Tam bir spor delisi oldum 2 saat yapmadan uyuyamam
Milat adlı pop tarzındaki albümüyle iki buçuk yıllık suskunluğunu bozan Petek Dinçöz, “Risk almayı seviyorum” diyor. Geçen sene yaptığı Umre ziyaretinden çok etkilenen ve kendisi için de yeni bir milat başladığını söyleyen Dinçöz, spor ve diyetle 12 kilo verdiğini belirtiyor.
Milat nasıl bir albüm oldu?
İki buçuk yıllık bir aradan sonra Milat’la 2013’e merhaba dedim. Basın danışmanım Filiz Öcal, menajerim Haluk Şentürk ve müzik direktörüm Erhan Bayrak’la berebar uzun süre pek çok şarkı dinledik ve eledik. Şarkıcı dostlarımdan da büyük destek gördüm. Deniz Seki, Artık Üzülmek İstemiyorum adlı şarkıyı; Gülşen de Aşk ve Sade Tören adlı şarkıları verdi... Sade Tören’in benim için anlamı çok büyük. Çünkü bu şarkıda geçen “Her dilde seninim yazıyor sol yanımda” dizesinden etkilendim ve hayatımda ilk defa dövme yaptırdım. Artık sol bileğimde “Her dilde sen” yazıyor... Hayatıma doğru kişi girdiğinde dövmem tamamlanacak ve cümle sonuna onun adı yazılacak...
Bu albümün farkı nedir?
Pop bir albüm oldu. İlk defa tam anlamıyla bir pop albümü yaptım. Risk almayı çok seviyorum; bu da aldığım risklerden biriydi.
Artık hep pop mu söyleyeceksiniz?
Türk Sanat Müziği de okuyorum, bırakmadım. Yeni albümüm hem sanat müziği eserlerinin hem pop şarkıların olduğu karışık bir albüm olacak.
Sizin için de milat mı bu albüm?
Dönüm noktam geçen sene yaptığım Umre ziyaretim oldu. 14 Şubat’ta gerçek sevgilimin yanına gittim. Annem benimle beraber üçüncü defa gitti; hep benim de gitmemi isterdi. Tüm sıkıntılarımı, üzüntülerimi, bana acı veren her şeyi geride bırakıp havalaanına indiğimde dedim ki, “Bu bir başlangıç, bir milat...”
Televizyon programıyla sağlıklı yaşamı öğreteceğim
Canım poğaça istiyorsa yiyorum. Peki nasıl? Yulaf kepeği unundan ve tuzsuz peynirle yapılmış olanını yiyorum. Pizzamı yulaf kepeğinden yaptırıyorum. Tatlı istersem de, bitter çikolata tercih ediyorum. Veya yeşil elmanın üzerine tarçın döküp yiyorum. Yoğurt makinem var, onunla dondurma yapıyorum... Bir televizyon programı projem var. Sağlıklı beslenmeyle ilgili tüm öğrendiklerimi ve spor hareketlerimi izleyicilerimle paylaşmak istiyorum. Kafama yatan bir sabah programı projesi olursa kabul edeceğim. Sinema filminde de rol almak istiyorum ama komedi olursa... Artık gülmeyi seviyorum ve aynaya baktığımda gülen bir Petek görüyorum. Dileğim yurt dışında bir projede yer almak. Mesela Al Pacino, Robert De Niro’yla oynasam fena mı olur?
‘Hayatıma girecek erkek fit olmalı’
Göbekli bir erkekle aşk olur mu peki?
Doğru zamanda doğru kişi diyorum. Hayatında mutlaka spor olmalı, sporu sevmeli... Spor yapan kişi her anlamda sağlıklıdır; kafa yapısı da sağlıklı olur. Daha net düşünür. Ben de artık daha net düşünüyor, ani kararlar vermiyorum; çünkü spor bana disiplinli bir hayatı aşıladı.
Hayata bakışınız değişti evet ama aşka bakışınız ne kadar değişti?
Şu anda aşkım işim. Aşksız hayat tabii ki olmaz, beni bekleyen doğru kişi var; bakalım ne zaman karşıma çıkacak?
Hayallerinizde nasıl bir erkek var? Spor yapmalı şartının dışında...
Şu anda o kadar (Gülüyor)...
Evlilik kurumu size göremiymiş; yeniden evliliğe sıcak bakıyor musunuz?
Evlilik kurumuna inancım tam. İlerde her kadının hayal ettiği gibi evlenmek ve çocuk doğurmak istiyorum.
Kaç çocuk var hayalinizde?
Rabbim ne kadar nasip ederse... Sağlıklı ve hayırlı olsun da... Ben çok hayırlı bir evladım çünkü.
Bülent Ersoy gibi pek çok ünlü dostunuz var ama son zamanlarda sizi kimseyle yan yana görmüyoruz...
Dostluklarım devam ediyor... Sadece gittiğimiz yerlerde basın mensubu olmuyor. Her şeyimi çok fazla paylaşmayı sevmiyorum. Sosyal medyada gittiğim yerleri, içtiğimi yediğimi yazmıyorum. Nerede olduğumu paylaşmayı da sevmiyorum. Çok özele giren şeyleri paylaşmıyorum. Bir de benim iki adet ciddi tedavi gören fanatiğim var; adres göstermem doğru olmaz.
Tek rakibim benim
- Rakibiniz kim diyenlere “ayna” diyorum. Rakibim her alanda kendimim.
- Sinema filmi de, dizi de çektim. En iyi mekanlarda sahne aldım, en iyi kadroların başında assolist olarak yer aldım, televizyon programları yaptım. Ama hayallerim var tabii ki...
- Yeni evim de hayatım da hayvan beslemeye müsait değil, o yüzden köpeklerim artık benimle değil.
Kulisime yürüyüş bandı isteyeceğim
Hayat şu an nasıl geçiyor?
Albümün promosyonuyla geçiyor. Dostlarımla sık sık görüşüyorum. Ama hayatımı kaplayan temel şey spor. Tam bir spor delisi oldum. Şu an olimpiyatlara hazırlanıyormuş gibiyim.
Ne zaman başladı spor aşkınız?
Bu albüm için çalışmaya başladığımızda müzik direktörüm ve orkestra şefim Erhan Bayrak spora başladı. Erhan’la hep spordan konuşur olduk. O dönem biraz da kilo almıştım; hatta balık etliydim. Tiroid hastalığım da var. Gittim Gülşen’e dedim ki, “Ben sağlıklı beslenerek kilo vermek istiyorum. Sen kiminle çalışıyorsun?” O da Şeyda Coşkun’la çalıştığını söyleyince hemen aradım. Diyet yemeklerim gelmeye ve Şeyda’yla her sabah altıda Bebek’te yürümeye başladık. Şu anda haftada beş gün gece yarısı bile olsa, spor yapmak için kalkıyorum.
Nasıl bir çalışma temponuz var?
Haftada beş gün spor hocam İhsan Tarkan’la kardiyo ve ağırlık; iki gün de pilates hocam Türker Seçilir’le çalışıyorum. Boş vaktim yok, uyumaya bile vakit bulamıyorum. Tüm kıyafetlerim arabamda; spor kıyafetlerimi giyip sporumu yapıyorum, topuklu ayakkabılarımı kotumu giyip röportajlara, çekimlere gidiyorum.
Günde kaç saat yani?
Her gün en az iki saat spor yapıyorum. Şu an kara kara düşündüğüm tek şey; konserlerimde bu spor olayını nasıl halledeceğim? Menajerim konser ayarladığında ilk sorduğum soru; “Otelde spor salonu var mı?” oluyor. Bildiğim kadarıyla Ajda Pekkan kulislerine yürüme bandı istiyor. Ben de hem spor hocalarımı hem yürüme bandımı isteyeceğim.
Kaç kilo verdiniz toplamda?
12 kilo. İki buçuk ayda gitti bu kilolar. İnsanlar sağlıksız değil mi diyor, ama ben evde aç oturarak vermedim ki bu kiloları...
O ağır, abiye kıyafetlerimin hepsini dağıttım
Gözleriniz içi gülüyor adeta...
Şu anda kendi benliğimi buldum. Dış görünüşüm dışında beynimi, kafa yapımı, düşüncelerimi değiştirdim. Eskiden burun kıvırdığım şeyleri şimdi gülerek karşılıyorum. Mesela eskiden mutfaktan su almaya üşenen bir insandım. “Biraz daha susayayım” derdim. Şimdiyse hayatımda devamlı hareket olsun istiyorum. O ağır makyajlar yapan, ağır kıyafetler giyen bir Petek de yok artık. Hayata pozitif bakıyorum. Kitap okuyorum, film izliyorum, modayı takip ediyorum.
Önceden bu kadar ilgili değildiniz sanırım modayla?
Hiç ilgili değildim. Ekibimdekiler ne getirirse giyiyordum. Şimdi artık ben de takip ediyorum ve profesyonel modacılarla çalışıyorum.
Eski kıyafetleriniz ne oldu?
Hepsini ihtiyacı olanlara dağıttım. Düğünü, nişanı ama en çok da mezuniyet töreni olanlara dağıttım.
Önceden spor ayakkabınız var mıydı hiç?
İnan ki yoktu. Şimdi sen bana, “Çok güzel yeni sezon topuklu ayakkabılar gelmiş, gidip alalım mı” desen; ben sana “ Hayır, sana tayt ve spor ayakkabı alalım; sağlıklı adımlar atalım” derim.
Son olarak şunu sorayım; bu yaz her yerde Petek Dinçöz fırtınası mı esecek?
Albümümde dokuz şarkı var, hepsinin de altını çiziyorum. İddialıyım! Tam anlamıyla içime sinen bir albüm oldu. İşimin arkasındayım. Bu farklı, bu ben! Yeni ben! Daha bir kendime döndüm, anı yaşıyorum. O an nasıl, kimlerle mutluysam artık orada oluyorum.