Çalışanlar istifa etse de kıdem tazminatını alacak! Çoğu kişi bu haktan habersiz, kritik detay
İşyerlerinde gerekli tedbirlerin alınmaması sebebiyle her yıl çok sayıda kişi bedenen engelli hale geliyor ya da hayatını kaybediyor. Bu nedenle önlemlerin işverence alınmadığı ve işçinin tehlike altında olduğu bir durumda çalışanlar da kendi haklarını araştırıyor. Haklı sebeple işçinin çalışmaktan kaçındığı zaman maaşını almaya devam edip edemeyeceği, işçinin istifası ile kıdem tazminatı hakkı da merak edilenler arasında bulunuyor. Uzman isimden konuya ilişkin çok önemli açıklamalar geldi, kritik detaylara yer verildi.
ÖZGE SEREN DOĞU /gazetevatan.com
Geçtiğimiz günlerde Bolu’nun Gerede ilçesinde feci bir olay yaşandı. Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan jelatin fabrikasında arıtma odasındaki vanayı kontrol etmek isteyen bir işçi dışarı çıkmayınca onu merak eden 3 çalışma arkadaşı arka arkaya içeri girdi. Odaya son giren işçi baygın halde dışarı çıkınca arkadaşları sağlık ekiplerine haber verdi. Ekiplerce odadan çıkarılan 3 işçi hayatını kaybetti; odaya son giren ve baygın halde dışarı çıkan işçinin hayati tehlikesinin devam ettiği, entübe edildiği öğrenildi. Odada yapılan ölçümlerde yüksek seviyede hidrojen sülfür, amonyak ve karbonmonoksit gazı tespit edildi.
HER YIL ÇOK SAYIDA KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR
Son yaşanan bu olay, fabrikalardaki İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) konusunu yeniden gündeme getirdi. Yapılan araştırmalarda iş kazalarının yüzde 98'i, meslek hastalıklarının yüzde 99'u önlenebiliyor. Ancak gerekli önlemler alınmadığı için her yıl iş kazaları ve meslek hastalıklarından dolayı birçok kişi bedenen engelli hale geliyor ya da hayatını kaybediyor.
Peki işçiler, fabrikada önlem alınmaması durumunda iş sözleşmesini haklı olarak feshedebilir ve kıdem tazminatı alabilir mi? İşçiler gerekli tedbirlerin alınmadığı ve tehlike altında olduğu durumlarda çalışmaktan kaçınırsa maaşlarını ve diğer ücretlerini normal olarak almaya devam eder mi? Önlem alınırsa ve işçi buna rağmen çalışmaktan kaçınırsa ne olur? İş Güvenliği Uzmanı konu ile ilgili tüm merak edilenleri anlattı.
TÜM ÇALIŞANLAR İÇİN YAPILMASI GEREKİYOR
Öncelikle işyerlerinde çalışan tüm çalışanlara işe giriş eğitimleri verilerek, yaşanabilecek riskler ve işten kaynaklanabilecek olası tehlikeler hususunda bilgilendirilmeleri gerektiğine dikkat çeken B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Cem Nergis, “Bu eğitimlerin haricinde kullanacakları makineler ve aletlerle ilgili kullanım esnasında yaşanabilecek riskler hakkında spesifik olarak çalışma öncesi eğitim verilmelidir.
İşyerlerinde riski kaynağında kontrol edebilmek için toplu koruma uygulamalarıyla mevcut riskler kontrol altına alınmalıdır. Örneğin bir fabrikada kullanılan makine koruyucuları o makineyi kullanan veya makineyle aynı ortamda bulunanların daha güvenli bir ortamda çalışmasını sağlar. Toplu korumayla riskleri kaynağında kontrol altına alabilmek mümkündür.” dedi.
İŞVERENİN ÇALIŞANI GÖZLEMLEMESİ GEREKİYOR
Toplu korumanın yeterli olmadığı durumlarsa kişisel koruyucu önlemleri öne çıktığını söyleyen Nergis, işçinin işyerinde kullandığı baş koruyucu baretler, iş gözlükleri, gürültülü ortamlarda kullandıkları kulaklıkların kişisel koruyucu ekipmanlara örnek olduğunu, gerekli çalışma şartlarında kişisel koruyucu ekipmanları kullanarak işçilerin daha güvenli bir çalışma ortamında çalışmalarını sürdürebileceğini belirtti.
Ayrıca işyerlerinde işveren ve yönetim tarafından mevcut risklere karşı alınan önlemler konusunda çalışanların gözlemlenmesi gerektiği ve çalışanların tedbirlere karşı belirlenen kurallara uyup uymadıklarının denetlenmesinin önemli bir faktör olduğu da vurgulandı.
İŞYERLERİNDEKİ EN BÜYÜK GÜVENLİK SORUNU…
Bu konudaki en büyük güvenlik sorununun iş güvenliği konusuna olan negatif bakış açısı olduğunu söyleyen İş Güvenliği Uzmanı Cem Nergis, “İş güvenliği kültürünün olmadığı işyerlerinde, yönetimden en aşağıdaki çalışana kadar iş güvenliğiyle ilgili bir duyarlılık söz konusu olmaz. Bu durumda işveren, yönetim ve çalışanlar tarafından işyerlerindeki riskler risk olarak görülmez.
İSG tedbirleri işveren tarafından gereksiz masraf ve zaman kaybı, çalışan tarafından ise külfet olarak görülür. Bu tür bir yönetim anlayışına sahip işyerlerinde yaşanan kazaların sebebi araştırılmaz ve olağan bir olay gibi karşılanır.
İSG'ye yönelik negatif bakış açısı birçok güvenlik sorununun temelini oluşturmaktadır. İşyerlerinde meydana gelen kazalar ise bu negatif güvenlik sürecinin en son halkasıdır.” ifadesini kullandı.
“TESPİT EDİLİRSE İŞ DURDURULUR”
İşyerinde çalışma bakanlığı iş müfettişlerinin denetimi esnasında hayati bir tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar işyerinin bir bölümünde veya tamamında işin durdurulduğunu belirten İş Güvenliği Uzmanı Nergis, “İşveren, iş müfettişlerince durdurmaya sebep olarak hazırlanan rapordaki eksikleri giderdikten sonra durdurma kararını kaldırmak için ilgili il müdürlüğüne yazı yazar.
Durdurmaya sebep olan eksiklikleri gidermeye yönelik yapılan çalışmaları, tedbirlerin alındığı bölgelerin fotoğraflarını ve işyeri risk değerlendirilmesini bir dosya talebin ekinde işveren tarafından il müdürlüğüne sunulur. İşverenin bildiriminden sonra gerekli incelemeler yapılır ve durdurmanın kaldırılması kararı en geç 7 gün içinde verilir.” dedi.
İŞÇİ SÖZLEŞMEYİ FESHEDERSE KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR Mİ?
İşyerinde gerekli önlemlerin alınmaması sebebiyle işçilerin sözleşmelerini haklı sebeple feshedebileceğini açıklayan Nergis, “Çalışanlar talep etmelerine rağmen tedbirlerin alınmadığı durumlarda iş sözleşmelerini haklı feshedebilir ve fesih haklı sebeple gerçekleştiği için kıdem tazminatı alabilirler.” ifadelerini kullandı.
MAAŞLARDAN KESİNTİ YAPILAMAZ
Çalışanların gerekli tedbirlerin alınmadığı ve tehlike altında olduğu bir durumda çalışmaktan kaçındığı zaman maaşlarını normal olarak almaya devam edip edemeyeceği, işçilerden maaş kesintisi ihtimalinin söz konusu olma durumu da merak edilenler arasında bulunuyor.
İş Güvenliği Uzmanı Cem Nergis, bu konuya şöyle açıklık getiriyor: “Çalışanların 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanununa göre tehlikeli koşullarda işten kaçınma hakları vardır. Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun olmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilirler. Bu süre içerisinde çalışmamaları durumunda maaşlarından kesinti yapılamaz. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır.”
İŞİNİZDEN OLABİLİRSİNİZ!
Çalışanın kendi görevi ve sorumluluğunda olan bir konuda gerekli tedbirler alındıktan sonra işten kaçınma hakkının olmadığına dikkat çeken Nergis, bu durumda işverene karşı çalışma borcunu yerine getirmediği için işçinin işveren tarafından sözleşmesinin feshedilebileceğini belirtti.