Türkler tasarım ürünleri keşfetti
AYŞE BRAV / bravayse@yahoo.com
Gezenimiz görenimiz bilir tasarıma gönül vermiş insanların en sevdiği mağazalardan biri Colette’dir. Bizde de böyle bir mağaza olsa diye düşünürdüm hep. Shopigo’nun Loft mağazası şahane. Bu işin başındaki iki isimle Murat Süter ve Ferhan İstanbullu ile konuştuk...
Shopigo’nın hikayesini anlatsana, nasıl başladınız? Bu açığı nasıl fark ettiniz?
Murat: Aslında bu süreç, bir yaşam tarzını online sunabilme fikri ile başladı. Alışılagelmiş internet e-ticaret sitelerinin yapısından farklı bir kurgumuz olması gerektiğini düşündük ve Shopigo’yu ‘internette şık bir sokak mağazası’ mantığıyla oluşturmaya karar verdik. Bir yıl kadar alt yapı çalışmaları sürdü ve Haziran 2012’de de sitemiz online oldu... Türkiye’de internette yaşam tarzı ve özel tasarımlı ürünlerin, hazır giyim koleksiyonları arzının yeterli olmadığı düşüncesiyle gelişti Shopigo fikri... Neredeyse siteyi açar açmaz markanın kendi mğdavimlerini aratması bize gerçekten de bir boşluğu doğru tahlil ettiğimizi gösterdi.
Shopigo’nun nasıl bir müşteri kitlesi var, hedeflediğiniz yerde misiniz?
Murat: Shopigo’nun hedef kitlesi kişiler için en özet haliyle şunları söyleyebilirim: Tasarımıyla fark yaran kıyafetleri objeleri hayatına katmak isteyen, stilini belli kalitede ürünlerle yakalamak isteyen bir kitle... Bir de tabii yeniliğe açık bir duruşları var çünkü biz hazır giyim ve yaşam tarzı başlığındaki ürünleri seçerken yeni ve farklı duruşu olan markalardan yana kullanıyoruz tercihimizi... ‘Hedeflediğimiz yer’i hep bir adım öteye taşıdığımız için henüz orada olduğumuzu söyleyemem. Geçtiğimiz günlerde internet sitesinin yanı sıra Nişantaşı’nda Mim Kemal Öke caddesinde sokak mağazamızı da açtık. İnternet alışverişi yapanlar kadar mağazaya gelenleri de şaşırtacak, keyiflendirecek ürünler sunma isteğimiz şimdi bu mecra için de geçerli. Bu da bizim için kendi içinde yeni hedefler demek...
Shopigo’nun magazası da tam bir konsept magazası olmuş. Burası nasıl bir magaza olacak? Neler satacaksınız?
Murat: Shopigo’nun yalın ve sofistike ürün seçkisini yansıtacak, İstanbul’da eksikliği olduğunu düşündüğümüz dilde tasarım ürünleriyle desteklenecek bir konsept mağaza yaratma fikriyle yola çıktık. Mim Kemal Öke Caddesi, showroom’umuzu da ağırladığı için kendimizi ait hissettiğimiz bir yer. Burada istediğimiz metrekarede bir mağaza aramakla başladı süreç. Mimar Kerem Piker de aklımızdan geçen hem ürünlere erişimin kolay olduğu, hem de bir tür ‘müze-mağaza’ yaratmaya dair isteğimizi bizce çok başarılı bir proje ile aktardığını düşünüyoruz. Organik bir yapısı olacak Shopi go No:17’nin.
Ne tarz kadınlar alışveriş ediyor?
Ferhan: İstanbul’da yaşayıp yolu ara sıra Paris’teki Colette’e düşenler muhakkak Shopigo’ya uğruyor. Onlardan ‘İstanbul’un da Colette’i oldu’ yorumunu duymaktan mutluyuz. Bir de kreatif alanlarda çalışıp tasarım bir ürüne sahip olmak dışında alışverişe merakı olmayanların tercihi, Shopigo. Bize marka önerileri de oluyor ki bu arayışımızın hiç bitmediği bir konu. Sokak mağazasından alışverişte mağazaya gidip vakit geçirmenin de yeri var. Biz minik terasımızla vakit geçirilmek istenen bir yer yaratmaya önem veriyoruz.
TASARIM HARİKALARI
İlgi en çok hangi ürünlere oldu?
Ferhan: İnsan boyutlarında tasarlanmış ve açıkçası iddialı bir bedeli olan Leblon Delienne tasarımı kömür renkli Mickey Mouse’un gördüğü talep, pazarın aslında ne denli özgün ürünlere açık olduğunun göstergesi. Yine her biri tasarım harikası bisikletler de büyük ilgi görüyor. Aralarında Amerika’da da çok popular olan State, el yapımı Viks ve Instagram fenomeni Tokyobike gibi markalar var. Yine hem scooter hem de kabin boyutlu bavulu biraraya getiren Micro Scooters’ın çok ilgi görmesini insanların farklılığa duyduğu meraka bağlıyorum.
Maskülen kesimler kadını şık gösteriyor
Hep tarzı olan bir kadın oldun. Tarz sahibi olmak zor zanaat. Önerilerin neler kadınlara.
Ferhan: Türk kadınlarının kıyafetleriyle ilgili öncelikle kendi tenlerine göre renk seçimi yapmaları gerektiğini düşünüyorum çünkü buğday ten bence her rengi kaldırmıyor. İkincisi bedenimiz konusunda kendimizi kandırmayı ne kadar erken bırakırsak o kadar huzura ereceğimizi düşünüyorum. Şıklık bence bir ahenk. ‘Ne kadar iyi görünüyor’ dediğiniz insanların gömleği, eteği değil dikkatinizi çeken? Şahsen maskülen kesimlerin daha şık gösterdiğini düşünüyorum. Kadınımız çok kolay ‘vulgar’ görünebiliyor çünkü detaylarda boğuluyor. Saç uzunsa seksi, pantolon deriyse dişi, topuk 10 cm ise feminen, kirpikler ok gibiyse güzel olduklarını sanıyorlar. Aklın yolu, bu. ‘Ben yaptım, oldu’ bakış açısıyla karıştırıp giyinen çoğu kadının da ‘tarz’ değil ‘rüküş’ göründüğünü söylemeliyim.
Gerçek bir tasarım mağazası yaptınız. Seni en heyecanlandıran ürünler neler?
Ferhan: Shopigo açıldığından beri bana yeni markalar, kavramlar öğretmeyi başarıyor! Kadın koleksiyonu seçimleri benim gibi kıyafetlerin ‘son moda’lığından çok kalıbına, kubuna takılmış birine çok uygun olduğundan sürekli alışveriş yapasım var. Bu sezon Shopigo kadın koleksiyonundaki İtalyan Forte Forte etek ve gömlekleri, Les Prairies de Paris’nin kürk yakalı kabanları ve tabii Carven koleksiyonuna ait her şeye bakmadan mağazadan çıkmıyorum. Erkek kıyafetlerini genelde çok daha şık bulduğumdan Juun J ve Kolor adlı iki Japon markasından çok etkilendiğim. Teknikleri ve kesimleri bir harika.