Yunanistan ayağımızda!..

Hafta sonu ne yaptım?.. Neler yapmadım ki?.. Yunanistan'a kadar gidip geldim desem?.. Ya da Yunanistan bana (mı) geldi!..

Korkmayın canım, öyle uzun yol yapmadım. Ataköy Marina'daydım. Farkındaysanız bu ikinci gidişim. Daha önce bir balıkçı ballandırmıştım hani, Papalina. İşte onun alanda yeni açıldı Mavi & Beyaz... Geceler yeni bir adrese kavuşacak da Drew'den kaçacak, mümkün mü?..

Hele ki anneden Giritli, babadan Selanikli olup, 'memleketlisi Beyza'nın (Gürbüzer) ellerinden çıkma mezeleri tatmadan, o gülen suratla aynı masayı paylaşmadan duracak.

Durmadım tabii...

Kapıdan girdiğim gibi çöreklendim masaya... Aman Allahım, yok yok!.. Hardal otu, radika, çiroz salatası... Sadece otlar mı?.. Boşnak salatası, Ermeni mutfağının spesiyali işkembe mezesi (ki, Drew tavsiyesidir kendisi), kereviz pilaki, arnavut ciğeri, kıtır kabak, tahinli köz biber, yaprak sarması, beyin salatası, Girit kabağı, yabani bakla favası, cevizli zeytin salatası, pancar turşusu, paçanga böreği, ıspanak borani, tulumaki, caciki, balık tabağı...

Daha sayayım mı?..

Masa siz gelmeden önce donatılıyor. Öyle tepside getirilmiyor mezeler, "Ayy hangisini alsak ki" diye yormuyorsunuz garsonu. Hazıra konuyorsunuz yani... Ara sıcaklar da siz farkında olmadan bitiyor önünüzde. Beyza, sadece mutfakta değil, hizmette de kusur etmiyor.

Her masayla tek tek ilgileniyor. Servisi elleriyle yapıyor. Güya onun engin hayat bilgisinden çalmaya gittim; iki kelam edemedim. Hababam dolanıyor. Sabah'ın 11.00'inden beri mutfakta olan o değilmiş gibi...

Mavi & Beyaz'ın bir başka güzelliği rakı kadehleri... Eski usûl, leylek boyunlu bardaklarda, standardın bir küçüğü. Uyardı Beyza: "Küçük olduğu için içtikçe içersin. Çarpmasın sonra" Alışık olmaz mıyım hiç. Yalnız gecelerimin tek dostu o 'Tekirdağ'... Küçük kadehlerle de tadı bir başka... Yemek içmek tamam, peki eğlence?..

Bu gece Grup Akropolis var. Aklınıza gelebilecek her tür Yunanca şarkıyı söylüyorlar. Ben gittiğimde yan masada Yunanlı hemşehrilerim vardı. Kendi müziklerini duyunca dayanamadılar. Ne tabak kırma, ne peçete savurma... Eğlence diye yapılan abuklukların hiçbiri yok burada. Yormadan eğleniyor; yiyip yiyebileceğiniz en güzel mezeleri tadıyorsunuz.

Sadede, yani fiyata gel derseniz...

20 çeşit meze, 4 çeşit ara sıcak, balık tabağı, meyvesi, tatlısı, limitsiz yerli içkisi kişi başı 50.00 YTL. Uyarsa, işte numara: 0212) 560 12 40-70