Gazete Vatan Logo

Yeni bir şarkı yazdığımda dünyayı avucuma alıyorum!

Nil Karaibrahimgil, son albümü “Ben Buraya Çıplak Geldim”in ikinci klibini He-Man adlı şarkısına çekti. Kısa film tadındaki klip o kadar dikkat çekti ki, hâlâ herkesin dilinde... “Ruhen en çıplak olduğum anlar, şarkı yazdığım ve söylediğim anlar” diyen Karaibrahimgil,şarkı söylemeyi dua etmeye benzetiyor.

Ben Buraya Çıplak Geldim adlı son albümünüzü öncekilerden ayıran ne; olgunluk albümü mü?
Ben albümleri bir özellikleriyle diğerlerinden ayırmıyorum ve karşılaştırmıyorum. Bunu dinleyici yapsın, ben içimden geleni düşüncesizce söyleyeyim. Anlaşmamız bu(gülüyor)...

Çıplaklıkla aranız nasıl; ruhen ne zaman çıplaksınız, şarkı söylerken mi?
Çıplaklık keşke soyunarak mümkün olsa ama değil. Derinin altında yirmi bin fersah var. Benim bahsettiğim çıplaklık o aslında. Utanılacak bir şey yok. Çıplak geldik ve çıplak gideceğiz... Ruhen en çıplak olduğum an şarkı yazarken ve söylerken, evet. Dua etmek gibi bir şey şarkı söylemek. Dinleyene ilham olmak istiyorum. Şarkılarıma basıp zıplasınlar, karar versinler, hakkında her şeyi duymak istiyorum desinler, toplanıp kek yapsınlar, mutlu edeyim, harekete geçireyim... Benim motivasyonlarım bunlar.

Fiziksel olarak çıplakla ilgili ne düşünüyorsunuz; malum ülkemiz dekolte konusunda biraz tutucu. Sınırlarınız nedir?
Albüm kapağımda sınırımı çizdim (gülüyor)...

Biz kanallarda sık sık yayınlanan He-Man klibinizi izliyoruz ama siz şu an neler yapıyorsunuz?Şu anda en çok konserlerim ve yeni stüdyom ile ilgili işleri bitirmeyi düşünüyorum. İlk defa kendi stüdyom oluyor. Bunun için çok heyecanlıyım. Küçük ama benim. Kutucuk ama sallayınca ses olan bir yer olacak umarım. Hatta içeri girenler, girer girmez müzik yapsın diye sesli yer taşları döşüyoruz stüdyomun yerlerine. Tepinerek gönlümüzce beste yapabileceğiz (gülüyor)...

‘Otel odalarına girdiğim anda hemen çizgi film açarım’

He-Man şarkınıza çok konuşulan, çok etkileyici bir klip çektiniz. Bu şarkının sizdeki yeri ayrı sanırım?
He-Man sözleri ve Bülent Uludağ’ın yaptığı, bence muhteşem olan düzenlemesiyle film müziği gibiydi. Nitekim İzlandalı yönetmenimiz de dinlediğinde “Kısa film çekelim bu şarkıya” dedi. Benim için ilk başta korkutucu olan bu fikir, içine girdikçe, hele bir de Birol Ünel’le taçlanınca çok güzel bir maceraya dönüştü. Sonucu bile önemli değil aslında, kendime o iki çekim gününü hediye etmiş oldum; öyle söyleyeyim (gülüyor)...

İlham nasıl geldi He-Man için?
Bizim evde bir grup müzisyen, şarkıları çalıp ne gibi yerlere gidebilirler diye bakıyorduk. Biri klavyede müthiş bir melodi buldu. Onu hiç kullanmadık ama herkes gittikten sonra “o bir hit man” (sen hitlerin adamısın) diye kendi kendime bağırarak söylemeye başladım. Şakasına eğlenmek için söylediğim şey He-Man’e dönüştü.

Gerçek hayattaki He-Man’ininiz yani kahramanınız kim; eşiniz mi? Şarkıdan cevap vereyim; kahramanım o evet.

Çocuksu bir ruhunuz var. Sanki çok çizgi film izlermişsiniz gibi... Oturup seyreder misiniz gerçekten?
Evet, özellikle otel odalarına girdiğim an çizgi film açıyorum, niye bilmiyorum. South Park ve Simpsons bölümlerini kaçırmam. Sponge Bob da seviyorum.

Oyuncu olarak sadece AROG’ta gördük sizi ve tadı damağımızda kaldı... Neden devamı gelmedi?
Oyunculuk ancak çok denk geldiğinde tekrar deneyebileceğim bir şey. Müzik zaten benim ruhumu tıka basa doyuruyor.
Bu nedenle ek bir kariyer hayalim yok. Hayalim hep müzik ve sahnede olmaktı. Şimdi onu en iyi hale getirmeye çalışıyorum.

Bol bol seyahat ettiğinizi biliyorum; dünyanın en güzel yeri sizce neresi?
Dünyanın en güzel yeri sevdiğinin kollarının arasındaki o yarım ada...

‘Beni en kızdıran şey aptallık’


Yazdığınız şarkı bitip de “tamam” dediğinizde ne hissediyorsunuz?
Dünyayı avucuma almışım gibi bir hisse kapılıyorum. Sanki müthiş bir şarkı var ve sadece ben dinliyorum gibi. Arabaya atlayıp sesi sonuna kadar açıp yeni kaydedilmiş bir şarkıyla gece köprüden geçmek gibisi yoktur. Arkadaşlarımı alırım evlerinden, bazen ağlayarak park ederiz; şarkısına bağlı ...

Sizi hiç gece dışarıda görmüyoruz; nasıl eğlenirsiniz?
Stüdyoda ve sahnede!

Hep güler yüzlüsünüz. Sizi en kızdıran şey nedir?
Aptallık, yalancılık, yüksek ego...

Hayaliniz nedir?
Budur; şu an yaşadığım hayat...

Evlilik eşinizle ilişkinizi hiç değiştirdi mi?Evlilik sıradanlığına düşmemeyi nasıl başarıyorsunuz?
Sıradan değilseniz ilişkiniz de sıradan olmuyor bence. Bir çocuk annesine ‘sıkılıyorum’ demiş, annesi de ona ‘sıkıcısın o zaman’ demiş. Bu fıkrayı çok seviyorum. Sıkılan sıkıcıdır.

‘İkinci el kıyafet almam’Stilim yok, içimden ne geliyorsa giyerim. Öyle ‘vintage şeylerle markaları karıştırırım’ gibi bir tanımı yok yani giydiklerimin. Hatta ikinci el bir şey almıyorum pek, dükkanlarındaki koku ağır geliyor.

Haberin Devamı