ortağı oldukları şirketten SSK’lı gösterilemezler ancak ortağı olmadıkları şirketten SSK’lı olabilirler. Bu durumda BAĞ-KUR yükümlülükleri kendiliğinden sona erer.
EMEKLİLİK DİLEKÇESİ NE ZAMAN VERİLMELİ?
Emeklilik koşullarını yılın son aylarında tamamlayanların emeklilik dilekçesini aralıkta veya ocak ayında vermesi, bağlanacak emekli aylığını etkileyebilir. Yıllık enflasyonun, ocak ve temmuz aylarında emekli aylıklarına yapılan zamdan yüksek çıkacağının belli olması halinde ve gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) artışının yüksek beklendiği yıllarda emeklilik dilekçesini ocak ayında vermek daha avantajlıdır.
Geçen yıl SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına ocak ayında yüzde 8.36, temmuz ayında yüzde 8.45 olmak üzere toplam yüzde 17.51 oranında artış yapıldı. Ancak, enflasyon yılın son iki ayında aniden sıçrama yaparak yıllık yüzde 36.08 oldu. Milli gelirdeki yüzde 11’lik artışın yüzde 30’u da dikkate alınınca, 2021 yılı için güncelleme katsayısı yüzde 39’a ulaştı. Dolayısıyla aralık yerine ocak ayında emeklilik dilekçesi verenler avantajlı oldu.
Emeklilik dilekçesini bekletmenin de bir maliyeti olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Dilekçenin geciktirildiği her ay, emekli aylığından mahrum kalmak anlamına geldiğinden, getirisinin ve götürüsünün hesaplanmasında fayda bulunuyor.
ÇALIŞTIKÇA EMEKLİ AYLIĞININ DÜŞMESİ ÖNLENMELİ
Özellikle emeklilikte yaşa takılanların (EYT) mustarip olduğu, çalıştıkça emekli aylığının düşmesi sorunu, çalışanları mağdur ediyor. Prim günlerini tamamlamış olan çalışanlar, emekli aylıklarının düşmesini önlemek için sigortalı çalışmayı bırakıp kayıt dışı çalışmaya yönelebiliyorlar.
Öncelikle vurgulamak gerekir ki, yüksek ücretlilerin emekli aylığı, çalışmaya devam ettikçe artıyor. Çalışırken emekli aylığının düşmesi sorunu asgari ücret ve buna yakın düzeyde ücret alanlarda yaşanıyor.
“Emekli aylığım düşmesin” diye sigortalı çalışmayı bırakmak çözüm değil, çünkü sigortasız çalışmak hem yasaya aykırı, hem de çalışanlar açısından başka mağduriyetlere yol açar. Bu konuda yasal düzenleme yapılarak, emeklilik için asgari prim gününü tamamlayanların emekli aylıkları sabitlenmeli ve bunun üzerine çalıştıkları her yıl için yüzde 2 oranında artırılması sağlanmalıdır. Çalışmaya devam etmek cezalandırılmak yerine ödüllendirilmelidir. Böylece hem çalışanlar mağdur olmaktan kurtulur, hem de devletin vergi ve prim kaybı önlenir. (Habertürk)