Dijital oyunlarda siber terör tehlikesi
Telkin ve bilinçaltı yöntemleri kullanarak, oynayanları intihara sevk ettiği bilinen Mavi Balina ile benzeri oyunların çocukları adeta kobay olarak kullandığını belirten uzmanlar, bu tür oyunların insanın acıları üzerinden tatmine dönük bir siber terör biçimi olduğunu ifade etti.
Uzmanlar, Bursa'da 16 yaşındaki bir gencin yaşamını son vermesiyle yeniden gündeme gelen Mavi Balina oyunun toplum varlığını tehdit ederek, çocukların sağlığını bozmak için bilinçli şekilde yayılmak istendiğini kaydetti.
Çocuk ve Bilgi Güvenliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Betül Ulukol, birbirini tanımayan internet ağı üzerinden meydan okumaya dayanan, çocukların beyinlerini yıkayarak, becerilerini olumsuz şekilde yönlendiren bir durumla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Ulukol, oyuncuların hayatını kaybetmelerine kadar götürebilecek bir sürecin yaşandığına dikkati çekerek, "Mavi Balina, çocuğa 'bunu yapmazsan başına şu gelir' telkinleriyle internet üzerinden yaşanabilecek bütün olumsuzluklara neden olabilen bir uygulama." dedi.
Oyunların hepsinin zararlı kategoriye konulmaması gerektiğini belirten Ulukol, sanal dünyada her şeyin bir sınırının olması gerektiğini vurguladı. Ulukol, oyunların yaş kategorisine göre sınıflandırılmasının sağlık açısından çok önemli olduğunun altını çizerek, "Anne ve babaya, siber ortamın gerçek hayattan farklı bir yer olmadığını bir kez daha anımsatmak lazım. Anne ve babanın bunu anlayarak, çocuğunu nasıl koruması gerektiğini bilmesi gerekir. Gecenin bir yarısında çocukların kapı önünde bırakılmayacağını biliyorsak internet başında da böyle kontrolsüz kalmaması lazım." değerlendirmesini yaptı.
Ebeveynlerin okula başlarken çocuklarına birçok konuya dikkat etmesi uyarısında bulunması gerektiğini ifade eden Ulukol, internette oyun oynarken, sosyal medyada vakit geçirirken veya bir şeyleri ararken çocukların uyarılması gerektiğini bildirdi.
Prof. Dr. Ulukol, Mavi Balina ve benzeri uygulamaların insan psikolojisine etkilerini ise şöyle değerlendirdi:
"Mavi Balina, sosyal deneyse çocukları kobay olarak kullanıyorlar. Ayrıca, bu oyun doğrudan misyon içeriyor da olabilir. Çocuğun beynini yıkayıp yönlendirerek, ondan sonra birtakım işler yaptırıyorlar. Çocuğun fevri şekilde, bir anda karar verdiği bir durum değil. Bilinçaltına yönelik, subliminal mesajların veriliyor olması dikkat çekici. Bu, insan hayatına kasteden bir şey. Reklam ve bazı programlarda bunun olduğunu biliyoruz. Bazı müzik kliplerinde de olduğunu biliyoruz. İnsan beyni çok karışık bir yapıya sahip. Bazı kötü niyetli insanlar bunu kullanarak, bir sürü şeyi yaptırabiliyorlar. Bilim yapan kişilerin, insanın zararına herhangi bir şey üretmesi ve yapması bilim etiği açısından kabul edebileceğim veya 'yapıyorlardır diyeceğim' bir şey değil ancak bilimin kazanımlarını kötüye kullanan insanlar da var."
Ailelerin çocuklarla ilgili ipuçlarını yakalaması gerekiyor
Ulukol, İnternet ve sosyal medyada kısıtlama yapmanın bu konunun çözümünde işe yaramadığını, mesajlaşma programlarında bağlantı linki atmanın hiçbir şekilde engellenemeyeceğini kaydetti.
Ailelerin çocuğun hayatındaki olumsuzlukları gösteren bazı ipuçları yakalaması gerektiğini ifade eden Ulukol, Ankara Üniversitesi'nde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile düzenleyecekleri Dijital Oyunlar Kongresi'nde, Mavi Balina ile benzeri oyunların olumsuz etkilerinin de masaya yatırılacağını bildirdi.
Şiddetten haz alan bu yapıları arızalı beyinler oluşturuyor
Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Tuncay Di·lci·, bazı kötü niyetli grupların sanal alemde kendi kültürel kodlarını ve dünyalarını oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.
Dilci, teknoloji dünyasının insanlığın yeni stres alanlarını da beraberinde getirdiğini ifade ederek, "Hiçbir şeyden doyum alamayan bir birey, ister istemez başka insanlar üzerinden kendini tatmin etmek istiyor. Çocukları bilinçaltı manipülasyonlarla farklı yönlere sevk ediyorlar. Zararlı alışkanlık ve davranışlara götüren narsist ve sadist birtakım uygulamalarla kişileri yönlendirenler ve bundan haz alanlar var. Şiddetten haz alan bu yapıları arızalı beyinlerin oluşturduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz." görüşünü paylaştı.
İnsan sağlığının lehine düşünemeyen ve acılardan beslenen grupların Mavi Balina'da kendini rahatlıkla gösterdiğini dile getiren Dilci, şöyle devam etti:
"İnsanların, manipülatif bilinçaltı kurgularla ve hipnotik tekniklerle bu şekle sokulmasını görmek için bir deneye de gerek yok. Bugün birtakım illegal örgütlerde davranış yönlendirme şekli budur. Şu an için bunların bir hedefi olduğunu söylemek doğru olmaz. Ancak illegal bir güç tarafından bir toplumun varlığını tehdit etme, onlarda psikolojik açıdan olumsuz düşünceler oluşturarak, toplum sağlığını bozmak adına yapılıyor olabilir. Dünyanın son 10 yılında evrilen sanal dünyanın kendi ürettiği birtakım unsurlar var. Çocuklar üzerinde siber ortamda bir zehirleme için müzikal ya da birtakım zihin etkilerini yönelten düşünce şekilleri olabilir. Emniyet de bu konularla ilgileniyor. Geleceğimizi hedef alan kötü niyetli grupların yönlendirmelerine karşı çok dikkatli olmakta fayda var."
Dijital yaşam çocuklar için çok sıkıntı oluşturdu
Dilci, işitsel ve görsel unsurlar birleştiğinde çok etkili yönlendirmeler yapılabildiğini vurgulayarak, "Dijital yaşam çocuklar için çok sıkıntı oluşturdu. Mutsuz bir nesil ve hareketsiz bir yaşamdan dolayı fizyolojik, psikolojik ve biyolojik temelli sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz. Mavi Balina, kurgusal, saplantılı ve arızalı beyinlerin ürettiği, insanın acıları üzerinden tatmine dönük bir siber terör biçimi " değerlendirmesini yaptı.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Genel Başkanı Rahmi Aktepe de Mavi Balina'nın telefona indirilen bir uygulama olmadığını, link aracılığıyla yönlendirilme sonucunda oynandığını belirtti.
Yönetici tarafından verilen görevlerin gece yarısından sonra gerçekleştirilmesi istendiğine dikkati çeken Aktepe, "İlk birkaç gün kişisel bilgilerin ve fotoğrafların paylaşılmasından oluşuyor ve bunlar yönetici tarafından toplanıyor. Yani çocukların özel bilgileri alınıyor. Oyunda çocukların beyni yıkanıyor, tehdit ediliyor. Oyun, zaman içerisinde bağımlılık yapıyor. Ayrıca bu oyunun reklam ve algıya dönük operasyonları sosyal medya üzerinde oldukça güçlü." dedi.
Bilgisayar ile internetin doğru ve denetimli kullanımının çocuğun sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimi için yararlı olduğunun altını çizen Aktepe, son yıllarda "siber güvenilir kullanıcı" kavramının siber güvenlikten bile daha önemli hale geldiğini belirtti.
Aktepe, zincirin en önemli halkasının siber güvenilir kullanıcılar olduğu kaydederek, "Elektronik posta yoluyla bizlere gönderilen uygulamalarla bilgilerimiz toplanıyor. Bu bilgiler birleşerek büyük veriye dönüşüyor. Bu nedenle özellikle bu tür uygulamaları okumadan kabul etmemek gerekiyor." diye konuştu.