Her insan ayda 32 gigabyte’lık veri transfer ediyor
Son yıllarda veri ile ilgili büyük bir devrim yaşandığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Onur Demir, bu nedenle son yıllarda hem veri bilimi hem de veri güvenliği ile ilgili uzman ihtiyacının arttığını, gelecekte de bu iki alanının önemini koruyacağını belirtti. Demir, “Dünya Bankası’nın 2020 verilerine göre 2020 yılında 3 zettabyte veri transfer edildi, başka bir deyişle dünya üzerindeki her insan ayda 32 gigabyte’lık veri transfer etti” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Onur Demir, bu nedenle son yıllarda hem veri bilimi hem de veri güvenliği ile ilgili uzman ihtiyacının arttığını, gelecekte de bu iki alanının önemini koruyacağını belirtti. Demir, “Dünya Bankası’nın 2020 verilerine göre 2020 yılında 3 zettabyte veri transfer edildi, başka bir deyişle dünya üzerindeki her insan ayda 32 gigabyte’lık veri transfer etti” dedi.
Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Onur Demir, veri bilimi ve veri güvenliği alanında yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Son birkaç on yılda veri ile ilgili iki büyük devrim yaşandığını belirten Onur Demir, “Veriyi elde etme ve saklama için gerekli teknolojinin ilerlemesiyle yeni verinin yaratılış hızı çok arttı. Pazar ve tüketici verilerinde uzmanlaşmış Alman şirketi Statista tarafından verilen bilgiye göre 2020 yılında 64.2 zettabyte veri yaratıldı. Bir zettabyte 1 trilyon gigabyte’a eşdeğer bir veri birimi. Oysa bu değer 2010’da sadece 2 zettabyte’tı. Yani müthiş bir veri denizi içindeyiz” diye konuştu.
UZMAN İHTİYACI ARTTI
Verinin hareketliliğinin de arttığına işaret eden Demir, “Daha önceki dönemlerde merkezi kurumlarda sıkıca tutulan veri internet üzerinde rahatça akmaya başladı. Dünya Bankası’nın 2020 verilerine göre 2020 yılında 3 zettabyte veri transfer edildi, başka bir deyişle dünya üzerindeki her insan ayda 32 gigabyte’lık veri transfer etti” diye konuştu. Verinin hem çoğalması hem de çok hareketli olmasının yepyeni sorunlar ve uygulama alanları doğurduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Onur Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elde edilen verinin saklanması, organizasyonu, anlamlandırılması ve yorumlanmasının yanı sıra bu verilerin bütünlüklerini koruyarak, gizli kalması bunların başında geliyor. Bu iki alanın birincisi veri bilimi, ikincisi de veri güvenliğinin önemini artırdı. Bu nedenle son yıllarda hem veri bilimi hem de veri güvenliği ile ilgili uzman ihtiyacını artırmıştır. Bugün her iki alana da yeni işgücü ihtiyacı bulunmaktadır.”
SİBER GÜVENLİK ÖNEMİNİ KORUYACAK
Siber güvenliğin, veri güvenliğinin bir alt kolu olarak düşünülebileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Onur Demir, siber güvenliğin başlıca ilgi alanının verinin dolaşımda açık iken karşılaştığı güvenlik problemlerini çözmek olduğunu vurguladı. Demir, “İnternet üzerinden gerçekleşen suçların ve saldırıların her geçen sene arttığını düşünürsek siber güvenliğin önemli bir çalışma alanı olmaya devam edeceğini söyleyebiliriz. Siber güvenlik üzerinde çalışanların mesleki tecrübeleri onların daha kolay iş değiştirebilecekleri ve yüksek maaşlar kazanabilecekleri bir alan oluşturuyor” dedi.
VERİ, 2025’TE 3 KATINA ÇIKACAK
“Gelecekte bu yönelim artarak ilerleyecektir” diyen Demir, şunları kaydetti: “2025’te 2020’de yaratılan verinin 3 katına çıkacağı tahmin edilmektedir. Bu geri çevrilemez bir süreçtir. İlerdeki veri bilimi uzmanları sadece veri yorumlamanın değil verinin ulaştığı büyük ölçeklerde verimli uygulamalar yapmanın yollarını arayacaktır. Bu da ister istemez büyük veri teknolojisi ve algoritmalarının önemini artıracaktır. Veri bilimi interdisipliner bir alan. Bu konuda çalışanların istatistik, endüstri mühendisliği ve bilgisayar bilimlerinin kesiştiği noktalarda çalıştığını söyleyebiliriz. Veri güvenliği ise bilgisayar mühendisliği ve kriptoloji nedeniyle matematiğin ortak kümesidir. Bu konularda eğitimin lisans ve yüksek lisans seviyesinde daha da olgunlaşacağını önümüzdeki senelerde göreceğiz.”