Gazete Vatan Logo

Yolunuz bu meyhanelere düşmeli...

Yolunuz bu meyhanelere düşmeli...

AYŞE BRAV / bravayse@yahoo.com

Fonda kulaklarınızın pasını silen bir müzik, önünüzde çeşit çeşit lezzetler, yanınızda da sohbet edecek dostlarınız varsa meyhane keyfiniz tamam demektir. Meyhanelere aşık olunca gidilir, acı çekince gidilir, terk edilince gidilir... Peki bu meyhanelerin en iyileri hangisidir diye merak ettiniz mi?

ELEOS



Beyoğlu’ndaki tarihi Hıdivyal Palas’ta yer alan mekanın, iç ferahlatan dekorasyonu ve muhteşem terası da en az lezzetleri kadar iddialı. Eleos; Karaköy’den, Haliç ve Kız Kulesi’ne kadar muazzam bir manzaraya sahip. Rakı-balığın yanına en çok yakışan şey manzara olduğuna göre, mekan beklentilerinizi yüksek derecede karşılayacak bir adres. Terası, dekoru mezeleri oldukçabaşarılı.

AGORA MEYHANESİ YENİLENDİ



Agora Meyhanesi’nin yeni hali, mekânın 100 yılı aşkın geçmişine sadık kalınarak ama bir yandan da dev nostalji rüzgarlarına kapılmadan tasarlanmış. Şahane bır mönüye sahip meyhanede en lezzetli mezelerse yoğun baharatıyla damağınızı etkileyecek dana yanak söğüş, tuzu kıvamında olan balık pastırması ve skordalia. Agora mutfağının en önemli özelliğinden biri de baharatlar. En sıradan yemeği bile baharat kullanımıyla bambaşka hale getirmeyi başarıyorlar. Yönetmen Ezel Akay’ın, üç ortakla beraber hayata geçirdiği Agora Meyhanesi’nin en heyecan verici yanlarından biri de mutfakta Ermeni, Rum, Türkmen ve Zaza aşçıların olması.

ÇİÇEK PASAJI



Meyhane denir de Çiçek Pasajı atlanır mı, tabii ki hayır. Herkesin burada bir anısı vardır. Özellikle Galatasaray Liselilerin vazgeçilmez mekanıdır Çiçek Pasajı. Pasaj hem konumu hem görünümü ve iç dizaynı ile mükemmel bir yapıya sahip. Mekanların da gayet iyi olduğu pasajta mutlaka cebinize göre de bir mekan bulabilirsiniz. Mezesi, rakısı ve muhteşem tarihi atmosferiyle “En İyi 10 Meyhane” yazımızın içerisinde olmazsa olmaz bir mekan Çiçek Pasajı.

GALATA MEYHANESİ’NDE FASIL ZİYAFETİ



Meyhaneleriyle ünlü Beyoğlu’nda 20 senedir bu işi aşkla, layığıyla yapan yerlerin başında gelir Galata Meyhanesi.

Burası gerçek anlamda “nevi şahsına münhasır” bir mekan. Çalışanların neredeyse tümü kuruluşundan beri burada. İçeri girdiğinizde mekan size bu “yaşanmışlık hissini” veriyor. Pazar hariç her gün aynı fasıl programı yapılıyor. Fasıl mekanlarında iyi meze bulmak zordur, çoğumuz biliriz. İşte Galata Meyhanesi burada bir adım öne çıkıyor. Her şey olması gerektiği gibi, ne eksik ne de abartılı.

İSTANBUL’UN EN ESKİSİ CUMHURİYET

1930’ların başında kurulan İstanbul’un en eski meyhanelerindendir. Alt katta Türk Sanat Müziği dinlenebilir; üst katta ise canlı fasıl olur. Zamanında Atatürk’ün sık sık ziyaret ettiği bir yerdir. Her 10 Kasım’da Ata’nın anısına misafirlere beyaz leblebi ikram edilir. Cumhuriyet Meyhanesi’ni sevmek için zaten sebebe ihtiyacımız yok ama Atamızın sevmiş olması bile yeterince iyi bır neden. Personel de oldukça güler yüzlü.

YAKUP 2’DE MUHABBET BİR BAŞKADIR

Yolunuz bu meyhanelere düşmeli...

Yıllardır gittiğim, mezelerin, muhabbetin ve rakının tavan yaptığı nice gecelerde takıldığım bir mekan Yakup. Kışları Yakup’un alt katındaki geniş salonunda muhabbet edilip rakılar yuvarlanırken; yazları, masalar üst kattaki kocaman terasa taşınıyor. Bu teras her sene biraz daha gelişti, güzelleşti, dayandı, döşendi ve yağmurlu günler de düşünülerek, üstüne kapanabilir bir sistem yapıldı. Bayılırım Yakup’a. “Haydi beyler, yay vaziyetleri...” Bu cümlenin sahibini bilen bilir.

36 yıllık meyhaneci Yakup Arslan’ın dilinden, “yaylanın”ın kibarcasıdır. Kendisini geçen sene kaybettik.

İNCİRALTI MEYHANESİ
Yolunuz bu meyhanelere düşmeli...

Bence Anadolu yakasının en iyileri arasında. Mekanın dış görünümü eski bir Rum evi. Burada çatalınızı dokundurduğunuz her şey, şehrin çok kültürlü lezzet sandukasından çıkarılıp tekrardan sofraya kavuşturulmuş. 19. yüzyıl Osmanlı arşivlerinden Anadolu halklarının sofralarına kadar... 1848 tarihli Eşref Dede’nin “kuzu gömleğine sarılı hurma kebabı”, 1844 tarihli Marianna Yerasimos’un keşfi ve reçetesi “uskumru taratoru”, Takuhi Tovmasyan’dan “uskumru dolması”. Yanlarına, Ermeni sofrasından “dalak dolması”, Tatavla Rum sofrasından “beyinli gerdan” ve “balık turşusu” şiddetli tavsiyem.

Haberin Devamı