Tarkan’ın şifreleri
Mega Star Tarkan, yedi günlük Harbiye konser maratonuna bugün noktayı koyuyor. Yedi gün boyunca binlerce kişiye unutulmaz anlar yaşatan Tarkan'ın başarısının sırrı ve yaşam şekli her zaman merak konusudur. İşte Tarkan’ın gözlerden uzak hayatının perde arkası...
Tarkan’ı sevmeyen, dinlemeyen ve onu sahnede gözünü kırpmadan izlemeyen var mıdır? Bana göre yok ki mega star olmayı başardı. Onunla yakın temasta olan herkesten duyduğum tek bir cümle var; “Tarkan’da şeytan tüyü vardır!” Gerçekten de öyle... Tarkan’ı sadece sahne ışıkları altında görsek de onun sıcak kanlı ve duygusal biri olduğunu tahmin etmek hiç zor değil. Tarkan’ın yakın çevresinden aldığım bilgilerden sonra anladım ki onu sevmek için daha çok nedenimiz var. Ne kadar zirvede olsa da o halkın ilgisine ihtiyaç duyuyor çünkü hayranlarının sevgisiyle besleniyor. Yardım severliğiyle de tanınan biri. Kendinden yardım isteyen hiçbir yakınını geri çevirmiyor. Hatta tanımadığı bir hayranı kendisinden hastane ziyareti istediğinde onlara sürpriz moral ziyaretleri yapıyor. Sadece konser tarihlerinde Türkiye'de olduğu sanılan Tarkan aslında yılın 11 ayını İstanbul'da geçiriyor. Ancak pek fazla basında yer almadığı için herkes onu yurt dışında sanıyor. Gezmeyi en çok sevdiği yer sık sık kendini attığı İstiklal Caddesi. Yürüyüşlerinin çoğunu halkın içinde tedbili kıyafetle yapıyor ve yanına korumalarını almıyor. Tekneyle Boğaz turu yapmayı çok seviyor. Ancak gece İstanbul'u arabayla turlamaktan da büyük zevk alıyor. Yeni yerler keşfetmeyi seviyor. Sevdiği ülkelerin başında ise tropikal iklimli bölgeler geliyor.
Yüzmek ve koşmak vazgeçilmezi
Doğayla iç içe yaşamayı seven maga starımız tam bir spor tutkunu. En çok sevdiği sporsa yüzme ve koşu. Her gün yüzen ve koşan Tarkan bir ara boksa merak sarsa da yüzme ve koşmadan asla vazgeçmiyor. Özellikle sıkıntılı ve stresli olduğunda ormanda uzun yürüyüşlere çıkmak kendi kendine yaptığı bir terapi. Ancak sağlıklı yaşamaya dikkat etse de uyku düzenini oturtamayan biri. Çok uyumaktansa çok yaşamayı seviyor. Gece geç saatlere kadar uyumuyor. Gerilim filmleri izlemek en sevdiği şeylerden. Müzik hayatının her alanında; ama, resme olan merakıyla zaman zaman resim de yapıyor. Bunun zihnini dinlendirdiğine inanıyor.
Bekletilmeye tahammülü yok
Kolay kolay kızmayan ve sinirlenmeyen biri Tarkan. Ancak tahammül edemediği tek şey bekletilmek ve konserde yaşanan aksilikler. Bu tarz durumlar yaşandığında ise rahatsızlığını suratını asarak gösteriyor. Bugüne kadar onunla çalışan hiç kimse sinirlendiğinde ne hakaret ettiğini ne de sesini yükselttiğini hiç duymamış. Çalışanlara hesap sorsa da bunu usturuplu bir şekilde yapıyor.
Sahne öncesi buz masajı yaptırıyor
Tek sağlık sorununu dizinden çekiyor. Bu yüzden sahneye çıkmadan önce dizine buz masajı yapılıyor. Ses sağlığı için gargara yapıyor ve pastil kullanıyor. Bitkisel şurup dopingi yapıyor. Konser sonrası da ayaklarına aynı şekilde bir saat buz terapisi yapılıyor. Konsere tam vaktinde çıkmaya özen gösteriyor ve bunu önemsiyor. Harbiye konserleri gibi seri konserleri olduğunda Tarabya'daki evi yerine konser alanına yakın bir otelde kalmayı tercih ediyor. Süitindeki tek özel isteği ise koşu bandı.
Mükemmeliyetçi bir patron
Onu 14 yıldır nasıl korudunuz ve gizlediniz?
Sadece konserlerde ve kalabalık ortamlarda kendisini rencide edici ortamlardan uzak tutmak için çabaladık. Her zaman toplumun içinde yer almak istedi. O hayranlarıyla beslenenir.
Tarkan için bilmemiz gereken neler var?
Tarkan dünyaya oyalanmaya geldiğimizi düşünür. Herkesin bir görevi olduğunu bu nedenle kendisine ait görevi en iyi yapmaya mecbur hisseder. Mükemelliyetçi biri. Onunla çalışmak zor değil ama zorlukları var. Duruşunuz, konuşmanız ve yaptıklarınızla onu temsil ediyorsunuz.
En sevdiği yemek makarna, takıntısı çanta
En sevdiği yemek makarna. Sebze yemeği olarak da enginar yemeyi tercih ediyor. Ancak asla yemek seçmiyor. Mutfağa girip yemek yapmakta en sevdiği şeylerden. Sahnede kıvrak danslarıyla izlediğimiz sanatçı seneler önce sadece bir kez dans eğitimi aldı. Bunun dışında sahne şovlarındaki dansları tamamen doğaçlama. Evde ayna karşısında dans etmiyor ama sahne öncesi provalarda bol bol göbek atıyor. Hayvanları çok seviyor.
Seneler önce evinde yılan beslemişliği bile var. Şimdilerde Cumhuriyet Köyü'nde yer alan çiftliğinde tavuk, inek, kedi ve köpekleri var. "Eğer şarkıcı olmasaydım veteriner olurdum" diyecek kadar da çok hayvansever biri. Çanta takıntısı var. Özellikle farklı ve büyük çantalar almayı çok seviyor.
Konsere nasıl hazırlanıyor?
Konser hazırlıkları bir ay öncesinden başlıyor. Her konseri için yenilikler yapmak ilk kuralı. Kulisinde evi gibi rahat hareket etmek istiyor. Bu yüzden tanımadığı kişilerin provalarını bölmemesi için güvenlik en üst seviyede. Sahne için hazırlanmaya başladığında ise odaya giriş çıkışlar kesin olarak kesiliyor. Fotoğraf çektirmek için kulise alınan kişilerle ancak prova sonrası fotoğraf çektiriyor. Kulisinde slow şarkıları dinliyor. Tütsü ve mum yakıyor. Bol bol su tüketiyor ve sahne öncesi karbonhidrat ağırlıklı besleniyor.
Aşkları kuliste başladı
Kısa bir süre önce beş yıllık sevgilisi Pınar Dilek'le evlenen Tarkan, eşiyle ilk defa Almanya'da bir konserinde karşılaştı. Kuliste güvenlik görevlilerine tercümanlık yaparak yardımcı olmaya kuzeniyle gelen Pınar Dilek, Tarkan'la bu konserlerden biri sonrası çıkılan akşam yemeğinde tanıştı. Ardından gidilen gece kulübünde ise arkadaşlıklarını pekiştirdi. Yakınlıkları zamanla aşka dönüşen ve beş yıllık flört sürecinde büyük bir aşk yaşadıktan sonra evlenen çift en kısa zamanda çocuk sahibi olmak istiyor. Konserlerinde sık sık eşi Pınar Dilek'e gönderme yapan Tarkan romantik ve sürprizleri seven bir eş. Sevgisini göstermekten zevk alan sanatçı asla kıskanç değil.
Hayatına yeni dostlar almıyor
Karadenizli kalabalık bir ailenin çocuğu olan Tarkan için aile ilişkileri her şeyden önde geliyor. Sık sık yakın akrabaları ile aile yemeklerinde buluşan Tarkan, dostluk ilişkilerini de sevgi ve güven üzerine kuruyor. Tarkan'ın yakın çevresi tarafından bilinen en büyük özelliği ise uzun süreden beri hayatına 20 yıllık dostları dışında başka yeni kişiler almaması. Yoluna ilk kimle çıktıysa yanında kalan arkadaşlarıyla her şeyini paylaşan sanatçı, en büyük vefayı da gençliğinden gelen dostlarına gösteriyor.