Gazete Vatan Logo

Türk resmi henüz sanat eseri olmadı

Türkiye’nin en deneyimli galerecilerinden Yahşi Baraz’a göre yabancı müzeciler resme, ‘Dünya sanatına bir katkısı var mı?’ diye bakıyor

Türk sanatında da yalnızca önceden yapılmış resimlerin benzerlerini görüyorlar. Dünyaca ünlü ressam Burhan Doğançay ise “İnsanların tablo alırken galeride pazarlık yaptığı, müze kanununun olmadığı bir ülkede kimse Türk ressamların dünyadaki yerini sorgulayamaz” diyor. Türkiye’nin en deneyimli galerecilerinden Yahşi Baraz’a göre yabancı müzeciler resme, ‘Dünya sanatına bir katkısı var mı?’ diye bakıyor. Türk sanatında da yalnızca önceden yapılmış resimlerin benzerlerini görüyorlar. Dünyaca ünlü ressam Burhan Doğançay ise “İnsanların tablo alırken galeride pazarlık yaptığı, müze kanununun olmadığı bir ülkede kimse Türk ressamların dünyadaki yerini sorgulayamaz” diyor.


İstanbul geçen hafta ilk modern sanat fuarına ev sahipliği yaptı. Burada dünyadan gelen 49 sanat galerisi ve 150’yi aşkın ulusal ve uluslararası sanatçının resim, heykel, fotoğraf, video art ve dijital sanat eserleri sergilendi. Organizasyon öyle başarılı oldu ki ‘Contemporary İstanbul’un direktörü Orhan Taner 2010 yılında dünyanın en önemli 10 sanat fuarından biri olmayı hedeflediklerini açıkladı. Türkiye’nin ilk modern sanat müzesi İstanbul Modern ise Aralık ayında ikinci yılını kutlarken 2 milyon ziyaretçiye ulaştı. Bugün Türkiye’de yılda toplam 50 milyon dolarlık tablo satıldığı tahmin ediliyor. İstanbul’da son 25 yılda galeri sayısı 60’a katlandı. Önemli bir ressamın eserlerine 30-40 bin dolar ödenebiliyor. Peki 30 yıl önce tablo almanın komiklik sayıldığı bu ülkede bunlar ne kadar önemli gelişmeler?

DÜNYADA DEĞERİ YOK
Sanat piyasasındaki herkes Türkiye’nin büyük yol kat ettiğini kabul ediyor. Ancak Türkiye’nin en deneyimli müzayedecilerinden Raffi Portakal’ın bu konuda verdiği örnek yeteri kadar açıklayıcı: Türkiye’de bir yılda toplam 50 milyon dolarlık eser satılırken Avusturyalı ressam Gustav Klimt’in tek bir tablosu yurtdışında 135 milyon dolara satılıyor.

Türkiye’nin ilk sanat galerisi Baraz’ın sahibi Yahşi Baraz “Türkiye’de yapılan bir resim uluslararası pazarda sanat eseri niteliği taşımıyor” diyor. Çünkü Batılı bir müzeci sanat eserine dünya sanatına katkısı olmuş mu olmamış mı diye bakıyor ve Baraz’a göre “Bizim resimlere baktıklarında çok önceden yapılmış resimler görüyorlar.”

Mesela Osman Hamdi Jean-Leon Gerome’un etkisinde başlamış. Dolayısıyla eserlerinde bütün Avrupa resminin etkisi yatıyor. Baraz “Türk koleksiyoncu ya da yazarları bunu bilmiyor olmayabilir ama biz farkındayız. Herhangi bir ressam bir resim yaptığında kimden etkilendiğini görüyoruz. Bu bir kopya niteliği taşıyor. Türkiye’de orjinal bir şey üretilmiyor” diyor. Buna Türkiye’nin en tanınmış ressamlarının dahil olup olmadığını sorduğumuzda “Hepsi dahil. Hepsinin karşılığı vardır” yanıtını alıyoruz. Peki neden?

“PAZARLIK YAPIYORLAR”
Burhan Doğançay “Bugün ülkemizdeki elit kesim resim alırken galeriyle pazarlık yapıyor. Resim sanatının tek ölçüsü ne kadar pahalı olduğu. Türkiye sanatçısına önem vermiyor, müze kanunumuz bile yok. Bu durumda kimse Türk sanatçıların dünyadaki yerini sorgulamasın” diyor.
www.lebriz.com
www.artnet.com

Türkiye’de koleksiyonculuğun önünü açan kişi Sakıp Sabancı
“Türkiye’de koleksiyonculuk nasıl başladı” dediğimizde hemen herkes aynı yanıtı veriyor: Sakıp Sabancı örnek oldu. Raffi Portakal’a göre Sakıp Sabancı hem çok sevilen hem de parasını doğru harcadığına inanılan bir kişiydi. 1970’lerin ortasında sanat eserleri almaya başlaması onu takip eden insanlar ortaya çıkardı. Halil Bezmen, Ali Koçman, Erol Aksoy, Hüsnü Özyeğin, Mustafa Taviloğlu ilk isimlerdi. Müzayedeci Turgay Artam “İnsanlar zenginliğin ancak sanat ve kültüre yapılan yatırımla ölçüldüğünü anladılar” diyor. Elbette ABD’de müzeye bağışlanan eserlerin değerini vergiden düşme olanakları da bulunuyor.

Eserlerin yüzde 20’si sahte!
Yahşi Baraz Türkiye’deki eserlerin yüzde 20’sinin sahte olduğunu söylüyor. Ama bunu ayıracak bir laboratuvar olmadığı için hepsi duvarlarda duruyor. Büyük koleksiyonlarda da sahte eserler var. Arayıp direkt alıcıyla temasa geçiyorlar. Sahteler Irak, Ürdün tarafından giriyor. Yahşi Baraz Türkiye’deki eserlerin yüzde 20’sinin sahte olduğunu söylüyor. Ama bunu ayıracak bir laboratuvar olmadığı için hepsi duvarlarda duruyor. Büyük koleksiyonlarda da sahte eserler var. Arayıp direkt alıcıyla temasa geçiyorlar. Sahteler Irak, Ürdün tarafından giriyor.


RESİM PİYASASININ ÖNDE GELEN İSİMLERİ NE DİYOR?
Raffi Portakal
60 YAŞ ÜSTÜ MODERNE ZOR ALIŞIYOR

Belli yaştan sonra yabancı bir dil öğrenmek kolay değil. 50-60 yaş kuşağının çağdaş resim alması bu duruma benziyor. Genç kuşağın da klasik eser alması olası tabii... Orada da kesesinin ne kadar imkan sağladığına bakmak lazım.

İNSANLARI BİZ İKNA ETTİK

1970’lerde biz yeni bir kuşak olarak piyasaya girdik ve insanları sanatın önemine yavaş yavaş ikna ettik. O zaman “Zaten bir avuç insanız, bunları satmamız gerekse bizden kim alır ki“ diyorlardı. Ama burjuvazinin ilerlemesiyle sanatın değeri de anlaşıldı. Artık tablo asmanın, ışıklandırmanın incelikleri de biliniyor. İnsanlar bunlarla ilgili danışmanlık alıyor.

GALERİ GECE 12’YE KADAR AÇIK OLURDU
O zamanki galeriler bugünkü gibi değildi. En çok Cumartesi günleri sanat severleri ağırlardık. Ben 1972’de ilk defa dükkanı gece 12’ye kadar açık tutmaya başladım. Çok kişi gelmezdi, ama gelenlerle uzun uzun sohbet ederdik, büyük bir kültür alışverişi olurdu.

YENİ ARABA MODELİ YAPMAK GİBİ
Halı üretmeye yeni başlayan bir ülke bizimle rekabet edemeyeceği gibi biz de sanat konusunda rekabet edemiyoruz. Akımları hep geriden takip ettik. Çünkü özellikle çağdaş eserlerde yeni bir şey yapmak için birikim olması lazım. Yeni araba modeli yaratamayacağınız gibi yeni eser de yaratamıyorsunuz.

Turgay Artam
PİYASA HER YIL İKİYE KATLANIYOR

Türkiye’de piyasa her sene en azından 2’ye katlanıyor. Çünkü her dönemde yeni zengin insanlar çıkıyor. Diğer zenginleri örnek alıyorlar. Evlerine tablo asıyorlar. Başlangıçta belki bilinçsizler ama sonra koleksiyonculuğa yöneliyor.

ALICILARIN YÜZDE 40’I OTUZLU YAŞLARDA
1980’lerde alıcı grubu yaşlılardı. Şimdi diyebilirim ki yüzde 40’ı genç, yüzde 60’ı daha olgun... Genç derken 40’tan bile daha aşağıda bir yaş grubu. Çağdaş resmi iki grup da alıyor.

ÜÇ YILDA YÜZDE 400-600 KAZANDIRIYOR
Sanatta tek sorun bugün al yarın sat olmuyor. O zaman para kaybediyorsunuz. Ama en az 3 yıl elinizde tutarsanız yüzde 400-600 arasında bir kâr getiriyor.

ZENGİNLERİN YÜZDE 40’I KOLEKSİYONER
Yurtdışında zenginlerin yüzde 80’i, Türkiye’de yüzde 40’ı koleksiyoner. Zengin ama sanatla uğraşmayan bomboş insanlar da var.

PİYASA HER YIL İKİYE KATLANIYOR
Türkiye’de piyasa her sene en azından 2’ye katlanıyor. Çünkü her dönemde yeni zengin insanlar çıkıyor. Diğer zenginleri örnek alıyorlar. Evlerine tablo asıyorlar. Başlangıçta belki bilinçsizler ama sonra koleksiyonculuğa yöneliyor.

ALICILARIN YÜZDE 40’I OTUZLU YAŞLARDA
1980’lerde alıcı grubu yaşlılardı. Şimdi diyebilirim ki yüzde 40’ı genç, yüzde 60’ı daha olgun... Genç derken 40’tan bile daha aşağıda bir yaş grubu. Çağdaş resmi iki grup da alıyor.

ÜÇ YILDA YÜZDE 400-600 KAZANDIRIYOR
Sanatta tek sorun bugün al yarın sat olmuyor. O zaman para kaybediyorsunuz. Ama en az 3 yıl elinizde tutarsanız yüzde 400-600 arasında bir kâr getiriyor.

ZENGİNLERİN YÜZDE 40’I KOLEKSİYONER
Yurtdışında zenginlerin yüzde 80’i, Türkiye’de yüzde 40’ı koleksiyoner. Zengin ama sanatla uğraşmayan bomboş insanlar da var.

Nilgün Beller
FİYATI MÜZAYEDELER BOZUYOR

Müzayede şirketleri kataloglarına antika ve yitirdiğimiz sanatçıların eserlerini alırken güncel sanatçıları da dahil edince fiyat karmaşası oluyor. İki grup arasındaki fiyatta bir uçurum yaşanıyor. Müzayedenin biraz daha düşükten başlaması tabi ki normaldir ama güncel sanatçıları fiyatlandırırken galerilerine danışmak daha doğru olur.

KOLEKSİYONERLE RESİM ALAN AYNI DEĞİL
Koleksiyoner ayrı, resim alan ayrıdır. Resim alan evinin duvarları dolunca resim almayı bırakıyor. Koleksiyoner durmaz. Sürekli alır ama bir çizgi içinde alır. Kimisi sadece yitirdiğimiz sanatçılarla, kimisi yaşayan sanatçılarla...

LANSE EDİLMEYEN SANATÇI YOK OLUR
Çok iyi eserler verdiği halde doğru politikalarla yönlendirilmemiş ressamlarımız var. Bu rahatsız edici olabilir. Ama durum her sanat kolunda aynı... Çok güzel sesi var, çok iyi şarkı söylüyor ama doğru ellerde lanse edilmediği için yok olup gidiyor.

Yahşi Baraz
TÜRKİYE’DE SANAT YAZARI YOK

Türkiye gerekli miktarda sanat yazarı çıkaramamıştır. Bir tek sanat yazısı yazan Sezer Tansuğ çıkmıştır, diğerleri ikinci sınıf yazardır. Bugünkü yazarların teknik altyapısı yeterli değil zaten. Belki önümüzdeki 20-30 yıl içinde yurtdışı eğitimli sanat yazarları çıkacak.

HOCADAN RESSAM OLMAZ
Bizde dünyada olmayan bir şey var. Hem akademide hoca, hem de ressam olan kişiler ortaya çıktı. Esas ressam atölyesini dışarda kurmuş olandır. Yabancı müzeciler bazı büyük ressamlarımızın akademide hoca olduğunu duyduğunda gülüyor!

İZMİR VE ANKARA’NIN SANATA KATKISI YOK

Sanat İstanbul’daki bir avuç kişinin yatırdığı parayla ayakta duruyor. Ankara ve İzmir’in katkısı yok. Mesela 10 bin dolarlık resim Kastamonu’nun zengini için hiçbir şey ifade etmez.

BONKÖR KOLEKSİYONCUMUZ YOK
Bugünkü koleksiyoncular 40 yaşından sonra koleksiyoncu olmuştur. İlk nesil oldukları için onları takdir etmek lazım. Ama bizde Medici ailesi gibi bonkör koleksiyoncu yok.

31 YILDA DEVLETTEN BİR MEKTUP ALMADIM
Ben 31 yıldır bu işi yapıyorum, 250’den fazla sergi açtım. Kültür Bakanlığı’ndan ne bir kişi ziyaretime geldi ne bir metup yolladılar. Demek ki sanatı sevmiyorlar.

BANKA SERGİ AÇMAMALI
Türkiye’de bankalar sanat galerisi açıyor. İmkanları daha büyük olduğu için de sanatçılar onları tercih ediyor. Böyle bir şey yok! Bankalar özel müze açabilirler, koleksiyonları yurtdışına götürebilirler ama galericilik yapmamaları lazım.

Sanata para yatıran 500 kişi
Türkiye’de büyük koleksiyonları olanların sayısı 200’den fazla değil. Toplam 20 bin civarında alıcı olduğu düşünülüyor. Yahşi Baraz ise “Aslında sanata para yatıranların sayısı 500 kişiyi geçmez. Asıl 10-20 aileden bahsediyoruz. Onların dışındakiler tek tük, dekoratif amaçlı olarak alıyor” diyor.

Bir resmin gerçek fiyatına ulaşmadan önce 5-10 defa el değiştirmesi gerekiyor. Galeri ya da atölye fiyatı gerçek değildir. En çok ekonomik kriz ve ölümde eserler el değiştiriyor. Boşanmalar üçüncü sırada. Eserler ortalama 15-80 sene arasında mutlaka el değiştiriyor.

Kim ne kadar kazanıyor?
- Galeriler sattıkları resimden yüzde 30-40 kazanıyor. Bu yüzdeye ressamı ve sergiyi pazarlama, kokteyl, katalog masrafları da dahil. Bir katalog yapılması 7 bin 500-10 bin dolar. Bir dönemde 6-7 sergi açılıyor. Ortalama bir galeri ayda 2 bin dolar kazanıyor.

- Müzayedeye konan eserin fiyatı başlangıç fiyatına göre yüzde 30- 100 arasında artıyor. Müzayedeye giren eserlerin yüzde 95’i satılıyor. Şirket yüzde 10-20 komisyon alıyor. Müzayedelerde yılda 2 bin 500 civarında tablo satılıyor. Yılda 8 müzayede yapılıyor.

En kârlı yatırım aracı
Sanat bugün en kârlı yatırım aracı olarak görülüyor. Çünkü ekonomik kriz döneminde bile fiyatı düşmüyor. Mesela 1966-75 yılları arasındaki Vietnam Savaşı’nda ana borsa endeksleri yüzde 27 düşerken sanat piyasasında yüzde 256 büyüme görüldü. 1981 yılında bir Hikmet Onat tablosu 200-300 liraya satılırdı. Şu anda 150 milyar gibi satılıyor. Kaplumbağa Terbiyecisi’nin bir evvelki satışı 56 yıl önceydi ve 800 bin dolardı. Son olarak 5 milyon 900 bin dolara satıldı.

Türkiye’nin resim geçmişi 150 yıllık
Türkiye’de resim 1850’de harita subaylarının Fransa’ya yollanmasıyla başladı. 1960’larda sanayileşmenin başlaması para birikiminin önünü açtı. Böylece çok küçük bir grup eser toplamaya başladı. Özallı yıllardan sonra insanların daha çok yurtıdışına gitmeleri, orada sergileri görmeleri sanata ilgiyi artırdı.

BİZİM KAHVE JÜRİSİNİN FAVORİ RESSAMLARI
Yahşi Baraz
Adnan Çoker
Burhan Doğançay
Ömer Uluç

Turgay Artam
Burhan Doğançay
Mehmet Güleryüz
Turan Erol
Ferruh Başağa
Komet

Raffi Portakal
Burhan Doğançay
Adnan Çoker
Mehmet Güleryüz
Ömer Uluç
Komet

Nilgün Beller
Burhan Doğançay
Mehmet Güleryüz
Neş’e Erdok

Selahattin Duman
Burhan Doğançay
Mustafa Ayaz
Oya Katoğlu
Erkan Özdilek

Sinan Çetin
Burhan Doğançay
Adnan Çoker
Komet

Haberin Devamı