Bonzai kâbusu!.. Ölüm oranı 5 kullanımı 15 kat arttı
Bonzai 13-25 yaş arası gençleri hedef aldı. İlk kullanım yaşı 13'e düştü. ÇEMATEM’in verilerine göre 2011’de kliniğe başvuran bağımlılar içinde bonzai kullanan kişi oranı yüzde 15 iken 2016’da bu rakam yüzde 95’e çıktı
"Karabük'te sentetik uyuşturucu Bonzai kullandığı öne sürülen 17 yaşındaki lise öğrencisi İ.Ö. ile kuzeni 19 yaşındaki M.P., baygınlık geçirdi, genç kızlar hastanede tedavi altına alındı..", "Lise öğrencisinin dramatik ölümü", "15 yaşındaki gençler ölümden döndü!.."
Bu ve bunun gibi başlıklar gazetelerin 3'üncü sayfalarını her gün dolduruyor. Türkiye'nin 2011 yılında tanıştığı "bonzai" artık her köşe başında çok ucuz fiyatlara satılıyor. Bonzai kullanımı emniyet birimlerinin tüm çabalarına rağmen hız kesmiyor ve kullanımı artıyor. Bir sigara içimlik dozu 3-5 TL'ye satılan ve tek kullanımda bağımlılık yapan bu madde, ergenlik çağındaki yaş grubunu hedef alıyor. Bağımlılar ani ölümden kurtulsa bile uzun vadede akıl sağlığını kaybebiliyor. Her hafta ortalama iki ya da üç genç bu zehir nedeniyle ölüyor...
İşte bonzai gerçeği!
Bakırköy ÇEMATEM’'de merkezimize 2007’de 4 bin 400, 2008’de 4 bin 900, 2010’da 6 bin 200, 2012’de 8 bin, 2013’te 10 bin başvuru oldu. 2014'te 1600, 2015'te sıfır başvuru dediğimiz ilk defa kayda geçenler ve sisteme giren çocukların sayısı 1300, 2016'nın ilk 10 ayında ise bu sayı 900. (Kars ve Erenköy'de ÇEMATEM merkezlerinin açılması ile Bakırköy'deki sayı azaldı ama vaka sayısı ülke genelinde düşmedi)
% 95’i tanıdıktan alıyor
Araştırmalara göre çocuğu madde kullanımına iten nedenlere bakıldığında çevresinde bağımlı ya da suça karışın birilerinin bulunması görülüyor. Maddeyi çocukların yüzde 95’i tanıdığı birinden alıyor. Madde kullanımına iten en belirgin neden ise merak.
% 30 35 yaş altı
Yaş aralığına bakıldığında uyuşturucu nedeniyle hayatını kaybedenlerin yüzde 90'ı 35 yaş altındaki kişiler. Ölenlerin yüzde 30’u ise 20-24 yaş arası gençler.
Şizofreni yatkınlığını artırıyor
Esrar şizofreniye yatkınlığı yedi kat artırmakta, bonzai ise esrardan 7 kat fazla bu etkiyi yaratmaktadır. ÇEMATEM’de tedavi gören çocukların yüzde 90-95 gibi büyük bir çoğunluğu okulu terk etmiş çocuklardır. Türkiye’de madde bağımlılığı tespit edilen çocuklar okuldan atılmaktadır. Çocukların eğitime ulaşma zorlukları, birçok soruna temel oluşturmaktadır. Meslek edinme, okula geri dönüş basamağında eksikler bulunuyor.
İlk kullanım yaşı 13'e kadar indi
Sekiz bakanlığın ortak çalışmasıyla oluşturulan Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu'nun 2015 raporuna göre Türkiye'de uyuşturucuya başlama yaşı 20.93. Çocuk-Ergen Madde Bağımlılığı ve Tedavi Merkezi’nin (ÇEMATEM) araştırmasına göre ise uyuşturucuda sorun çocuklarda değil, ergenlerde. Asıl korkutan ise bonzai ve türevi sentetik uyuşturucuların 13-18 yaş gençler arasında "moda" olması. Bugün ülkemizde bonzai kullanma yaşı 13.
Her 3 bağımlıdan 1’i bonzai kullanıyor
Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi, NPİstanbul Hastanesi Bağımlılık Merkezi sorumlusu Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, "Kliniğimize her hafta 150 kadar hasta bağımlılık tedavisi için başvuruyor, bu hastaların üçte biri yani 50 kadarı direkt bonzai kullanıcıları. Bu tablo tüm Türkiye'deki AMATEM'lerde aynıdır, bonzai bağımlılığı diğer tüm bağımlılıkların ötesine geçmiş üçte 1'e kadar ulaşmıştır." Prof. Dilbaz'ın çizdiği bu tabloyu Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi kampüsünde bulunan Çocuk ve Ergen Madde Bağımlıları Tedavi Merkezi (ÇEMATEM) Sorumlu Müdürü Uzman Doktor Arzu Çiftçi de doğruluyor, Çiftçi, son yıllarda uyuşturucu bağımlılarında kullanım oranının yüzde 15'ten 95'e çıktığını söylüyor.
Ergenler risk altında
13-25 yaş arası gençler risk altında diyen Prof. Dilbaz, "Risk alıp, haz peşinde, her şeyi tüketen jenerasyonun bu tür uyuşturucu maddeler açısından büyük bir risk altında olduğunu belirtmek gerekir. Ayrıca parçalanmış ailelerin çocukları da risk altında. Aile içi iletişimin bozulduğu, etkin ebeveynlikten yoksun aileler de bir diğer risk faktörüdür."
Kullanım 15 kat ölümler 5 kat arttı
Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, "Piyasada 'bonzai', 'Jamaican' vs. gibi bilinen sentetik esrar (kannabinoidler) birçok maddenin bir araya getirilmesinden oluşuyor. Üç gramlık ambalajlarda satılıyor. Kullanımının yaygınlaşması ucuz ve kolay ulaşılabilirliği ile ilişkili. Bonzai kullanımı son 5 yılda yaklaşık 15 kat arttı. Kullanımındaki artışa paralel olarak, sentetik uyuşturucuya bağlı ölümler de 5 misli arttı. Bonzai ölümcül bir madde olsa da tahlilde tespit edilemediği için ölüm nedeni olarak kayıtlara geçmiyor. En yoğun başlama yaşı 13-17 yaş arasında olup 18-25 yaş arasında gittikçe kullanımda artış görülüyor.
Alkolden daha kolay bulunuyor
Bağımlılık üzerine çalışan psikiyatr Prof. Dr. Kültegin Ögel, bonzai'yi şu sözlerle tanımlıyor, "Çakma ve tehlikeli, sentetik bir esrar. Beyinde esrarın etki ettiği bölgeleri etkiliyor. Ama etkisi esrardan 14-90 kat fazla. Beklenmedik sonuçlar doğuruyor. İçinde ne olduğunu bilmiyoruz. İsteyen istediği yerde bulabiliyor. Türkiye'de bugün 70'ten fazla kimyasala bonzai deniyor. Bunların içeriği 2-3 ayda bir değişiyor. Bazıları beyin, bazıları kalp, bazıları ise böbrek rahatsızlığı yapıyor. İçeriğinin ne olduğuna dair bir çalışma yapılmadığı için de acil servislere kaldırılan bağımlılara doktorlar nasıl bir tedavi uygulayacaklarını bilmiyor, eli kolu bağlı oturup 'ben şimdi neyi tedavi edeceğim' diyorlar."
Prof. Dr. Ögel, "Başlama yaşı 13-14'lere düştü alkolden daha kolay bulunuyor. Ülkemizde alkol kısıtlamakları daha fazla daha pahalı. Alkol yasak ama bonzai zihinlerde legalleşmiş durumda. Aileler bonzai kullanan çocuğu farketmiyor, çünkü bu madde kokmuyor, etkisi alkol gibi uzun sürmüyor bu nedenle aileler de durumun farkına varamıyor."
Uygunsuz kentleşme bonzaiyi tetikledi
Toplumda madde kullanımının artmasının birkaç nedeni olduğunu söyleyen Prof. Ögel, bunlardan birinin gençlerin artık boş zaman geçirecekleri alanlarının olamasına bağlıyor, "Büyükşehirlerde uygunsuz bir kentleşme var. Özellikle varoşlarda yaşayan gençlerin AVM'lerde dolaşmak dışında yapacak bir şeyleri yok. Gelecekle ilgili umutları, kaygıları yok. Eğitim sistemi de sorunlu, öğrencileri okulda tutmuyor dışarı atıyor. İşte bonzai burada devreye giriyor. Sosyo ekonomik olarak en altın bir üstündeki ailelerin çocuklarını hedef alıyor. Daha umutsuz, topluma ve aileye karşı isyankar ama bu isyanlarını gösteremeyen gençler direkt maddeye yöneliyorlar. Madde kullanımını umutsuz hayatlarına bir alternatif olarak görüyorlar, o sıkışmışlık içinde bir eğlence bu. Onlara hayatta gelecek umudu veren bir şey olmadığı ve gelecek kayfgısı da olmadığı için bonzai gibi maddeler karamsarlığını atıyor, sıkışmışlığını ve sıkılma haline iyi geliyor. Ayrıca bonzai ucuz. 3-5 TL'ye bulunuyor. Elde edilmesi, taşınması daha kolay. Bir varoşlarda bu artık bir moda ve bu maalesef en büyük tehlike."
Sistemin dışladığı çocuk uyuşturucuya sarılıyor
Ögel, ülkemizde madde bağımlığı verileri olmadığı için mücadele için ciddi bir politika oluşmadığını, özellikle belediyelere bu konuda çok iş düştüğünü de söylüyor. "Bizler mücadele etmek için karanlıkta yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Sağlık Bakanlığı çok etkin çalışmalar yapıyor son yıllarda, ama belediyeler bir şey yapmıyor. Modern toplumlarda belediyeler bu işi yürütor. Belediyeler bu çocukların çok daha rahat gidebilecekleri danışma merkezleri kurmalı. Tedavi öncesi ve tedavi sonrası tıbbi merkezler açmak bütün dünyada belediyelerin işidir, ama bizde birkaç belediye hariç yapan yok. Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) da çok iş düşüyor. Okulda bir öğrenci "ben madde kullanıyorum" diye öğretmenine gidip durumunu anlatsa, MEB yönetmeliğine göre bu çocuk okuldan atılıyor. Bunun acilen değiştirilmesi lazım. Okuldan atılan çocuk, iyice boşluğa düşüyor ve gidip uyuşturucu bağımlıları ile buluşuyor. Sonra biz de soruyoruz 'neden kullanım arttı' diye. İşte nedeni ortada. Genelde toplumda mucizevi bir beklenti var 'bir şey söyleyeceğiz ve çocuk düzelecek' diye. Ama işin gerçeği öyle değil, bağımlılık tedavisi pahalı bir iştir, para harcayıp çocuklar tedavi edilir. Ama unutmayın ki en pahalısı hiçbir şey yapmamaktır, toplum bunun bedelini daha pahalıya öder."
Her 10 çocuktan biri deniyor
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Çocuk ve Ergen Madde Bağımlıları Tedavi Merkezi (ÇEMATEM) Sorumlu Müdürü Uzman Doktor Arzu Çiftçi, bonzai kullanımına ilişkin ülkemizde epidemiyolojik çalışma olmadığını belirterek, “Lise çağında 5 bin katılımcıyla 2012’de yaptığımız araştırmada lise 2 öğrencileri baz alındı. Alkol ve sigara harici yasadışı herhangi bir uyuşturucu ve uyarıcı madde deneme oranı yüzde 10 çıktı. Yani her 10 çocuktan biri denemiş. Emniyet benzer bir çalışmayı 2010’da 35 bin katılımcıyla yaptı ve oran yüzde 9 çıktı. Yıllar içerisinde ÇEMATEM'e başvuru oranları da artıyor. 2011’de uyuşturucudan gelenlerin içinde bonzai bağımlısı olanların oranı yüzde 15'ti, 2012’de yüzde 40, 2013’te yüzde 75'i buldu 2016'da yüzde 95'e ulaşmış durumda. Bunun bir nedeni uyuşturucunun yaygınlaşması”
Aileler dikkat edin!
Çocuğunuzun;
- Alışkanlıkları değiştiğinde,
- Gece uykusu bozuldugunda
- Sinirlilik-öfke ve tahammülsüzlüğü arttiginda .
- Yeme alışkanlıkları değiştiğinde Özellikle sentetik kannabinoid kullanımı sonrası tatlı yeme ihtiyacı artar. Kullandigindan şüphelenin
- Unutkanlıklar, dalgınlıklar başlar.
- Uyaranlara uygun olmayan yanıtlar verilir.
- Gözlerde kızarma olur.
Bu belirtilerin bir veya daha fazlası kişide görülüyorsa aileler dikkat etmeli.
İlk adım önemli
Şüphelendiğiniz kişiyle uygun bir zaman ve uygun koşullar altında konuşmayı deneyin. Konuşurken “ben” dilini kullanın. Tartışmayın. Dinleyin, yargılamayın.Tedavi için yüreklendirin.
İlk anda belirtileri
- Kalp atış artış hızı
- Panik atak
- Terleme
- Ağız kuruluğuı
- Halisünasyon
- Açlık hissi
- Mutsuzluk hissi
- Ölüm korkusu
Uzun dönemde belirtileri
- Vücutta büyük sivilceler
- Deri hastalıkları
- Saç dökülmesi
- Hafıza kaybı
- Ölüm korkusu
- Kalıcı beyin hasarı