Gazete Vatan Logo

Sonbaharla kapımızı çalan hastalıklar

Yaz aylarını yavaş yavaş geride bırakıyoruz. Sonbahar kapımızda bizi bekliyor. Üstelik yalnız değil; hastalıkları da beraberinde getiriyor.

Sonbahar hastalıkları gibi ayrı hastalık türleri mi varmış?” diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Malum eylül ekinoks ayı, yazdan kışa geçiş dönemi… Hastalıklara daha yatkın olduğumuz bir dönem. Okullar da açılınca hastalıklar iyice artıyor tabii…

ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU
Havaların bir ısınıp bir soğuması hastalıkların oluşmasında en önemli etken.
Çocuklarda en çok gribal enfeksiyonlar başta olmak üzere bronşit, zatürre, farenjit ve sinüzit görülür. En sık rastlanan üst solunum yolu enfeksiyonu hastalıkları kapalı ortamlarda ve mevsim geçişlerinde hızla yayılır. Bu nedenle okulda çocuklarınız sık sık hasta olur.

ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONUNUN BELİRTİLERİ
Çocuğunuzda aşağıdaki belirtiler varsa biraz hasta olmuş demektir. Neyse ki tedaviyle kısa sürede iyileşecektir.
•Burun tıkanıklığı
•Kuruma
•Önce şeffaf sonra yeşilimsi hale gelen burun akıntısı
•Önceleri hafif ateş
•Halsizlik, kırgınlık
•İştahsızlık, yorgunluk
•Eklem, kas ağrıları
•Balgamlı öksürük

GRİP DEYİP GEÇMEYİN!
Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde gribal enfeksiyonlar zatürreye kadar ilerleyebilir. Gribal enfeksiyon çeşitli virüslerin solunum sistemi yoluyla alınması ile bulaşır. Ateş, halsizlik, yaygın kas, eklem ağrıları, iştahsızlık, baş ağrısı ile ortaya çıkar. Hastalığın iyileşmesi için en önemli tedavi kesin yatak istirahatı, vitamin ve ilaç tedavisi. Yalnız gribal enfeksiyonu nezle ve basit üst solunum yolu enfeksiyonu ile karıştırmayın. Bu yüzden iki günden uzun süren ateşlenmelerde çocuğunuzu mutlaka doktora götürün.

Grip aşısı için tam zamanı!
Grip ve nezle gibi viral enfeksiyonların tedavisinde antibiyotik gerekmedikçe kullanılmaz. Tedavide en önemli unsur başta dinlenmek, gribin en güçlü ilacı bu! Ayrıca vitamin desteği, buhar banyoları, ateş düşürücü ve ağrı kesiciler çocuğunuzu kısa sürede ayağa kaldırır.
Gripte vücut direnci çok önemli. Çocuğunuzun vücut direncini korumak için aşı yaptırabilirsiniz. Eylül ve ekim aylarında koruyucu tedavi olarak 6 aylıktan büyük her çocuğa tek doz grip aşısı uygulanabilir. Özellikle çocuğunuz sık sık hasta oluyorsa, farenjit, bronşit gibi hastalıklar geçiriyorsa grip aşısını yaptırmanızda fayda var.

ZATÜRREYİ AŞI İLE ENGELLEYEBİLİRSİNİZ!

Akciğerdeki küçük keseciklerin iltihaplanması ile oluşan zatürre hastalığı bakteri ve virüs yolu ile bulaşır.

Belirtileri
•Ateş
•Titreme
•Öksürük
•Balgam çıkarma
•Göğüs ağrısı
•Halsizlik
•Kırıklık
•İştahsızlık

Tedavisi
Zatürre tedavisi ikiye ayrılır. Bakteriyel ise antibiyotik verilir. Viral ise destekleyici tedavi yeterlidir. Bu hastalıkta antibiyotik kullanım şekli önemli. Doktorunuzun söylediği süre boyunca, kullanın, kullandırın. Bunun yanı sıra tedavide ağrı kesiciler, ateş düşürücüler, balgam söktürücüler de verilebilir. Korunma yöntemi olarak iki aylıktan büyük her çocuğa zatürre aşısını öneriyoruz. Siz de önlem almak için miniğinize aşı yaptırabilirsiniz.

Farenjit nedir?
Ağız boşluğunun arka kısmında oluşan mikrobik bir enfeksiyon. Kış aylarında kapalı, kalabalık ortamlarda kolayca bulaşır. 5-15 yaş grubu çocuklar bu hastalığa en sık yakalanan gruptur. Nedeni de çok basit, okul çağındalar, dolayısıyla da kalabalık ve kapalı alanlardalar…

Belirtileri
•Boğaz ağrısı
•Yanma hissi
•Yutkunmada zorluk
•Ateş
•Ses kısıklığı

Tedavisi Boğaz kültürü yapılır ve varsa mikrobun cinsi belirlenir. Test sonucuna göre antibiyotik tedavisine başlanır ve tedavi 10 gün kadar sürebilir. Çocuğunuzu hasta kişilerden uzak tutarak hastalığı engelleyebilirsiniz. Ya da evde hasta biri olduğunda ortak hiçbir malzeme kullanmayın, ellerinizi de sabunla sık sık yıkayın.

SİNÜZİT BÜYÜK BAŞ AĞRISI!

Onun ufacık başı hep ağrıyor mu? Sinüzit olabilir. Sinüzit ihmale gelmez. İşitme kaybı ile sonlanabilecek orta kulak iltihaplanmaları ya da kronik akciğer sorunlarına yol açabilir. Kafa kemiklerinin içindeki boşlukların enfeksiyonudur ve genellikle üst solunum yolu enfeksiyonları sonrasında oluşur, Çocuğunuzun sinüzit olup olmadığını anlayabilmek için bazı belirtilere dikkat etmeniz gerekir. Örneğin sürekli devam eden ve genellikle alın ve yanaklarda baş ağrısı, koyu kıvamlı burun akıntısı sinüzitin belli başlı belirtilerinden.
Yeni başlamış sinüzitlerde çocuklar antibiyotik tedavisine iyi yanıt verir. Çok ileri safhalarda ise cerrahi müdahale gerekebilir. Çok sık tekrarlayan bir hastalık olduğu için koruyucu tedavi yapılması önemli. Bu yüzden kışın ona mutlaka bere takın ve saçlarını kurutmadan sakın dışarı çıkarmayın.

ASTIM BULAŞICI BİR HASTALIK DEĞİLDİR

Astım; akciğere havayı taşıyan bronşların, mikrobik olmayan iltihaplanması. Bu iltihaplanmanın sonucunda bronş duvarında şişme ve duvarın iç tabakasında hasar meydana gelir. Bir enfeksiyon hastalığı olmadığından bir kişiden diğerine bulaşması söz konusu değildir.

Astımı kontrol altında tutun
Türkiye’de yaklaşık her 10 çocuktan birinde astım var ve birçok aile astımın tedavisi olmadığını düşünüyor. Oysa ki uzman kontrolünde ilaç tedavisi ile kontrol altına alınabilecek bir hastalık. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Hişam Alahdabla astımın kontrol altında tutulursa korkulacak bir hastalı olmadığından ve tedavi yöntemlerinden söz etti. Okuyun ve rahatlayın deriz…

Nasıl ortaya çıkar?
Astım, kalıtsal ve çevresel etkenlerin birlikteliği sonucu ortaya çıkar. Ailede astım öyküsü olanlarda kalıtsal yatkınlık vardır. Çevresel etkenlerin de katkıları ile bu insanlarda astım hastalığı belirgin hale gelebilir. Çevresel etkenler arasında ev tozları, polenler, sigara dumanı, tekrarlayan viral enfeksiyonlar ve hava kirliliğini sayılabiliriz.

Belirtileri
Astım çoğu kez nefes darlığı ile kendini belli eder. Göğüste tıkanma, öksürük, hırıltılı solunuma hastalarımızda rastlanan şikayetler. Bu şikayetler, mevsimsel olarak veya gece gündüz arasında farklılık gösterebilir. Her hastada bunların hepsi bir arada olmayabilir ve bazen sadece öksürükle veya nefes alıp verirken hırıltı, hışırtı şeklindeki bir sesle belirti verebilir. Kendiliğinden veya ilaçlarla ortadan kalkabilir. Ancak hastalığın ortaya çıkışında çevresel faktörler çok önemli rol oynarlar.

Tanısı
Hastalığın tanısını koymak zor değil. Bunun için uzman bir doktora başvurmanız yeterli. Şikayetlerin yanında hastalığın kesin tanısı için bazı testler ve tetkikler yapılır. Zor ve acı verici bir yöntem yoktur. Solunum fonksiyon testleri yapılır. Ciğerlerin ne kadar hava alıp verebildiğine bakılır. Akciğer filmi çekilir. Eğer alerjiye bağlı bir astım olduğu düşünülüyorsa bunun için kan ve deri testleri yapılır.

Ne tetikler?
Astım tedavisinde ilk yapılacak olan sigaradan ve alerjiye neden olan faktörlerden uzak durmak. Ev tozunda yaşayan ve gözle görülmeyen mite da denilen ev tozu akarları, polenler, küflenme sonucu oluşan mantarlar, hayvan türleri, hamam böcekleri, hava kirliliği, enfeksiyonlar, ilaçlar, gıdalar ve mesleki nedenler tetikleyebilir. Ev tozunda bulunan ve gözle görülmeyen ev tozu akarlarına karşı evde nemin azaltmanız, halı ve tüylü oyuncakları kaldırmanız, ahşap veya deri mobilyaları kullanmanızı tavsiye ederiz.

Kimlerde görülür?
Astım tüm yaş gruplarında görülebilen bir hastalık. Görülme sıklığı açısından kadınlar ve erkekler arasında farklılık bulunmuyor. Astım hastalarının çoğunda ilk belirtiler çocukluk döneminde ortaya çıkar. Bu dönemde astım tanısı konulan çocukların bir kısmı, erişkin dönemde tamamen iyileşebilir ya da hastalık devam edebilir. Belirtiler kaybolup sonra ileri yaşlarda tekrar ortaya da çıkabilir. Astımlı hastaların az bir kısmında ise belirtiler ilk defa yaşlılık döneminde ortaya çıkar.

Tedavisi
Astımda ilaç tedavisi uygulanır. Kronik bir hastalık olduğu için tedavisi ömür boyu sürer. Astım hastaları hiç şikayetleri olmasa bile astım ilaçlarını kullanmalı. Aksi takdirde her yeni "akut astım atağında" solunum yollarındaki iltihap daha da artar.

Bronş genişletici (nefes açıcı) ilaçlar: Bu ilaçlar daralmış olan havayollarını genişletir, iltihaplanma sonucunda kasılan bronş kaslarının gevşetilmesini sağlar ve nefes darlığı ile hırıltı yakınmalarını giderirler. Fakat astımdaki iltihaplanmayı giderici bir etkisi yoktur.

Tedavi eden ilaçlar: Nefes yoluyla alınan kortizonlar hastalığın gelişmesinin temelinde yatan iltihaplanmayı kontrol eder. Astımı kontrol altına alır ve bronş duyarlılığını azaltır. İlaçların etkileri yavaş ve uzun vadede ortaya çıkar. Tabii düzenli kullanılması çok önemli. Verilen kortizonların çok düşük dozda olması ve nefes yoluyla alınmasından dolayı vücut üzerine önemli yan etkileri yoktur.

Astım hamileliği etkiler mi?
Hamilelikte astım çok değişken olabilir. Astımın en durağan döneminde hamile kalınmasını öneririz. Hamilelik öncesinde, süresince ve doğum sonrasında yakın takip ve kontrol önemli. Çünkü astımın kontrol altında olması hem anne hem de bebek için hayati önem taşır.

Astım hakkında bilinen 8 yanlış

Astım hakkında bilinmesi gerekenleri sizlere anlattık. Fakat toplumumuzda bu konu hakkında yayılmış yanlış bilgiler var. İşte sizler için astım ve alerjenler konusunda yanlış bilinenleri ve doğrularını Uz. Dr. İlkay Keskinel’den aldık.

1 Astım bulaşıcı bir hastalıktır
Kesinlikle hayır! Tekrarlıyoruz çünkü pek çok kişi yanlış biliyor.Astım, genetik faktörlere bağlı olabilen ve çevresel faktörlerle tetiklenebilen bir hastalık. Enfeksiyon hastalığı olmadığından bir kişiden diğerine bulaşması söz konusu olamaz.

2 Astım tedavisinde kullanılan spreyler bağımlılık yapar
Sprey ya da kuru toz şeklinde ilaçların kullanılması hiçbir şekilde bağımlılık yapmaz. Hatta en zararsız uygulama şeklidir. Ağızdan ve enjeksiyon şeklinde ilaç kullanıldığında, verilen doz kana karışıp tüm vücuda yayılır. Oysa sprey ya da kuru toz uygulayıcılarıyla vücuda çok daha küçük miktarda ilaç verilir. Çünkü ilaç hedef bölgeye vücutta dolaşmadan, doğrudan ulaşır. Dolayısıyla bu yolla ilaç verilmesinin bağımlılık yapması söz konusu olamaz.

3 Kortizon çok zararlı, kullanılmaması gerekir
Vitaminler ve bitkisel ilaçları da kapsayacak şekilde her ilacın yan etkisi olabilir. Buna kortizon da dahil. Önemli olan nokta ilacın potansiyel zararından çok yararı olması. Astımlı hastalara kortizon, kriz, alevlenme gibi ağır durumlarda ağızdan ya da enjeksiyon yoluyla verilir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi kana hemen hiç karışmayan sprey şeklindeki kortizonun neredeyse hiç yan etkisi yoktur. Kimi hastalarda sprey şeklindeki kortizon kullanımından kaynaklanan ses kısıklığı ya da kuru öksürük görülebilir. Ama ağız çalkalanmasıyla bu şikayetler giderilir.

4 Astımın tedavisi alerji aşılarıdır
Alerji aşıları, ancak belli bir yaş grubundaki ve az sayıda alerjene karşı alerjisi olan hastalara uygulanır. Bu kararı ancak bir alerji uzmanı vermelidir. Ne yazık ki, günümüzde pek çok astım hastası, aşıyı astımlarını ortadan kaldıracak bir kurtarıcı olarak görüyor. Oysa ki aşı sadece belli bir alerjene karşı kişinin duyarlılığını ortadan kaldırabilir. Oysa her astım, alerjik olmadığı gibi alerjik astımlarda da sadece aşı tedavisi yeterli olamaz. Her durumda öncelikle astım tedavi edilmeli.

5 Astım şikayetleri ortadan kaybolduğunda ilaçlar bırakılmalı
Astım hastalığında ilaç kullanımı doktorun gözetimi altında devam etmeli. Şikayetleriniz düzeldi diye kendi başınıza ilaçları azaltmaya karar vermeniz kesinlikle doğru değil. Eksik tedavi bronşlardaki daralmanın kalıcı hale gelmesine neden olabilir. Bu yüzden doktorlara güvenmeli ve ilaçların ne kadar süre ile kullanılması gerektiğini uzmanlara bırakmalısınız.

6 Astımı olanlar spor yapmamalı
Astımlı hasta, doktorunun önerisi doğrultusunda spor yapabilir. Yalnızca, bazı hastalarda spor öncesi nefes açıcı ilaç kullanımı gerekli olabilir. Bunun yanında, çok tozlu bir spor salonu ya da aşırı su buharı ile dolu kapalı bir havuzun, hastanın şikayetlerini başlatabileceğini de göz önünde bulundurun.

7 Vücut alerjenlere alışmalı
Herhangi bir alerjene daha çok maruz kalmak, o alerjene alışmayı sağlamaz. Tam tersine, solunum yoluyla alınan allerjenlere (örneğin polenler, ev tozu akarları, küf mantarları, kedi, köpek tüyleri gibi) ne kadar çok maruz kalınırsa, geçen zaman içinde alerjik yakınmalar daha da şiddetlenir. Bu nedenle, alerjenlerden mümkün olduğunca kaçının.

8 Astım ilaçları hamileyken kullanılmaz
Astım hamilelik döneminde değişken bir seyir izler. Genel olarak hastaların üçte birinde düzelme görülür, üçte birinde değişme olmaz ve üçte birinde ise kötüleşir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, sprey şeklindeki ilaçların neredeyse hiç yan etkisi yoktur. Bu nedenle hamilelikte doktor önerisi doğrultusunda astım ilaçlarını güvenle kullanabilirsiniz. Bebeğe asıl zarar verecek olan doktorun kontrolü altında verilecek olan ilaçlar değil, annenin astıma bağlı tedavi edilmemiş sorunları. Bu nedenle, astımlı hastalarımızın hamilelikleri boyunca doktor kontrolünde olmaları gerekir.

Haberin Devamı