Türk oyuncular dünyaca tanındıklarını zannediyorlar ama kimse onları bilmiyor

Asıl adı Timur Seyfettin Ölmez... Ama onu Almanlar Tim Seyfi olarak tanıyor. Almanya’da 30 yıldır çöpçülük yapan bir baba ve ev hanımı annenin sekiz çocuğundan biri. 18 yaşında televizyonda gençlik programlarında sunuculuk yapan Tim Seyfi, ardından Fransa’ya gidip iki sene tercümanlık okuyor. İngilizce, Fransızca, Türkçe, Almanca ve İtalyanca’yı ana dili gibi konuşuyor. Almanya’da yaklaşık 50 film ve dizi de oynayan, 11 yıldır oyunculuk yapan 34 yaşındaki Tim Seyfi, Fatih Akın’ın “Duvara Karşı” (taksi şoförü), Neco Çelik’in de “Alltag-Günlük” adlı filmlerinde rol aldı. Genç oyuncu “Cookie Thief” adlı filmdeki rolüyle Barcelona Film Festivali’nde “en iyi erkek oyuncu” ödülünün sahibi oldu. Berlin Metropol Tiyatrosu ile Fastfood Tiyatrosu’nda da oynayan Seyfi, Emir Kusturica ve Hal Hartley gibi dünyaca ünlü yönetmenler ile de birlikte çalıştı.

• “2 Süper Film Birden” filminde oynadığınız Necati karakteri fazla idealist...
Hepimiz biraz öyle değil miyiz? İçimizde hep ideallerimiz var. Kimimiz hayallerini gerçekleştirmek için çok daha fazla çaba sarf ediyor.

• Filmin sonunda Necati de idealizmden vazgeçiyor...
İnsanın gayesine ulaşmak için ne kadar idealist olması gerekiyor? Bazen varsayım yapmak gerekiyor. Her zaman insan her şeyi bilemez. Bana Türkiye’de dizi teklifinde bulundular. Ben Almanya’da bile dizi yapmıyorum. Ben sinemacıyım. Ama Türkiye’deki sanatçılar benim kadar şanslı değiller. Çünkü sinema yapmak için tanınmaları gerekiyor.

• Almanya’da tanınan bir aktör müsünüz?
Almanya’da bir oyuncu sinema filmlerinde oynadığında insanlar, “Acaba ne yapıyor?” diye merak etmiyorlar. Ama Türkiye’de tam tersi. Ben Almanya’da bir sürü film yaptım. Ama Türkiye’deki kadar röportaj vermedim. Türkiye’de her şeyimi öğrenmek istediler. Burada “Eee sen oyuncusun. Ne olacak ki” gibi bir tavır var.

• Türkiye’yi tanıtmak gibi bir misyonunuz olduğunu düşünüyor musunuz?
Bana “Aaa sen Türk müsün?” diyorlar. Ben Türk’ün ta kendisiyim. Sivas’ta doğdum. 8 kardeşiz. Babam çöpçülük yapıyordu, annem temizlikçilik yaptı. Bunları söylediğim zaman çok şaşırıyorlar.

Orhan Pamuk’u okumadan eleştiriyorlar
• Orhan Pamuk’un Nobel alması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Orhan Pamuk gibi bir insanın Türkiye’de sevilmeyip, dünyada sevilmesi açıkçası beni üzüyor. Eminim Almanya’da daha çok insan okumuştur Pamuk’u. Ben Orhan Pamuk okumaya çalışıyorum ama beni zorluyor. Orhan Pamuk’u okumadan ona saldırmaları Türkiye’yi geriye götürecek hareketler. Düşünsenize Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi nedeniyle Nobel Ödülü’nü alan adam, az kalsın hapis yatacaktı. Utanç verici.

Benim kahramanım Şener Şen
• Türkiye’deki oyuncuları nasıl buluyorsunuz?
Türkiye’ye geldiğimde bana bazı isimler saydılar. Ben bilemeyince de ‘Bunları tanımıyorsunuz ama onları herkes bilir’ dedi muhabirler. Ya kaç tane Türk’ü tanıyor ki dünya. Türkiye denilince akıllarına Atatürk, ondan sonra da Tarkan gelir. Şimdi de Orhan Pamuk’u tanıyorlar. Bir de Doğu Almanya’dan olanlar Nazım Hikmet’i biliyorlar. O kadar. Türk sanatçıların asıl sorunu kendilerini dünyada tanınıyor zannetmeleri. Oysa onları kimse tanımıyor. Dünya Türkiye’den ibaret değil. Önce bunu anlamalılar.

• Türkiye beğendiğiniz sanatçılar yok mu?
Benim büyük kahramanım Şener Şen. Yurt dışında birkaç filmde oynasa muhteşem olur. Zaten birkaç tane muhteşem oyuncumuz var. Erkan Can, Uğur Polat gibi oyuncular yurt dışında ses getirebilirler.

Mehmet Ali Erbil abartılı oynuyor
• Türk sinemasını nasıl buluyorsunuz?
Babam ve Oğlum muhteşem bir seyirciye ulaştı. Popüler sinemada da Mehmet Ali Erbil var. Onun oyunculuğu bana çok abartılı geliyor. Sinemada bu tip bir oyunculuğun yeri yok. Eskiden sessiz film oynarken bu kadar abartılı hareketler yapılırdı. Ama sinemada, oyunculukta değişti. Ona göre insanın kendisini uydurması gerekiyor. Bir seyirci filmi izlerken oyuncunun oynadığını görmemesi gerekiyor. Çok yüzeysel ve kısa vadede bir oyunculuk bence. Doğal değil. Ben kendimi zorlasam bile böyle oynayamam. Gerçekçi olmaz. Komik görünürüm.

• Sean Penn’e benziyorsunuz...
Evet. Benim çok takdir ettiğim bir oyuncu. O nedenle ona benzetilmek çok güzel bir şey. Hem de politik bir karakter. Annem bile Sean Penn’e benzetiyor beni. Bir gün telefon etti. “Oğlum televizyonda filmin var” dedi. Sonra “Aaa sen değilsin” dedi.