İşçi, işveren milyonları ilgilendiren karar! Çıkış yasağı ve zamlı ödeme...
Çalışan milyonlarca kişiyi çok yakından ilgilendiriyor. Ara dinlenmesi, ihtiyaç giderme ve yemek için olmazsa olmaz bir süre olduğundan serbestçe kullanılması gerekir. İşin ve işyerinin özelliği, işçilerin dinlenme süresinde işyeri dışına çıkışlarını sakıncalı kılıyorsa ya da bazı güçlükler yaratıyorsa işçilere bu yönde bir yasak getirilebiliyor. Yargıtay'ın da bu yönde bir kararı var. Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz, ara dinlenmesi süresi için işçi ücret almaz. İş sözleşmesinde işveren ile işçi anlaşırlarsa veya işveren tek taraflı olarak isterse ya da toplu iş sözleşmesinde karar verilirse ara dinlenmesi için ücret ödeneceği de kararlaştırılabilir.
İşçinin gün içinde dinlendirilmesini sağlayan süreler ara dinlenmesi süresidir. Kanunda; 15, 30 dakika veya bir saatlik ara dinlenme süreleri belirlenmiştir. İşçilerin bir zaman diliminde dinlendirilmesi sağlanarak, iş sağlığı ve güvenliğinin korunması amaçlanmaktadır. Ara dinlenmesi, ihtiyaç giderme ve yemek için olmazsa olmaz bir süre olduğundan serbestçe kullanılması gerekir. Milliyet yazarı Cem Kılıç'ın yazısına göre işçiler bu süreyi işyeri dışında veya içinde geçirebilirler. Yargıtay bu konuda, "İşçi, bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz" kararını vermiştir.
YARGITAY KARARI VAR...
Ancak işin ve işyerinin özelliği işçilerin dinlenme süresinde işyeri dışına çıkışlarını sakıncalı kılıyorsa ya da bazı güçlükler yaratıyorsa işçilere bu yönde bir yasak veya izin sistemi getirilebilir. Yargıtay, toplu iş sözleşmesi ile işyeri dışına çıkış yasağının kararlaştırılabileceğini belirtmiştir. (Yargıtay 9HD, 6.6.1986, 4931/5981) Bu nedenle işyeri dışına çıkışa izin veya sınırlama getirilebilmesi için bu çıkışların ne gibi tehlikeler oluşturduğuna dair somut veriler bulunmalıdır. Ayrıca işçilerin dinlenme sürelerini işyerinde geçirmelerinde işçilerin işe hazır bir şekilde bekledikleri izlenimi yaratacak bütün eylemlerden kaçınılması gerekmektedir. Aksi durumda işçilerin özellikle ara dinlenmelerini kullanmadıkları kabul edilerek, bu süreler çalışma süresinden sayılabilecek, eksik fazla çalışma ücreti ve buna ilişkin yaptırımlar doğabilecek ve de işçiler dinlenme sürelerinin kullandırılmadığı gerekçesiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatı talep edebilir.
Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz, ara dinlenmesi süresi için işçi ücret almaz. İş sözleşmesinde işveren ile işçi anlaşırlarsa veya işveren tek taraflı olarak isterse ya da toplu iş sözleşmesinde karar verilirse ara dinlenmesi için ücret ödeneceği de kararlaştırılabilir. Ara dinlenmesi kullandırılmaksızın işçi çalıştırılırsa bu süre artık çalışma süresi olarak sayılacaktır. İşçi işyerinde çıkabilecek işlere hazır olarak bekliyor, bu bekleme süresinde yemeğini yiyor ve ihtiyaçlarını gideriyorsa, bu süre ara dinlenmesi sayılmayacaktır. Fakat işçi işyerinin içinde bulunan sosyal tesislerde vaktini geçiriyor, çalışma ile bağını o süre için koparıyorsa ara dinlenmesini kullandığı kabul edilecektir. İşe hazır bekleme halinde işçiye bu sürenin ücretinin de ödenmesi gerekecektir. Hatta bu durumda haftalık 45 saat aşılıyorsa, aşan süre fazla çalışma olarak ödenmelidir. Yargıtay'a göre; "Bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir."
KULLANMA ZAMANI ÖNEMLİ, İŞİ ERKEN BIRAKMA OLMAZ
İşçiler, evlerinde daha fazla vakit geçirmek amacıyla işe ara dinlenmesi kadar geç gelmeyi veya işten ara dinlenmesi kadar erken çıkmayı isteyebilir. Sabah 08:00'de başlanan ve akşam 18:00'de bitirilen mesaide, 1 saat olan toplam ara dinlenmesi süresini işçinin işten 17:00'da ayrılarak kullanmak istemesi söz konusu olmaktadır. Ara dinlenmesi işçi açısından bir hak olduğu kadar, iş sağlığı ve güvenliği açısından bir yükümlülüktür. Ara dinlenmesi yapmayan işçinin dikkati dağılabilmekte, işe yoğunlaşması azalmakta ve iş kazalarına davetiye çıkarılmaktadır. Yargıtay'a göre de; "Ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Sürenin amaca uygun kullandırılması gerekir."
Ara dinlenme süreleri aralıksız olarak kullandırılır. İstisnai olarak iklim, mevsim, gelenekler ve işin niteliğine göre sözleşmelerle aralı olarak kullandırılabilir. Aralı kullandırmanın istisnai olduğu ve işçinin temel ihtiyaçlarını karşılamak için asgari bir sürenin yine de aralıksız kullandırılması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır. Ara dinlenmesinin ne zaman kullandırılacağını tespit hakkı işverendedir. Yargıtay kararı, "Bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkün" diyor.