‘Suluboya’ tadında ilk Türk filmi
Suluboya tablolarından oluşan ilk sinema filmini yarattı
Ünlü karikatürist Cihat Hazardağlı sanatını ve grafik ustalığını filme aktararak suluboya tablolarından oluşan ilk sinema filmini yarattı. Haluk Bilginer, Savaş Dinçel, Tamer Karadağlı, Mirkelam, Tuba Ünsal gibi ünlülerin rol aldığı “Suluboya”, 13 Kasım’da beyazperdede izleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.
Mekanların maketleri yapıldı, sanatçılar özel bir teknikle boyandı, çekilen binlerce kare fotoğrafla suluboya efektleri birleştirildi ve Türk sinemasının “ilk dijital suluboya” filmi ortaya çıktı. Aslında ünlü karikatürist Cihat Hazardağlı’nın çocukluk hayaliymiş “Suluboya” filmi... Çocukluğu Ankara’da geçen Hazardağlı, ailesinin desteğiyle resme yönelmiş. Çocuk yaşında Ankara’da tanıştığı bazı ressamların ekonomik krize girererek kaybolup gitmelerini hüzünlü gözlerle izlemiş ve filminin başrolünü 12 yaşında bir çocuğa, Sarp Alemdaroğlu’na vermiş.
Hikâye Venedik’te geçiyor
Suluboya’nın hikâyesi Venedik’te geçiyor. Haluk Bilginer’in canlandırdığı karakterin 12 yaşındaki oğlu Marco (Sarp Alemdaroğlu) hayal gücü çok güçlü bir çocuk. Resim öğrenmek istiyor. Babası da onu sokak ressamlarının yetiştirdiği 18 yaşındaki Rolella’ya (Tuba Ünsal) emanet ediyor. Film de bu iki karakter arasında geçen “ulaşılmaz” aşkı anlatıyor. “Film neden İstanbul değil Venedik’te geçiyor?” sorusuna Hazardağlı, “Bir kere Venedik, bir masal kenti... Böyle bir konuyu İstanbul’da çeksem, inandırıcılığını kaybederdi. Ayrıca, İstanbul’da üç sokak ressamını bir arada göremezsiniz” diye cevap veriyor.
Filme gerçek bir “suluboya” havasını verebilmek için oyuncular 1 saat yağlı boya boyanır gibi boyanmış. Yüzleri, gözleri, vücutlarının her yeri farklı renklere bürünmüş: “Kıyafeti kırmızı ise, ona göre tonlar atılıyordu. Bazı renklendirmeleri de deneme-yanılma yöntemi ile bulduk. Mesela, Haluk Bilginer’i telefonda konuşurken boyadık. Bayağı yüzünü, sakalını her yerini boyadık.”
Sadece gözlerini boyamadı
Boyama işlemi bitince, oyuncular kamera yerine yüksek çözünürlüklü fotoğraf makinesi ile fotoğraflanmış: “Bu filmde bildiğimiz kameralar çekim yapmadı. Fotoğraf makinesi ile oyuncuları kare kare çekip ağır çekim oynattık. Böylece yüksek çözünürlüklü bir görüntü elde ettik. Sonra da çekilen fotoğraflar yeniden boyandı.” Hazardağlı, sanatçıların sadece gözleri ve dişlerini boyamadığını ama boyama işlemi sırasında hepsinin de çok sabırlı davrandığını anlatıyor.
Filmin başrol oyuncuları, Sarp Alemdaroğlu, Haluk Bilginer, Savaş Dinçel, Cansel Elçin, Asu Emre, Altan Erkekli, Tamer Karadağlı, Bedri Koraman, Mirkelam, Metin Uca, Tuba Ünsal, Ayşenur Yazıcı, Serra Yılmaz, Selçuk Yöntem yönetmenden hiç para talep etmemiş, sadece filmin gelirinden pay almak üzere anlaşmışlar. Haluk Bilginer, “Bu filmi nereye koyacağımızı bilemiyoruz. Normal sinema mı, çizgi-film mi, animasyon mu?” derken, yönetmen Hazardağlı “Bu yeni bir tür aslında... Bu tip filmler daha çok yapılacak” diyor. Filmin gerçek bir suluboya portresi gibi gözükmesini, boyama, filtre, bilgisayar efektleri bir arada sağlıyor.
Filmin tamamlanması üç sene sürünce, Altan Erkekli, filmde oynadığını bile unutmuş. Hazardağlı, “Altan Erkekli’ye ‘Suluboya’da oynadınız mı diye sormuşlar, ‘Hayır, oynamadım’ demiş. Ben de yanına gidip ‘Benim filmim’ deyince, ‘Unuttum, kusura bakma’ dedi. Tuba da hep beni ‘Haydi, bu ay bitireceksin’ diye yüreklendiriyordu. Gerçekten bitince inanmadı.”