Türk sanat piyasası altı sıfırlı rakamları daha görmedi
Bu yıl sekincisi düzenlenen Contemporary İstanbul bugün son buluyor.
650 sanatçı, 3000 eser, 92 sanat galerisinin katıldığı fuarda ziyaretçiler etkileyici eserler ile karşılaştı. Fuarın Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ile bir araya geldik, sanat dünyasının son yıllardaki gelişimini konuştuk.
Geçen yıl Contemporary İstanbul sanatçılar ve izleyici açısından istenilen etkiyi sağlayamamıştı. Bu yıl daha kuvvetlisiniz sanki...
Bu pazarın her yönünü kontrol etmemiz gibi bir şey söz konusu değil. Genel olarak bu yıl daha büyük bir heyecan var. Galeri, sanatçı ve koleksiyonerler yönünden... Şuna bağlıyorum, 2012 ve bu sene başında Türkiye’de fiyatların şiştiği bir döneme girmiştik. Fiyatların hızlı yükselmesine koleksiyonerler rahatsızlık duydu.
Galeriler tüccar mantığını mı uyguladı?
Hayır değil. Ama çok genç sanatçılar dünyadaki örnekleri ile kıyaslanınca pazara giriş fiyatlarını yükselttiler. Fotoğraf sanatçısı ilk işine 10 bin lira diyebiliyordu. Bunu doğru bulmuyorum. Dünyadaki genç sanatçılar ilk sergilerinde tek eserine 500 dolar gibi bir fiyat söylüyor. Kabul gördükçe ve dünyadaki belli müzelerin koleksiyonlarına girdikçe yavaş yavaş fiyatları artıyor. Bizdeki pazar, bütün kuralları ile oturmadığı için sıkıntı oldu. Bir diğer durum ise Gezi olayları. Olaylar neticesinde herkes durdu. Ama bu durum insanların iştahını kesmedi. Eylül ayından sonra birden bire insanların zincirleri bırakılmış gibi satışlar başladı. Geçtiğimiz hafta Dubai’deki müzayede de Fahrelnissa Zeid’in eserinin 2.7 milyon dolara alıcı bulması pozitif bir durumdu. Bunlar fuarı olumlu bir noktaya taşıdı.
Bu yıl Contemporary insanları ne anlamda büyüledi?
Bu yıl üzerine çok çalıştık. Sanatla rekabet etmeyen bir ortam sağladık ve etrafı yalınlaştık. Sadece sanat eserine odaklanmanızı sağladık. Bu yıl fuar daha genç sanatçılar ile dolu. Yüksek fiyatlarla bu ortamda işinizi satmaya çalışmamalısınız. İstanbul pazarı henüz altı sıfırlı rakamlara gelmedi. Daha makul fiyata ve yeni üretilmiş çağdaş eserlere yönlenme var.
‘2 milyon dolar üzerinde eser alan aileler var’
Türk sanat piyasasına baktığınızda yılda ortalama ne kadarlık bir satış gerçekleşiyor?
Türkiye’deki koleksiyoner sayısı 700’dü artık bine doğru yaklaşıyor. Ayrıca Türkiye’de 2 milyon dolar üzeri sanat alımı yapan 25 koleksiyoner aile var. Türkiye’deki pazar tüm dünyada olduğu gibi müzayede evleri üzerinden hesaplanıyor. Oysa ki sanat pazarı sadece müzayede evlerinden ibaret değil. O yüzde 30’larda gibi bir rakam. Geri kalan satış ise ölçülemiyor. Müzayedeevleri üzerinden hesaplanınca Türkiye’deki sanat pazarı 250 milyon doları görüyor.
Daha önceki bir fuarda 2 buçuk milyon dolarlık bir eser vardı ve haliyle satılmamıştı. Bu yıl da fuarda böyle yüksek fiyatlı eserler var mı?
O kadar yüksek fiyatta bir eser yok. Fuardaki eserlerin toplam fiyatı 185 milyon TL. Bu 91 milyon dolara tekabül ediyor. Geçen yıl ile karşılaştırınca aslında artan bir değer. Geçen yıl
95 milyon dolardaydık ama dolardaki artışı hesaplarsanız bugün fiyatlar daha yukarı çıkıyor. Bu heyecanla satışın kuvvetli olacağına inanıyorum.
‘Dünyada sanat hâlâ önemli statü sembolü’
Genç koleksiyonerler arttı mı?
Hedefimiz ilk sanat eserini alacak insan sayısını artırmak. Para kazanan bir sürü insan var özellikle İstanbul dışında. Boşu boşuna bu AVM’ler açılmıyor ki... Satın alma gücü arttı. Ben bile şaşırıyorum, satılan evleri ve fiyatlarını duyunca.
Eser satın alanlara da şaşırıyor musunuz?
Bu evleri alanlar, o yeni paraları kazananlar, duvarlarına ne asacaklar?
Sanat eseri satın almak hâlâ daha statü sembolü o zaman...
Her zaman öyle. Bütün dünyada da... Bir yandan da ihtiyaç. Evinizin duvarlarının boş durmasını istemiyorsanız kendi bütçenize ve keyfinize göre eser seçmelisiniz. Çağdaş sanatın içinde yer almak toplumda başka bir noktada olmanın göstergesidir. Türkiye’ye has bir şey değil bu.
‘Art depoya ihtiyacımız büyük o alanda açık var’
Koleksiyonerler eserleri muhafaza etmeyi biliyor mu?
O pazarda büyük bir ihtiyaç. İngiliz ve Amerikalılar buna “art depo” diyor. Her şey bilgisayar ortamında kontrol ediliyor. Türkiye o noktaya geldi. Bu artık profesyonel bir iş olmalı. Bunu yapan depoların oluşması gerek. Ev, iş yeri ve depolarına sığmayan bazı koleksiyonların eserleri “art depo”larda saklanması çok doğru. Türkiye’de sadece bir yer var. Eski bir fabrikayı buna çevirdiler. Bunun doğrusu İsviçre’de. Gümrükten arındırılmış bölgedeki depolarda yapılıyor ve sanat eserinin orada korunması sağlanıyor. Eserler el değiştirince vergilendirilmesi yapılıyor.
Sizin evinizde kaç eser var ve hangi sanatçıların?
60’dan fazla eser var. İki tip sanat var evde. Biri ilk sanata bulaşmamı sağlayan sanatçıların eserleri. 80’li yıllarda üniversiteyi bitirdikten sonra yaşadığım Paris’te tanıştığım o dönemin çağdaş sanatçıları. Ardından çok yakın arkadaş olduğum sanatçıların eserlerini satın aldım. Mübin Orhon, Komet, Abidin Dino ile yola çıktım. Onlarla şu alışkanlığı edindim sanatı severim, sanat eserini severim ama onu üretirini de tanımak isterim. Sağlam bir bağ kurma isteği... Bazen sanatçıyı seviyorum, onun haberi yokken eserini satın alıyorum. Ardından genç sanat satın almaya başladım. Bunu uluslararası sanat izledi. Fransız, Alman, Koreli genç sanatçılardan epeyce sanat eserim var. Son dönemde Yaşam Şaşmazer’in eserlerini beğeniyorum.
70 binden fazla ziyaretçi
Bugün Contemporary İstanbul için son gün. 70 bin kişiden fazla ziyaretçinin uğradığı fuarda dünyaca tanınmış sanatçıların eserlerini göreceksiniz. Eğer yeterli paranız varsa fuarda Warhol’dan Banksy’e Botero’dan Lichtenstein’a kadar birçok sanatçının eserini satın alabilirsiniz.
‘Yılda 30 eser alıyorsanız koleksiyonersinizdir’
Size göre koleksiyoner kime denir?
Dünyadaki kabulüne bakmak lazım. Burada parası değil sürekliliği önemli. Ayda iki ya da üç sanat eseri alanlara denir. Bu bin dolarlık da yüz bin dolarlık da eser olabilir. İnsanlar zaman harcıyor, müzeyi, fuarı, galeriyi geziyor. Ona ilgisini tarifliyor. O yüzden parası önemli değil. Senede 25-30 sanat eseri alan koleksiyoner kabul ediliyor. Yılda 100 bin doların üzerinde para harcayan da gerçek koleksiyonerdir. 30 bin dolar harcayan da bu işe başlamıştır artık.
Klasikten ziyade artık çağdaş sanata daha çok yönelme söz konusu mu?
Geleneksel sanatın belli bir alacı kitlesi hep var ama sayısı artmıyor. O yüzden Nisan ayında geleneksel sanat için fuar yaptık. Üzüldüm, çünkü ne kadar daha ileri gidecekleri belli değil. O sanatlara artık çağdaş anlayış kazandırmak gerek. Çağdaşa doğru kayıyoruz. Bu da kaçınılmaz.