Tatilde eğlenirken öğrendiğini unutmasın
Toplam 18 milyon öğrenci yaz tatiline girdi. Yapılan anketlere göre velilerin yüzde 60’ı tatilin daha kısa olmasını istiyor. Peki ebeveynler bu süreçte ne yapmalı? Çocuklar yeni eğitim - öğretim dönemine nasıl hazırlanmalı? Konuyu uzmanlara sorduk.
Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan toplam 18 milyon öğrenci tatile girdi. Çocukları yaz tatili heyecanı sararken veliler ise telaş içerisinde. Yapılan çeşitli anket sonuçları, velilerin yaklaşık yüzde 60’ının yaz tatilinin daha kısa olmasını istediklerini gösteriyor. Araştırmalar ise yaz tatilinin öğrencilerin sınıf seviyesindeki bilgilerinde en az bir aylık kayba neden olduğunu söylüyor. Tatilde öğrenme kaybı, öğrencilerin okuldan uzak kaldığı dönemde öğrenmiş olduklarının bir kısmını unutması demek. Bir yaz tatili boyunca öğrenciler, ortalama olarak matematik ve okuma yazma gibi temel derslerde öğrendiklerinin yaklaşık 10’da birini yani 1 aylık bir müfredatı her yaz tatilinde kaybediyor. Tatilden dönen çocuklar bir sonraki sınıfa bir ay geriden başlıyor. Bu kayıp en fazla ilkokul çağında gözlemleniyor. Ortaokul ve özellikle lise yıllarında tatilde öğrenme kaybı azalıyor ama bu problem yıllar itibarıyla eklenerek devam ettiğinden, 12 yıllık temel eğitim süreci sonunda yaz tatilinden dolayı ortalama öğrenme kaybı tam bir akademik yılın heba olması anlamına geliyor. Uzmanlar ise, yaz tatilinde çocukların çok sıkılmaması gerektiğini ancak akademik becerilerin de korunmasının elzem olduğunru ifade ediyor.
Bırakın çocuklar bir hafta duvara baksın
Özellikle çalışan anne babalar, okullar kapanır kapanmaz çocukların boşta kalmaması gerektiğini düşünerek farklı arayışlar içine girer. Oysa bir hafta kadar evde sıkılmalarına izin vermeleri, daha sonraki etkinliklerin değerini artıracaktır. Bırakın çocuklar bir hafta duvara baksınlar, yapacak bir şey bulamasınlar ve sıkılsınlar. Bu arada televizyon ve bilgisayarla ilişkilerini kontrol altında tutmak gerekir.
Plana sadık kalarak ödevlerini hazırlasınlar
Velilerin etkin bir şekilde çocukların öğrenmelerini destekleyici önlemler almaları gerekir. Disiplinli çalışma, yaz tatilinden zaman çalma anlamına gelmez. Her gün okul ödevlerine ayrılacak zamanın dışında, çocukların gerçekten öğrenmeye zaman ayırmasını sağlamak zorundayız. Dikkat edilmesi gereken nokta, destekleyici çalışmanın anlamının günlük ders planı çıkarıp, çocukların bu plana sadık kalarak ödev yapmaları olmadığıdır. Unutmayalım ki, bedensel ve ruhsal olarak çocuklar tatildeler. Yine de, yaz tatili içinde okul tarafından verilen ödevlere zaman ayırmaları gerektiğini unutmamalılar. Genellikle, okulun açılmasına yakın bir tarihte, çalakalem yapılan ödevlerin hiçbir getirisi yoktur. "Çocuğum yeni tatile girdi, biraz dinlensin sonra yapar" yaklaşımı, ödevlerin veriliş nedeninden bizi uzaklaştırır.
Yazmak dil becerilerini geliştirecektir
Okumanın kardeşi yazmaktır. Günümüzde, ne yazık ki çocuklar düzgün yazı yazmakta çok zorlanıyorlar. Yazmalarını sağlayın. Yazmak, dil becerilerini geliştirecektir. Kağıda yazmak istemezlerse, bırakın bilgisayarda yazsınlar. Paylaşmak isteyip istemediklerini sorun. İsterlerse, yazdıkları üzerine konuşun. Hatta siz de yazın.
Çocuğun gerçekten kendini geliştirebileceği, ilgi alanlarını zenginleştirebileceği kampları seçmek önemli. Spor kampları da hem sosyal becerileri hem de fiziksel becerileri geliştirmek adına doğru seçeneklerdir. Çocukların ilgi alanının aynı olmadığını varsayarsak müzik, resim, yabancı dil gibi farklı kamplar da seçenekler arasında olmalıdır.
Çocuğu maker hareketine yönlendirin
“Steam” eğitiminin çokça kullanıldığı günümüzde “Maker” çalışmaları da çocukların farklı becerilerini ortaya çıkaracaktır. Bu konuda yurt dışı seçenekleri de değerlendirilebilir ancak iyi bir araştırma yapmadan gerçekleştirilen tercihler bol para harcamaktan öteye geçirmez.