İnternet bağımlısı çocuklar 'savaş ve strateji oyunları'na yöneldi!
Salgın sürecinde internet bağımlılığına yönelik üç üniversiteden akademisyenlerin katılımıyla yürütülen çalışma sonucu 12-17 yaş grubundaki internet bağımlısı çocukların savaş ve strateji oyunlarına daha fazla yöneldiğini ortaya koydu.
Ege, Diyarbakır Dicle üniversiteleri ve İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Park Hastanesi iş birliğiyle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde "İnternet Bağımlılığı ve Eş tanılı Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun (DEHB) İnternet Kullanım Özellikleri ve Sosyal Biliş Açısından İncelenmesi" başlıklı bilimsel araştırma gerçekleştirildi.
Ergenlik dönemindeki 12-17 yaş grubuna yönelik araştırmanın sağlıklı kontrol grubunda 30, internet bağımlıları grubunda 30, internet bağımlılığı ve DEHB eş tanılı 30 kişi yer aldı.
Depresyon, duygu düzenlemede güçlük, bağımlılık, anlamı ve ilişkileri kavrama testi gibi ölçeklerin kullanıldığı araştırma sonucunda, gençlerin internet kullanım profili, sosyal biliş ile duygu düzenleme becerileri ölçüldü.
- Kullanım saatleri arasında uçurum var
Araştırma sonunda internet bağımlısı gençlerde haftalık ortalama internet kullanımı 46.2, internet bağımlılığı eş tanılı DEHB olan bireylerde 44.6 saat, sağlıklı gençlerde ise 11.2 saat olarak saptandı.
Sağlıklı gençler interneti yüzde 86,7 oranında ödev yapmak için kullanırken bu oran internet bağımlılarında yüzde 56,7, internet bağımlısı ve DEHB eş tanılı gençlerde ise yüzde 46,7 bulundu.
"Olguların oynadığı oyun türüne göre dağılımında" ise internet bağımlısı ve DEHB'li bireylerde "savaş ve strateji oyunlarına" yönelim açık ara önde oldu.
İnternet bağımlılığı olmayan gençlerin savaş oyunlarına ilgisi yüzde 20'de kalırken internet bağımlıları ve DEHB'lilerde bu oran yüzde 43 çıktı.
İnternet bağımlılığı eş tanılı DEHB'li bireylerde strateji oyunlarına yönelim yüzde 66, sadece internet bağımlılarında yüzde 53 oldu, sağlıklı kontrol grubunda ise bu oran sadece yüzde 3 olarak belirlendi.
- Sosyal biliş ve duygu düzenleme becerisi
Araştırmanın bir başka sonucu da internet bağımlılarının "iyi bir sosyal iletişim kurmada gerekli olan bilgiyi işleme, kodlama, depolama ve hatırlama gibi bilişsel süreçlerden oluşan" sosyal biliş ve duygu düzenleme becerisi hakkında oldu.
İnternet bağımlılığı tanılı olguların hem sosyal biliş hem de duygu düzenleme becerilerinde yetersizlik olduğu belirlendi. Yetersizliğin, DEHB'li bireylerde daha şiddetli seyrettiği tespit edildi.
Ayrıca, internet bağımlılarında depresyon belirtilerine de daha sık rastlandığı açıklandı.
- Kovid-19 sürecinde gençlerde internet kullanımı
Ege Üniversitesi Çocuk ve Ergen Alkol Madde Bağımlılığı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zeki Yüncü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, internet bağımlılığının "internetle aşırı uğraş, interneti kullanmaya aşırı ihtiyaç olduğu hissi, internette planlanandan daha uzun zaman geçirme" gibi belirtilerinin olduğunu söyledi.
Kovid-19 döneminde çocuk, genç ve yetişkinlerin teknoloji ve sosyal medya kullanımının artış gösterdiğini hatırlatarak şunları kaydetti:
"Teknoloji doğru kullanıldığı durumda çocuğun gelişimine katkıda bulunarak sağlıklı ve dengeli bir yaşamın parçası olabilir. Ancak teknolojiyi bir gelişim aracı olarak değil de eğlence aracı olarak kullanmak çok çekicidir. Çoğu çocuk ve genç kendi kullanımlarını etkin bir şekilde sınırlamak için gereken içgörü ve disipline sahip olmayabilir. Eğer denetlenmeden bırakılırsa ekran alışkanlıkları çocuğun hayatında hakimiyet kurar ve sağlıklı bir hayat için gerekli davranışların yerini alır."
Türkiye'de yapılan çalışmalara göre gençlerde internet bağımlılığı sıklığının yüzde 1,2 ila 24,2 arasında değiştiğine işaret eden Yüncü, internet ve teknoloji bağımlılığı olan gençlerin yarısından fazlasına bir başka psikiyatrik bozukluğun da eşlik ettiğini belirtti.
- Ergenlerin özerkliğine saygı duymak
Prof. Dr. Zeki Yüncü, 13-18 yaş arası gençler için sosyal çevrenin sürdürülmesinin büyük önem taşıdığına işaret ederek şöyle konuştu:
"Okul ve arkadaşlardan uzak kalınan bu dönemde sosyal ilişkilerin devamlılığı için teknoloji ve sosyal medya hayat kurtarıcı konuma gelmiştir. Karantina sürecinde gençlerin sosyalleşmesi ve koruyucu arkadaş ilişkilerinden kopmamaları bir ihtiyaç olarak değerlendirilmeli ve buna göre önlemler alınmalıdır. Daha küçük çocuklar genellikle daha sıkı bir yönetime ihtiyaç duyarken ergenlerin özerkliğine bir miktar daha saygı duyulması denetimin sürdürülebilmesi şartıyla faydalı olacaktır. Bu yaş grubu için ders ve zorunluluk dışı eğlence amacıyla teknoloji ve sosyal medya kullanımının sınırlandırılması önerilmektedir."