Toplumdaki egemen zihniyeti değiştirmemiz gerekiyor...
Özgecan Aslan, Deniz Aktaş, Hüsne Aslan... Son dönemde erkek şiddeti nedeniyle hayatını kaybedenlerden sadece birkaçı. Maalesef bir Kadınlar Günü’nü daha buruk kutluyoruz. Ümit Boyner ve Leyla Alaton gazetemiz vasıtasıyla, hem kadınların bu özel gününü kutladılar; hem de neler yapmak gerektiğini anlattılar...
Leyla Alaton
Kadına şiddetin bahanesi yok!
Kadına şiddet konusunda duygularınız neler? Nasıl önlenebilir sizce?
Eğitimlisi, eğitimsizi, zengini, fakiri, sofusu, liberali, kendini yetersiz ve otoritesini tehdit altında gördüğü anda sigortaları atan, saldırgan erkek şiddete başvuruyor. Ama üzgünüm, medeni dünyada, birey haklarının farkındalığına gelinmiş bir dünyada kabul edilemez vede affedilemez.
Bugün İsveç’te, kanunlar, kişinin kendi öz çocuğuna bile bir fiske atmayı cezalandırıyor!
Cezaların ağırlaştırılması kısa dönem caydırıcı olabilse de mühim olan eğitim ve farkındalıktır diye düşünüyorum.
Özgecan olayında acaba kaç veli okulu arayıp bu konu konuşuluyor mu, tartışılıyor mu, kınanıyor mu diye sorguladı?
Ben çocuklarımızı teslim ettiğimiz eğitim ve öğrenim yerlerine mutlaka çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Spor kulüplerinde mutlaka bu konular hakkında eğitim verilmelidir. “Şiddet’’ in tanımını bilmeyen bir toplum ‘’Şiddet’’e karşı çıkmayı aklına bile getirmez ve içselleştirir. Acaba kaç eğitimci erkek sosyal medyada bu şiddeti kınadı?
Bu eğitimciler çocuklarımıza nasıl rol modeli olabilirler?
Önümüzde seçimler var. Sizce kadınlar yeterince politikada yer alıyorlar mı; temsil ediliyorlar mı?
Kadınlarımız politikadan uzak tutuldu, erkek dünyasına girmek çok büyük özveriler gerektiriyor. Kadınlar ne yazık ki hemcinslerinden fazla destek ve empati görmüyordu ama artık bu değişmeye başladı.
‘Ben çok çektim, o da çeksin’ Kayınvalide sendromu diyorum buna. Bu davranış artık demode, out!
Genç eğitimli nesil kadın çalışıyor, hatta çoğu zaman kocasından daha çok kazanıyor ve de ailede eşitlik otomatikman sağlanıyor.
Kadınlarımıza bu konuda neler söylemek istersiniz?
Kadının tek kurtuluşu bence ekonomik bağımsızlığıdır. Kendi parasını kazanan kadın kendi seçimlerini yapabilir, kendi seçimlerini yapabilen kadın mutlu ve özgür olur.
Aileler mutlu, dengeli, huzurlu olur, topal ördek gibi buruk, ezik vede dengesiz rol modeli oluşturmaz çocuklarına. Erkeklerin büyümesi ve sorumluluk alma zamanı gelmiştir. İstediği şey olmayınca kızıp, döküp, saçan, şımarık erkek çocuk olma hali topluma pahalıya mal olmaktadır.
Ümit Boyner
Eşit yurttaş olduğumuz bilinci ile yılmamalıyız
Kadına şiddet nasıl önlenebilir?
Ülkemizde bu konuda duyarlılığın artmış olmasına rağmen maalesef sorunun da artmaya devam ettiğini büyük bir kaygı ile izliyorum. Kadına yönelik şidddetin herhangi bir haklı nedeni olamaz. Yargı sistemimizde ‘hafifletici unsurlar’ nedeniyle kadına karşı şiddette cezai indirimler uygulanıyor olması başlı başına bir sorun. Bu düzenlemelerin caydırıcı bir biçimde değiştirilmesi gerekli ama yeterli değil. Eğitim sisteminde okul kitaplarından, medyada kadının sunulmasına, yöneticilerimizin kullandığı dile kadar tüm toplumsal dinamikleri değiştirecek eşitlikçi ve kadın haklarını kabul eden, herkes için eşit yurttaşlık anlayışını içselleştirmenin yollarını bulmalıyız diye düşünüyorum. Bu konuda hem hükümete, hem sivil toplum örgütlerine hem iş dünyasına görevler düşüyor. Bu kadar tarihsel, köklü ve çok boyutlu bir sorunun ancak katılımcı bir toplum anlayışıyla çözülebileceğine inanıyorum.
Sizce kadınlar yeterince politikada yer alıyorlar mı?
Kadınların politikada ne kadar yer aldığını karar alma mekanizmalarında ne kadar temsil edildiklerine bakarak görebiliriz. Parlamento, bakanlar kurulu, siyasi partilerin yönetimlerinde kadınların temsilini biliyoruz. Bunun yeterli olmadığını da zaten hepimiz söylüyoruz. Kadının mecliste ve yerel yönetimlerde temsilini, gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımızda son derece düşük. Her seçim öncesi tüm siyasi partilerden bu konuda vaatler duyuyor ama sonuçta çok fazla yol alınamadığını görüyoruz. Partilerde üye kadınların da ön açıcı ve parti politikalarını yönlendirici baskıyı yapması etkili olur diye düşünüyorum. Özellikle örgütte ve yerel bazda seçmene ulaşmak için partiler kadınları kullanıyor ama onlardan yararlandıkları ölçüde yönetimde yer vermiyorlar.
Kadınlarımıza ne söylemek istersiniz?
İnsan ve yurttaş olarak temel ve sosyal haklarından vazgeçmemelerini, haklarını aramalarını ve bunu talep etmelerini söyleyebilirim.