Gazete Vatan Logo
Arşiv"Tarkan ve Mustafa Sandal dahil, piyasadaki pekçok kişiden daha iyiyim" (1)

"Tarkan ve Mustafa Sandal dahil, piyasadaki pekçok kişiden daha iyiyim" (1)

Burak Kut ismini unutmuş olabilirsiniz. Normal. "Bebeto" lâkaplı sanatçı beş yıldır bir albüme imza atmadı, konsere çıkmadı. Kayboldu, derken "Bebeto artık Babato oldu" diyerek karşımıza çıktı. Bir ay sonra yeni albümünü DMC'den piyasaya sürmeye hazırlanan Kut, "rakipleri"nden daha iyi olduğunu düşünüyor

* Aradan beş yıl geçtikten sonra Burak Kut yeni albümü ile müzik piyasasına dönüyor. Neden bu kadar beklediniz?
Benim dışımda gelişen olaylar vardı. Örneğin askerlik Ben askerden döndükten bir gün sonra kısa dönem çıktı. Ama oradan da çok şey öğrendim.

* 90'ların başında Tarkan ve Mustafa Sandal ile birlikte büyük bir çıkış yaşadınız. Burak Kut gibi bir isim askerden döndükten sonra da bir albüm yapabilirdi en azından. Şöhretin böyle bıçak gibi kesilmesinde başka nedenler aradınız mı? Sizi bu piyasadan dışlamak isteyenler, hain rakipler filan... Böyle komplo teorileri geldi mi aklınıza?
Zaman zaman her insan paranoyaya kapılabilir. Belki böyle bir olay yaşanmıştır. Bu konuda bana o kadar çok şey söylediler ki, hangisinin doğru, hangisinin uydurma olduğunu karıştırıyorum. Ama karamsar bir senaryo kurmam da kendimi inkâr etmek olur. Hayatta her durumun insanın kendi tercihlerinden kaynaklandığına inanırım. Dediğiniz gibi bir komplo da olabilir; bu camianın nasıl bir kurtlar sofrası olduğunu, ancak 10 sene sonra anladım. Çok geç kalmışım.

* "Emin değilim ama bir komplo olabilir" diyorsunuz...
Olabilir. Çünkü bizim camiadaki insanların hırslarının ne boyutlara gelebileceği aşikâr. Ama benim durumuma biraz da küskünlük diyebiliriz.

* Nasıl bir küskünlük bu?
20 yaşında gencecik bir insan, hiç aklına gelmeyecek büyük bir şöhrete kavuşuyor. Sonra insanların iniş dediği bir dönem geliyor. Ben asıl gelişmemi bu dönemde yaşadım. Son yıllarda en çok karşılaştığım sorulardan biri zaten bu: "Neredeydin?" Galiba işin ticari kısmını beceremedim. "Bir şarkı yapıp, allayıp pullayıp, bunu çıkardığım zaman şu kadar para kazanacağım" diye düşünemedim.

Kişiliğimi yediğimi anladım
* Ama evde oturup da, kendi kendine "ne güzel şarkılar yaptım" demenin de bir alemi var mı?
Sadece duvarların dinlemesini istemem tabii şarkılarımı. Ama dolap beygiri gibi bir yarışın içinde olmak da istemedim. Sonunda "sen bir ürünsün, markasın" diye bizleri kategorilere ayırıyorlar. Pazarlanan satılık bir imaj gibi hissediyorsun kendini. Bir yarış ati gibi üzerimden para kazanılmasından rahatsız oldum.

* Yeni albüm çıktığı zaman eninde sonunda yine bu olmayacak mı?
Hayır. O zamanki yaşam tarzım çok farklıydı. Çok kalabalık bir hayatım vardı.

* Kalabalık bir hayat nasıl oluyor?..
Bu aslında star kavramıyla ilgili. Menajerler, lüks arabalar, orkestralar, basın danışmanları... Sadece kendiniz için değil, hepsi için çalışırsınız. Böyle bir çemberin içine giriyorsunuz ve gerçek dünyadan kopuyorsunuz. Bu tamamen size odaklanmış ve gerçeklerin üstünü örtmeye çalışan bir dünyadır. Saçmalasanız bile "harikasın, aslansın" diye sırtını sıvazlarlar. Çünkü o işten bir sürü insan para kazanmaktadır.

* Sizi sürekli pohpohlayan bir çemberden söz ediyorsunuz.
Evet. Aslında ben konservatuar mezunuyum. Babam rahmetli olunca para kazanmak için sahneye çıkmaya başladım, insanlar alkışladıkça bu bende alışkanlık yaptı.

* Beğenilmek, alkışlanmak mı alışkanlık yapıyor?
Tabii. "Demek benim işim buymuş" diye düşünüp bunu doğal görmeye başlıyorsunuz. Yetenekleriyle takdir edilen biri olmak genç bir insan için çok önemli. O popülerliği korumak için ticari olaylara giriyorsunuz, "bu şarkı tuttu, bir tane daha patlatayım" diyorsunuz. O zaman doğallınızı kaybediyorsunuz. Bunu farkettikten sonra, şöhretimi ve imkânlarımı aslında kendi deneysel müzik çalışmalarıma harcadım. Ama ticari anlamda başarılı olamadım.

* Maddi durumunuz nasıldır bilmiyorum ama öyle devam etseydiniz bugün siz de özel uçaklarla dolaşabilirdiniz.
Özel uçağa binmeyi ayıplamıyorum ama özüme bakarsanız ben o adam değilim. En lüks, en pahalı arabalara binme fırsatını yakaladım ve tadını da çıkardım.

* Hem de neredeyse 20 yaşında.
Evet. Bundan da memnunum. Ama bugün aynı zevklere sahip değilim. Şimdi geriye dönüp baktığım zaman o yıllarda manevi anlamda cebimden, kişiliğimden yediğimi anlıyorum.

Devamı

Haberin Devamı