Tadı damakta kalan Ekşi Elmalar...

Herhalde "Türk sinemasının son 15 yıldaki en başarılı, doğal ve samimi 'köy' filmi hangisidir?" diye sorulursa çoğu insanın cevabı "Vizontele" olur. İşte bu hafta vizyona giren Ekşi Elmalar da aynı doğallığı yakalayan bir fim olmuş...

Teyzelerini canlandırıyorlar...

Yıl 1977, yer Hakkari... Yapılan seçimleri kaybeden Eski Belediye Reisi Aziz Bey'in (Yılmaz Erdoğan) üç kızı var; hepsi birbirinden alımlı, güzel. Türkan (Songül Öden) en büyükleri, tek okuma yazma bilenleri ortanca Safiye (Şükran Ovalı) ve babasından gizli baktığı fotoromanlarla hayallere dalan en küçükleri Muazzez (Farah Zeynep Abdullah). Üçü de Yılmaz Erdoğan’ın gerçek hayattaki

teyzelerini canlandırıyor... Hayattan izole edilmiş halde, babalarının ezici boyunduruğu altında gençlikleri geçiyor. Kızlara gönlünü kaptıran, istemeye gelen şamarı yiyip dönüyor.

Ancak zamanla hepsinin hayatı farklı yönlere gidiyor. Aziz Bey'in gözü gibi baktığı tarlalarda yetişen elmalar gibi, zamanla onlar da olgunlaşıp bir bir kopuyorlar yapraktan. Taşınan mektupların ardından evvela Türkan gidiyor, onu buruk bir halde Safiye takip ediyor. Köyde tanıştığı, Ankara'da okuyan üniversite öğrencisi Özgür'ü (Şükrü Özyıldız) bekleyen Muazzez ise direniyor, evlenmiyor... Öykü de Antalya’ya kadar uzanıyor...

Vizontele'nin samimiyetini yakalıyor

Son yıllarda taşra-köyü merkeze alan yerli yapımların özelliği, köy/kent ikiliğini göze sokup bayat esprilerle işi kotarma üzerine kuruluydu. Ancak Ekşi Elmalar bu hataya düşmemiş. Filmde ufak tefek klişeler yer alsa da, gerek mizah dozu gerek bölgenin dokusu sulandırılmadan aktarılmış. Geçit vermeyen dağların gölgesi altındaki yaşamlar, sinematografik bir başarı olarak kullanılmış. Bütün bunların yanında tüm oyuncuların üzerine düşeni yerine getirmesi çıtayı daha da yükseltmiş. Özellikle Songül Öden ve Farah Zeynep Abdullah'ın oyunculukları epey tatmin edici.

Gelecek geçmişin gölgesinde...

İspanyol sinemasının dev ustası Pedro Almodovar’ın yeni filmi Julieta, 50'li yaşlarında filoloji uzmanı, entelektüel ve güzel bir kadının hayalkırıklarıyla olan geçmişini ele alıyor... Başlangıçta evinde eşyalarını toplarken gördüğümüz Julieta, sokakta yürürken karşılaştığı kadından (kızının bir zamanlar en yakın arkadaşı), yıllar boyunca konuşmadığı kızıyla ilgili haber alması bir anda bütün planlarını da alt üst ediyor...