Soframıza koymayacağımız meyvenin suyunu üretmem
Tokat'ta bodrum katındaki şarap atölyesindenTürkiye'nin meyve suyunda pazar lideri olanDimes'ine uzanan 'kaliteli' bir yolculuk öyküsü...
Dimes, meyve suyu pazarında 14 yılda yüzde 4 bin büyüme gösterdi. Şu anda Türkiye'nin meyve suyu pazarında lider. Kuruluşu bundan 48 yıl öncesine dayanıyor. Tokatlı Diren Ailesi'nin markası Dimes'in kurucusu Mustafa Vasfi Diren.
Tokat'ta bağcılık ve şarapçılıkla işe başlamış. 8 çocuğu olmuş. En büyük çocuğu Orhan Diren babasından sonra işleri büyütmüş. Tokat Milletvekili Orhan Diren şu anda Dimes' teki işlerini oğlu ve kardeşlerine bırakmış durumda. Dimes'in Pazarlama ve Dağıtım Şirketi Noberin başında Orhan Diren'in oğlu Ozan Diren var. Dimes'i markanın üçüncü kuşak temsilcisi Ozan Diren'le konuştuk...
* Bundan 48 yıl önce dedeniz Mustafa Vasfi Diren şarapçılığa nasıl başlamış?
Mustafa Vasfi Diren'in çocukluğu Cumhuriyetin yeni kurulduğu dönemde geçmiş. Türkiye'nin kalkınmasında tarım ve tarıma dayalı sanayinin öncü rol oynayacağından harekede, "Tarım ürünlerini ne kadar işlersek, yurtdışına ne kadar satarsak o kadar iyi iş yaparız" diye düşünmüş. Kendisi Ziraat Mühendisi. Sermayesi yok. "Az sermayeyle yüksek katma değerli ne yapabilirim?" diye akıl yorarken, şarap yapmaya karar vermiş.
* Tokat' ta özellikle de o dönemde böyle bir karar zor alınmış olsa gerek. Riskli değil mi?
Kesinlikle öyle. 6 bin lira sermaye ile başlamış. Bodrum katında küçük bir atölye kurmuş.
* Tepki almış mı?
Almaz olur mu? Mahalleli ilk dönemlerde selamı sabahı kesmiş. Daha sonra tüm mahalleli atölyede, bağlarda çalışmaya başlamış.
* Satış aşaması sancılı olmuş, şarapları tüketemeyince meyhane mi açıldı?
1958 yılından bahsediyoruz. Şarabı üretmişler ama nasıl satacaklar? Bu arada şişe de yok
Şarabı bardakta sattı
* Ne yapıyorlar?
Bardakta satıyorlar. Dediğiniz gibi meyhane açıyorlar. Dörtnal Meyhanesi. Dedem ve dedemin kardeşleri şiire çok meraklı. Herkesin uğrak yeri oluyor orası. Şairler geliyor. Dedem memleket meselelerinden de uzak kalmıyor. Bu açıdan meyhane gündemin belirlendiği, hoş zaman geçirilen bir mekan haline geliyor. İlk yılda iyi para kazanıyorlar. O kazanılan parayla daha büyük atölye kuruluyor ve 1960'da ilk şişede şarap üretiliyor.
İlk meyve suyu 63'te
* Meyve suyu işine nasıl girildi?
Dedem hale gidip geliyor. Meyve üreticisinin halini görüyor. Meyveleri daha uzun süreli nasıl tüketiriz diye düşünüyor ve meyve suyu üretme işine giriyor. O dönemde bu bir ilk. ilk meyve suyunu 1963'te üretiyor.
* Satışlar nasıl o dönemde?
Bir kere depozitolu şişeler. Tokat ve çevresine satılıyor. Özellikle Karadeniz Bölgesi ve İç Anadolu'ya. Daha sonra sürekli yatırım yaparak büyütülüyor işler. Şu anda lütfün üzerindeki ülkede tescilli bir marka Dimes.
Bahçeden fabrikaya...
* Evin bodrumundan iki büyük fabrikaya uzanıyor. İlk atılım ne zaman gerçekleşmiş büyüme anlamında?
1983'te. O yıla kadar evin bahçesindeler. Sonra Tokat'ta modern bir üretim tesisi kuruluyor. Bu tesis yılda 5 bin ton meyve işleme kapasiteli. Bayi sayısı artıyor. Dağıtım ağı büyüyor bu sırada.
* Süt üretimi nasıl başlıyor?
1994 krizinden hemen önce. Tam yatırım yapılıyor, kriz geliyor. Süt üretme fikri de Orta Anadolu ve Karadeniz'deki üreticilerle diyalogtan kaynaklanıyor. O dönemde 1 ton süt çıkıyordu Tokat'tan, şimdi 250 tonun üzerinde süt üretimi var.
* Pazar payında artış olunca İzmir'de fabrika kuruyorsunuz...
Evet, bu ihracatımızı da çok etkiledi. 2003'te birinci şirket olduk meyve suyu pazarında, hâlâ pazar payında öndeyiz. Toplam pazarın yüzde 50'sine hakimiz 2003'ten beri. İzmir fabrikamız 1999'da kuruldu. Tokat'tan özellikle Batı'ya açılmamız zor oluyordu. Nakliye sorunu yaşıyorduk. Yurtdışından alıcılar geldiklerinde fabrikayı görmek istiyorlardı, Tokafta havaalanı olmadığı için de zorluk çekiyorduk. İzmir yatırımı her anlamda şirketin önünü açtı.
* Meyveler İzmir'e mi gidiyor?
Hayır. İzmir'e meyve presi taşınıyor. Konsantre dediğimiz bir ürün. Meyve sıkılıyor, suyu vakum alanda uçuruluyor. Uçurduğumuz su sonra geri katılıyor, aynı meyve suyuna ulaşılıyor.
* Vitaminler bu aşamada kaybolmuyor mu?
Hayır. Vitaminlerin nasıl yok olduğuna bakmak lazım. Örneğin C vitamini oksijenle temasla yok olur. Tüm işlemlerimiz özel yöntemlerle kayba uğramadan yapılıyor.
* Nereye ihracat yapıyorsunuz?
İzmir'deki fabrikayla birlikte 60 ülkeye ihracat yapar hale geldik. Üretirnimizin yüzde 18'ini ihraç ediyoruz. 9-10 milyon litreyi 60 ülkeye gönderiyoruz.
* Toplam cironuz ne kadar?
2005'te 100 milyon dolardı.
* Kaç litre meyve suyu üretmiştiniz?
85 milyon litreye yakın.
Portakalı Brezilya'dan
* Meyve de ithal ediyor musunuz? Mango ve Ananas sularınız var...
Mango ve Ananas'ın yanı sıra portakal da ithal ediyoruz. Türkiye'deki portakalın suyu az. Brezilya'dan portakal alıyoruz. G.Afrika, Vietnam ve Hindistan'dan da mango ve ananas alıyoruz.
Çürük meyve kullanılmaz
* Hep şu söylenir: Meyve sulan çürük meyvelerden yapılıyor. Meyveleri nasıl seçiyorsunuz?
Üreticiler meyveleri akşam saatlerinde topluyor, bizim tesislerimize 7-8 saat içinde taptaze şekilde ulaşıyor. Firma olarak şunu söyleyebilirim. Biz soframıza meyve olarak koymadığımız bir üründen meyve suyu yapmıyoruz.
Saf nar suyu oksidanı atıyor
* Yeni üretiminiz yüzde yüz meyve sulan var. Özellikle nar suyu ilgi görüyor...
Evet. Nar, elma, portakal ve üzüm suyumuz yüzde yüz kategorisinde. Bunlar çok ilgi gördü. Bunun nedeni son yıllarda özellikle doğal beslenme konusundaki bilinçlenme. Biliyorsunuz vücutta oksidanlar oluyor, bunları atmak gerekiyor. Bazı meyveler bunun için birebir.
Meyveli içeceklerin % 10 'u meyve, gerisi su ve şeker
* Siz "Yüzde yüz meyve suyu üretiyoruz" diyorsunuz. O ürettiğiniz meyve sularının içinde hiç mi katkı maddesi yok?
Yok. Üzerinde yazdığı gibi. Meyve suyu, meyve suyudur.
* Meyve suyu, meyve nektarı ve meyveli içeceklerle aromalı içecekler var. Ayrımı nedir?
Meyve suyu demek, yüzde yüz meyve suyu demektir. Meyveyi alır suyunu çıkarırsınız. Meyve suyunda iki tip lezzet var. Asitliler, vişne ve portakal gibi ekşi ve ferahlatıcı ürünler. Bir de tatlı ürünler var.
Meyve suyu genel bir isim. Meyve nektarları da var. Bunlar kayısı ve şeftali gibi posalı meyvelerden elde ediliyor. Kayısı ya da şeftalinin suyunu çıkarsanız, bunu kaşıkla yemeniz gerekir. Meyve suyu olarak içilemez posalı meyveler. Bu yüzden de bunlara meyve nektarı diyoruz, bu tür meyveler sulandırılıyor. Yüzde 40 gibi bir oranda sulandırılır bu meyveler. Ancak elma ve portakal gibi meyvelerin tam suyu çıkarılabilir. Vişnenin de tam suyu çıkar ama bu su çok keskindir, içilecek gibi değildir. Bu yüzden vişne de sulandırılır.
* Sulandınlırken bir katkı maddesi konuluyor mu?
Koyanlar var. Biz koymuyoruz. Sulandırırken genelde sülfirik asit kullanılır. Bu zararlı değil. Bunun yerine limon suyu kullanıyoruz.
* Aromalı içecek nedir?
Aromalı içeceklerde meyve olma zorunluluğu yok. Aromalı içeceklerle meyve suları benzer ambalajlarda satılsalar da birbirinden çok farklı içecekler.
* Meyveli içecekler nasıl?
Meyveli içeceklerin de içinde yüzde 10 oranında meyve vardır. Şu ve şeker katılır meyveli içeceklere de.
* Meyve suyu talebinde artış var. Tüketici artık daha bilinçli. Bu pazarı nasıl etkiledi?
Aromalı içecek pazarında düşüş, meyve suyunda da artış var.