Yabancılar hangi tedaviler için Türkiye’ye geliyor?
2015 yılında 150 milyar dolarlık dünya sağlık turizmi pazarında, ülkemiz, artık yılda yüz binlerce yabancı hastaya tedavi hizmeti veriyor. Hem fiyat hem de kalite avantajıyla yabancı hastalar ülkemizi hangi branşlar icin tercih ediyor?
En çok göz hastalıkları için tedaviye geliyorlar
2014 Medikal Turizm Raporu’na göre, sağlık turizmi kapsamında İstanbul’a gelen hastaların tedavi için ilk tercih ettikleri branş göz hastalıkları. Yüksek düzeyde teknolojiyle donatılmış, uzman hekimlerin görev yaptığı, akredite sahibi özel hastanelerde başta Orta Doğu ve İskandinav ülkelerinden olmak üzere yılda 40 binden fazla hasta, göz problemlerinden kurtuluyor. Kornea nakli, retina, göz lazer cerrahileri ile hastalar sağlığına kavuşuyor.
Saç ekimi ve botoks zirveyi zorluyor
Hasta sayısı bakımından estetik cerrahi ve saç ekimi medikal turizmde göz hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alıyor. Saç, kaş ve sakal ektirenlerin başını Suudi Arabistan, BAE, Katar, Libya ve Irak’tan gelen hastalar çekiyor. Avrupalılar burun ve meme estetiği için geliyor. Ruslar karın germe ve meme operasyonları yaptırıyor. İtalyan ve İspanyollar popo estetiği ve liposuction, Azerbaycan ve Orta Asyalılar ise meme estetiği, saç ekimi ve gözkapağı küçültme operasyonlarında ilk tercihleri Türkiye’den yana kullanıyor. Yabancı hastaların estetik operasyonlar için İstanbul’u seçmesinin nedeni, plastik cerrahi eğitimi seviyesinin üst seviyelerde olmasından kaynaklanıyor. Türk plastik cerrahlar Amerikan ve Avrupa dergilerinde çok sayıda tıbbi yayında yer alıyor.
Ülkemiz Avrupa’ya göre yüzde 50 ucuz
Estetik göğüs büyütme ameliyatının maliyeti de hastaların İstanbul’u seçmesinde etkili. İngiltere’de 5 bin euro, Polonya’da 1920 Euro, Macaristan’da 1930 Euro, Hindistan’da 2 bin 87 Euro, yüz gerdirme ameliyatının da İngiltere’de 4 bin 810 Euro, Belçika’da 2 bin 165 Euro, Çek Cumhuriyeti’nde 2 bin 196 Euro. Türkiye’de ise ortalama fiyatları ise bu değerlerin yarısı kadar.
Avrupalılar tüp bebek ve kısırlık tedavisi oluyor
Özellikle İstanbul’daki hastane ve klinikler; kısırlık tedavisi, tüp bebek ve yüksek gebelik oranlarıyla dünyanın önde gelen kurumları arasında yer alıyor. Avrupa’da özellikle tüp bebek konusunda tedavi bekleme sıralarının uzun olması, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerde kısırlık uzmanlarına ulaşmak için 6 ay ile 1 yıl beklenmesi, 38 yaşından sonra gebe kalma şansının azalması nedeniyle bebek sahibi olmak isteyen çiftler İstanbul’a gelmeyi tercih ediyor. Yabancı hastalara sadece tüp bebek hizmeti verilmiyor. Laparaskopi, histeroskopi gibi konularda da hızlı ve ekonomik tedavi imkanları sunuluyor. Kanser hastalıkları veya kariyerlerinden dolayı çocuk sahibi olmak istemeyen kadınların yumurtalıkları dondurularak saklanabiliyor.
Dikişsiz implant yaptırıyorlar
Tüm dental branşlarda uzmanlaşmış birçok diş hekiminin İstanbul’da bulunması yurt dışından gelen talebi artırıyor. Yabancı hastaların ağız ve diş sağlığı için gelme nedenlerinin başında implat operasyonu, estetik diş protezleri, diş eti tedavisi yer alıyor. Diş eti kesisi yapmadan implantların yerleştirilmesi en çok tercih sebeplerinden biri. Lazerle yapılan bu uygulama sayesinde hastalar aynı gün bile ülkelerine dönebiliyor.
Kalp-damar hastalıklarında uzmanlaşmış kurumlar
Erişkin ve çocuk kalp damar cerrahisi konusunda ihtisaslaşmış özel ve araştırma hastaneleri bu konuda şifa arayan yabancıları İstanbul’a yönlendiriyor. Başta koroner bypas ve kapak ameliyatları olmak üzere, kapak tamirleri, doğuştan kalp anomalilerinin düzeltilmesi, ilaç tedavisine cevap vermeyen ritm problemlerinin operasyonla düzeltilmesi, anevrizma ve büyük-küçük damar ameliyatları gibi erişkin ve çocuk kalp ameliyatlarının her alanında başarıyla hizmet veriliyor. Aritmi cerrahisi ve robotik cerrahi ile uygun olgularda kalp ameliyatları daha ufak kesilerle ve daha az travma ile gerçekleştiriliyor. Ameliyat olması riskli hastalarda uygulanan ameliyatsız kalp kapak değişimi olarak bilinen TAVI yöntemi de hastalara umut veriyor.
Kanserli vakalar gelişmiş yöntemlerle tedavi oluyor
Kanser tedavisinde dünyanın her bölgesinde gerçekleştirilmeyen birçok ilerici uygulama İstanbul’daki hastanelerde kolaylıkla yapılabiliyor. Tüm vücutta milimetrik doğrulukla kanser tedavisi yapmak için tasarlanmış Cyberknife, beyin tümörlerinde uygulanan Gamma knife gibi teknolojilerle başarılı sonuçlar alınıyor. Dışarıdan radyoterapinin yanı sıra nüks batın kanserlerinde ameliyat esnasında içeriden verilen radyoterapi tedavileri ile hastanın yaşam kalitesi ve tedavinin başarı oranı yükseliyor. Prostatta robotik cerrahi tekniklerinin kullanımı da ilgi gören alanlar arasında. Gelişmiş girişimsel radyoloji merkezleri ve tümörel hastalığın ileri tetkikinde en gelişmiş yöntem olarak karşımıza çıkan PET MR da hastaların ülkemize gelmesinde avantaj sağlıyor.
Türkiye akredite edilmiş 47 sağlık kuruluşu ile dünyada ikinci sırada yer alıyor
Organ nakli
Organ nakli konusunda Avrupa’da güvenilirliliğini kanıtlamış hastaneler özellikle Antalya ve İstanbul yer alıyor. Kan uyumsuz karaciğer nakli, karaciğer ve böbrek transplantasyonlarında yabancı hastaların ilk tercihleri arasında.
En çok Şubat ve Temmuz’da geliyorlar
Sağlık turizmi kapsamında hastalar Göz Hastalıkları, Ortopedi ve Travmatoloji, Ağız Diş ve Çene Hastalıkları ve Cerrahisi ve Deri ve Zührevi Hastalıkları branşlarında tedavi için en çok Şubat ayında; İç Hastalıkları, Kulak Burun Boğaz, Kadın Hastalıkları ve Doğum, Genel Cerrahi, Beyin ve Sinir Cerrahisi ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları için en fazla Temmuz ayında geldikleri belirlenmiş. Kardiyoloji ve Üroloji klinikleri için Mart ayında; Kalp ve Damar Cerrahisi, Beyin ve Sinir Cerrahisi, Ortopedi ve Travmatoloji hizmetleri için Mayıs ayında tedavi hizmeti verilmiş.
Grup hastanelerini tercih ediyorlar
Türkiye akredite edilmiş 47 sağlık kuruluşu ile dünyada ikinci sırada yer alıyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, uluslararası akreditasyona sahip kurumlar, akredite olmayan hastanelere göre 10 kat fazla hasta çekiyor. 4 uluslararası hastadan biri JCI tarafından akredite edilmiş olan hastaneleri tercih ediyor. 3 uluslararası hastadan biri ise grup hastanelerinde tedavi oluyor.
Riskli branşlar yüzde 30 gelir getiriyor
2014 Medikal Turizm Raporu’na göre Türkiye’de sağlık turizmi kavramının gelişmesiyle, son yıllarda onkoloji ve kardiyovasküler cerrahi gibi risk düzeyi yüksek tedavileri için başvuranların sayısı artıyor. Türkiye’de Sağlık Turizmi’nden elde edilen gelirin yüzde 30’a yakını bu branşlardan elde ediliyor.