Gazete Vatan Logo

“Vücudum benim enstrümanım”

Klip çekiminde sadece şapşal görünmeye çalışmıştım

On Grammy ödüllü Bobby McFerrin, 28 Mart"ta İşsanat"ta konser vermek için Türkiye"ye geliyor. "Don"t Worry Be Happy" şarkısıyla tüm dünyanın tanıdığı bir isim olan McFerrin, "Şarkı söylerken göğsüme tıklatmak ve vurmak tekniğimin temelini oluşturuyor" diyor.

* Şarkı söylemeye nasıl başladınız? Kaç yıldır şarkı söylüyorsunuz?

Annem, babam, kardeşim ve ben her zaman evin içinde şarkı söylerdik. Bu yüzden aynısını kendi çocuklarıma da yapıyorum. Artık onlar da büyüdüler ama hâlâ bir arada olduğumuz her fırsatta beraber şarkı söyleriz. Bu durum piyanist olarak çalıştığım 27 yaşıma kadar böyle değildi. Eve doğru yürüdüğüm bir gün aniden, şarkı söylemenin aslında tam da bana göre olduğunu düşündüm ve farkettim. O zaman yaşadığım yerde bir piyano bar vardı, eve gider gitmez orayı arayarak ertesi gün onlarla görüşmeye gittim. Sanıyorum, Eric Clapton belki de Moondance ahengiyle söyledim ki işi bana verdiler. Fakat bu durum, benim sesimle neyi nasıl yapacağımı keşfetmem için çok çalışmayla geçen 6-7 senemi aldı.

* Şarkı söylerken ne hissediyorsunuz?

Neşeli, şükreden ve etrafımdaki herkese bağlanmış...

* Bir dönem büyük olay yaratan Don’t Worry Be Happy şarkınızın ortaya çıkış hikayesi nedir?

Simple Pleasures’ın kayıtları üzerinde çalışıyorduk ve kaydetmek istediğimiz şarkılar için planlamalar filan yapıyorduk. Sonra bir gün stüdyoda büyük usta Meier Baba’nın posterini gördüm. Keyifli keyifli gülümsüyordu. Posterin altında “Don’t Worry, Be Happy” yazıyordu. Bizler de zamanlamayla ve teknik konularla ilgili problemler yaşıyorduk. Ben de etrafıma büyük ustanın sözleriyle ilgili komik komik aksanlarla şakalar yapmaya ve şarkılar söylemeye başladım. Ben bunları yaparken menajerim ve aynı zamanda prodüktörüm Linda birden “Evet, bu harika. Başka bir şarkıya ihtiyacımız var. Hadi bir mola verelim ve yazıp yazamayacağımızı görelim” dedi. Bu melodi ve kayıtlarda yer alan ıslık sesi birkaç gün kafamda döndü durdu. Yaptığım doğaçlama dilime takılmıştı. Sonra bir gün şarkıyı kayıt ettik.

* Sizce o şarkı neden o kadar ilgi görmüştü? İnsanlar bu tarz mutluluk veren şarkılara ihtiyaç mı duyuyor?

Aslına bakarsanız bu doğru. Halen bu şarkıyı dinlediğinde kendini mutlu ve hafiflemiş hissettiğini söyleyen insanlardan mektuplar ve mailler almak bizleri şaşırtıyor. Fakat için için yine de bu sepeblerden ötürü kimsenin bu şarkının bir hit olacağını tahmin edemeyeceğini düşünüyorum. Benim sesimden birçok parça var. Bu sadece birinin şarkılarını duygusal olarak dinlemeyle alâkalı. Bence bu insanları harekete geçiriyor.

Klip çekiminde sadece şapşal görünmeye çalışmıştım

* Vücudunuzu bir enstrüman olarak kullanıyorsunuz... Mesela, Don’t Worry’de ayak parmaklarınızla müzik yapmıştınız...

Sanırım videoda ayak parmaklarım ile çaldığım kısımları kast ediyorsunuz. Sadece şapşal görünmeye çalışıyordum. Gerçekten ayak parmaklarım ile çalmadım. Fakat evet, vücudum benim enstrümanım. Ve onunla çıkarabileceğim tüm sesleri çıkarmaya çalışıyorum. Şarkı söylerken göğsüme tıklatmak ve vurmak benim tekniğimin temelini oluşturuyor. Bunun çıkardığı sesi seviyorum.

* 10 Grammy ödülünüz var. Bu size ne hissettiriyor? Ödül almak sizi çok mu mutlu ediyor yoksa umursamıyor musunuz?

Grammy hakkında hissetiklerim için hürmet diyebilirim. Bu duyguyu binlerce insan konserlerime geldiğinde de hissediyorum. Grammy gibi gurur veren şeyler benim yüksek standartları yakalamamı, anlamlı şeyler yapmamı, sahip olduğum sınırsız imkanları kullanmam gerektiğini hatırlatıyor.

* Türkiye’yle ilgili düşünceleriniz neler?

Türkiye hakkında oldukça olumlu düşüncelerim var. Fakat tur esnasında oldukça durağan bir hayatım oluyor. Sesimi ve enerjimi konserim için korumaya çalışıyorum. Bu sefer biraz daha fazla zaman geçirmeyi umuyorum.

* Gelecek planlarınız neler?

Yeni albümün üzerinde çalışıyorum; Amerikalı siyahilerin ilahilerinin yeniden yorumlanışı... Bu proje için çok heyecanlıyım.

Haberin Devamı