Türkiye'nin en iyi oyuncusu benim! (2)

* Görmedim yahu!..
O zaman ben nasıl kabadayı oluyorum?

* Memduh Ün ile yapacağınız yeni filmden söz eder misin?
Adı, "Sinema bir mucizedir." Ülkü Tamer'in anılarından senaryolaştırıldı. Hacı Hüseyin adlı bir sinemacıyı oynuyorum. 10 yaşında bir çocuk ile karşılıklı oynayacağız. Fatma Hanım da (Girik) hatır için küçük bir rolde görünecek. Artık rekorlardan filan söz ediliyor. Bir yarış içine girilmiş. Memduh Abi işe "Gişe beni ilgilendirmiyor, ben sinema yapıyorum" diyor. Heyecanımızın nedeni bu işte. Yıllar sonra onun da ilk filmi. Şimdi düşünüyorum da "en büyük benim demek ne kadar kolaymış". Bir çırpıda söyledim...

* Ama 28 sene bu lafı söylemek için beklemişsin.
O gece sana "Türk sinemasının en iyi oyuncusu benim" demeseydim bu röportajı yapar mıydın?

* Yapardım da, böylesi daha ilginç oldu.
Seni buraya getirecek laftı bu. Bir buçuk senedir Gurbet Kadını'nda oynuyorum. Benim televizyonum Show TV, benimle bir kere röportaj yapmadı. Bayram öncesi arabamın üzerinden TIR geçti, ölümden döndüm, ilgilenmediler bile. Sıradan trafik kazalarını veren televizyonum bunu küçük bir haber bile yapmadı. Annem vefat etti, geçmiş olsun demediler. Ne zaman işleri düşüyor, o zaman geliyorlar. Yılbaşı gecesi için bütün dizi oyuncularını yılbaşı tanıtımlarında kullandılar. Beni de istediler. O tanıtımlara çıkmadım. "Bundan sonra size hiçbir şey çekmeyeceğim" dedim. Dizinin dışında kapattım Show TV defterini.

* Bunları okuyup da seni diziden çıkarmak isterlerse...
Yürek ister beni oradan çıkartmak için. Keşke çıkartsalar. Sonra nasıl geri döndüreceklerini düşünürler. Benim kabadayılığım bu işte. Özgür bir insanım, kişilikli bir insanım. Para, pul, şöhret için onurumdan fedakarlık etmem.

Bu adam kafayı yemiş diyecekler
* Dizideki oyunun gerçekten mükemmel. Türkiye'nin en iyisi olup olmadığını bilemem ama burada çok iyisin. Üstelik uzun süredir, oyunculuğun dışında kaldın, bu işin eğitimini de görmedin. Nasıl oluyor bu?
Türkiye'nin en iyi oyuncusu benim diyorum ama aslında bu saçma sapan bir şey. Aklı başında adam bunu söylemez. Neden söylemez biliyor musun? Biz Allah mıyız ki bir resim yapalım, kaş göz çizelim, bir de beyin verelim ve en büyük oyuncuyu yaratalım. Bunun için bu büyüklük tanrının verdiği bir şeydir. Ya büyüksündür, ya değil. Bu doğuştan gelen bir olay. "En iyi benim", "En yakışıklı benim" demek çok şalakça.

* O zaman böyle yaratılmışsın. Doğuştan iyi oyuncusun.
Bu Allah vergisi. Allah beni büyük yaratmış, benim ne suçum var. Demin söylediğim gibi Allah bana iki tane konuşan göz vermiş, ben bütün dünyayla bakarak konuşabilirim..

* Ya ben anlamazsam?
Ben sana anlatabilirsem oyuncuyum. En iyi demem de bundan. En yakışıklıyım, en iyiyim saçma sapan şeyler. Ben de söylüyorum ama saçma sapan olduğunu bilerek söylüyorum. Karşı karşıya konuşunca anlaşılıyor söylediklerim, konuşmanın tonlaması önemli. Bunu yazıya döktüğün zaman bu adam kafayı mı yemiş derler.

* Ama şimdi bunları böyle yazacağım...
Yazıya konuşmanın tonlamasını aktarmak da senin işin. Soru işareti mi koyarsın, ünlem mi, orası şana kalmış...

* Bu konuda da benim doğal yeteneğim var...
Türkiye'nin en iyi gazetecisiyle karşı karşıyasın... (O ana kadar sessizce deklanşöre basan foto muhabiri arkadaşımız Eren Ayruğ dayanamıyor ve söze karışıyor.)

* Ben de Türkiye'nin en iyi fotoğrafcısıyım o zaman!

On yaşında ağaydım zaten
* O kadar önemli bir insan mısın ki bütün Türk sineması senin karşına dikilmiş?
Evet çok önemli bir insanım. Çünkü boynumu bükemediler. Bunlar içki masalarında espri yapıp kendilerini güldüren insanlara alışmışlar. Ben masa adamı değilim. Beni güldürecek bir adam gelsin beni güldürsün. Ben soytarı mıyım? Ben ciddi, feodal bir terbiye almış bir adamım. Ben şimdi Reşo Ağa olmadım ki. Ben on yaşında ağaydım. Ailemden böyle tebriye gördüm. Dik durunca ters geldim insanlara. Şimdi de bana alışma sürecini yaşıyorlar. Yeni filmimden sonra başıma neler geleceğini ben de bilmiyorum.