Tasarım, yemek ve ilham üssü Sanayi 313

.
Maslak Oto Sanayi'de hayata geçirilen Sanayi 313, kendine has dokusuyla farklı deneyimleri bir arada sunan özel bir oluşum. Bir çok seçeneğin yer aldığı mağaza bölümü, restoran alanı ile konsepti tamamlıyor. Sanayi 313'ü iç mimar Enis Karavil ile konuştuk.
Sanayi fikri nasıl aklına geldi? Nereden ilham aldın?
Türkiye’de böyle bir şey daha önce yapılmadı, yapıldıysa da ben bilmiyorum. Ama yurt dışında bunun örnekleri var. Mesela Milano’da Corso Como 10 var ki hikayemiz çok benziyor. İlk açıldıklarında onlar da bir sanayi bölgesinde yer alıyorlar. Bu yirmi sene kadar böyle sürüyor daha sonra tüm sokak ayak uydurarak değişiyor zamanla. Bunun farklı örnekleri olarak Paris’te Merci var, Londra’da Late Night Chameleon Cafe var. Bu tip şeyler beni hep şunu mu getirsem bunu mu getirsem, acaba bir şey yaratabilir miyim, bir şey satabilir miyim, yaptığım şeyleri projelerimde kullanabilir miyim düşüncesine itti. Bir yer yapmayı ve bu yeri bir galeriden çok yaşan bir yer haline getirmeyi hedefledim. İçinde bir restoranın olması sanatçıların eserlerinin arasında zaman harcayabilmeleri bizim için çok önemliydi. Burada bir restoran olmasaydı buranın yaşayan bir yer olması mümkün değildi. Neden sanayi? Çünkü sanayinin değişik bir mimarisi var ve özgün de bir mimarisi olduğunu düşünüyorum. Bu mimarinin içinde çok farklı şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. Uzun süre içine arabayla girebileceğim bir loft hayal ettim. Daha sonra bu bir dükkan projesine dönüştü ve en sonunda restoranla buluştu. Üst katta mimarlık ofisimiz var, orada bu konuda servis veriyoruz.

Nasıl bir mutfağınız var?
Oturduğumuz yerin alt katı mutfak. Bir de servis mutfağı diye adlandırdığımız bir bölümümüz var. Sabah sekizde patisserie bölümü kuruluyor. Yurt dışında olduğu gibi işe giden insanlara kahve, poğaça tarzı şeyler servis ediyoruz. Saat on ikiye doğru ana büfemiz kuruluyor. Ana büfede Akdeniz salatalarımız oluyor ve bunlar tamamen günlük çıkıyor. O gün manavdan ne gelirse ona göre yapılıyor, ürün beğenilmezse menüden çıkartılıyor. Her gün beş veya altı çeşit ana yemeğimiz oluyor, onlar mutfaktan servis ediliyor. Ana yemeklerin yanında büfeden iki ve ya üç çeşit salata alabiliyorsunuz. Böyle tam bir öğün haline gelmiş oluyor. Yemeklerin taze, günlük, organik ve mevsim ürünü olması bizim için çok önemli.
Burası açıldıktan sonra bir anda patladı ve herkes tarafından konuşulmaya başladı.
Biz bunun için özel bir şey yapmadık aslında. Bu bir ekip başarısı bence. Aynı vizyona sahip olmak çok önemli çünkü bir insana bir vizyonu anlatmak gerçekten çok zor. İç mimaride de böyledir, bilgisayar programları ile insanlara bir yere kadar bir şeyler gösterebiliyorsunuz. Bir yerden sonra hissettirmeniz gerekiyor. Biz bunu bir ekip ruhuyla hissettirmeye çalışıyoruz. Ekibimin çok kuvvetli olduğunu düşünüyorum. Farklı vizyonlardan değişik insanları, dünyanın değişik yerlerinde çalışmış insanları bir araya getiriyoruz.
Yurt dışında görüp getiremediğimiz her şey