Yapay zekânın ‘Oppenheimer’ safhasına geldik mi?
Merak ve korku arasında denge bulmaya çalışırken hangi yöne daha çok meyledeceğiz?
Aşağıdaki yazı Oppenheimer filmi ve bazı tarihsel detaylar hakkında spoiler içerebilir.
1942 yılında bilim insanı Robert Oppenheimer, nükleer silahlar üretmek için başlatılan Manhattan Projesi’nin başına geçti. Ünlü fizikçi ve ekibinin amacı atom bombasını geliştirmekti.
Sonradan ‘Atom bombasının babası’ olarak tarihe geçecek olan Oppenheimer inşa sürecinde yaptıklarını çok sorgulamaz (en azından kafası karışık) görünürken, savaş bittikten ve onbinlerce insan korkunç bir şekilde öldürüldükten sonra konumunu biraz değiştirecekti. Hatta Christopher Nolan’ın Oppenheimer filmine temel olan biyografi eseri American Prometheus’a göre bilim insanı, dönemin ABD Başkanı Harry S. Truman’a “‘Elimde kan var’ gibi hissediyorum” demişti. Truman, onun ‘kanı’ üstlenmesine bozulmuş ve ‘Olur mu öyle şey, bombayı ben attım’ minvalinde bir yanıtla kanın kendi elinde olduğunun altını çizmişti.
Yıllar sonra verdiği ifadede Oppenheimer bir atom bombasının doğuşuna neden önderlik ettiğini şu sözlerle anlatacaktı:
“Bir şey teknik olarak çekici gördüğünüzde, devam eder ve bunu yaparsınız. Bununla ilgili ne yapacağınızı teknik başarıyı sağladıktan sonra tartışırsınız. Atom bombasında da gidilen yol buydu.”
HABERİN DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...