Şive ile konuşmak sanılandan daha zor

Entrika dolu hikayelerden bunalanların nefes aldığı dizilerden biri Aramızda Kalsın... Antepli bir ailenin başına gelenleri eğlenceli şekilde anlatan yapımın fenomenleri ise iki zıt kardeşi canlandıran halalar. Duayen oyuncular Hikmet Körmükçü ve Bilge Şen ile set dedikodularını ve şivelerini konuştuk...

Halaların alameti nedir sizce?

Hikmet Körmükçü: Eğinli dilinin abartısını çok fazla vurgulamadan rolümüzü yapıyoruz. Öyle zor bir dil ki senaryo gerekiyor onu konuşmanız için. Bazen denemeye çalışıyorum evde, olmuyor. Zıt olmamız da ilgi çekiyor. Böyle insanlar gerçekten var. Benim teyzem 80 yaşında hâlâ saçını yapar, sabah kahvaltıda altınlarını takar.

Bilge Şen: Onun teyzesine ben çekmişim.

Hikmet K: Herkes kendine göre bir şey buluyor dizide. Saliha vicdanlı bir kadın ve yumuşak bir yüreği var. Neden hiç evlenmemişi kurarak oynamaya çalışıyorum. Diğer halada 14 gün evli kalmış.

Bilge Ş: Sen evlenmediğin için ben geç evlenmişim.

Hikmet K: Bilmiyorum ben senin gibi mavi boncukçu değilim.

Bilge Ş: Benim mektuplarımı sakladı bence. Aramızda böyle onlara dair hikayeler yazıyoruz.

Hikmet K: Kız Saliha’nın bir dramı var, sonra çıkacak gibi...

Bilge Ş: Benim beğenenim çok çünkü...

Lehçe sizin günlük hayatınızı da etkiliyor mu?

Bilge Ş: Etkilemiyor.

Hikmet K: Aynen konuşsaydık kimse anlamazdı. Mümkün olduğunca hafif konuşmamızı istediler. Sırf o yöreye değil, bütün Türkiye’ye oynuyoruz çünkü. Antep ve Eğinli lehçesi var dizide. Biz Eğinli ağzı ile, Uğur Yücel ve Binnur Kaya ise Antep şivesi ile konuşuyor.

Uğur Yücel: Çok iyi oyuncu. Kendini ispat etmiş bir isim. Merhametli. Sinirlenince yine de komik oluyor suratı. Biz gülünce de o haline kızıyor.

Binnur Kaya: Pamuk. Çok merhametli ve iyi bir insan.

Gökçe Bahadır: Enerjisi çok yüksek. Rezalet, hiç sevmeyiz. Şaka bir yana dünya güzeli bir kız.

Caner Cindoruk: Adana lokumu.

‘Bir jenerasyon sahnede ağlarken bile güzel görünmeye çalışırdı’

Oyunculara baktığınız zaman daha mı saygılılar, yoksa daha mı ego sahibi?

Bilge Ş: İstisnalar olabilir ama çok saygılılar. Gençler hep yeteneklidir. Biz ablalarımızdan iltifat görmedik. O yüzden onları överiz. Gençken “Bilgecim ne kadar güzel oynadın” diyen olmadı. Hatta bir oyuncu oyunda “Orada ağlarken daha güzel olmaya çalış” dedi. Böyle bir şey olur mu? Bir jenerasyon sahnede hep güzel olmak istedi. Artık o yok.

Hikmet K: Sete göre de değişiyor o saygı durumu. Ben çok fazla karışamam kötü de olsalar. Kendimle yarışıyorum. En duru şekilde oynamaya çalışıyorum. Benim için tiyatro oyunculuğu daha zor.

Sizin dönemizde de oyuncular belirli semtlere takılır mıydı?

Bilge Ş: Taksim Sanat, Çiçek ve Kulis vardı. Oradan Nişantaşı’na geçildi. Ama genelde Beyoğlu’ndaki Kulis’te toplanılırdı. Nüfus çoğaldıkça yerler tespit edildi. Gittiğiniz mekanlarda sadece oyuncuları görürken onları takip edenler de geldi.

‘Tiyatroda kadın erkeğin hep önündedir’

Instagram ve Twitter kullanıyor musunuz?

Bilge Ş: Ben hepsini kullanıyorum. Hem de takipte ederim herkesi.

Hikmet K: Ben hiç anlamıyorum.

Tiyatro sahnesinde kadın olmanın avantajı her zaman var mıydı?

Bilge Ş: Sahnede herkes kadına bakar. Erkek farklı cins olduğu için, kadın da hem cinsi olduğu halde üstü başı nasıl olmuş diye. Sahneye çıktın mı salon sana bakar, azı da erkeğe. Tiyatroda kadın hep öndedir.

Hikmet K: Çok yakışıklı bir adam varsa ben önce ona bakarım.

Yılbaşında ne yapacaksınız? Gelenekler var mı kırmızı don gibi...

Bilge Ş: Öyle şeylerim hiç olmadı. Yılbaşında evimde olacağım, giyinip kuşanıp. TV5 var Fransız kanalı, akşam 10 buçuktan sonra Moulin Rouge’dan naklen yayın yapıyor. Sen evde locada oturmuş gibi izliyorsun. Müzikler ve gösteriler şahane. Çocuk gibi seviyorum. Ruhumuz çocuk gibi.

Hikmet K: Bayılıyoruz klasik müziğe.

Şive ile konuşunca ortaya neler çıkıyor...

Eğinli ağzı ile konuşsanız mesela en son neye güldünüz?

Hikmet K: Binnur’a gülüyüz.

Bilge Ş: Allah kısmet ederse çalışıcuk biz gine Binnur’a gülücük.

Çantanızda mutlaka neler olur?

Bilge Ş: Alındım soruya süslüyüm.

Hikmet K: Alınıcık bir şey yok.

Bilge Ş: Rujum, süslü aynam ve göz kalemim olmadan çıkmam. Sen benlen başa çıkıcağın sanıyon. Kız sen kimlen dans ediyün. Süslüyüm. Arkadaşımın da 40’a yakın ödülü vardır.

Hikmet K: Kim bilücük kız.

Bilge Ş: Biz bilecek.

Hikmet K: Tiyatro bilmiyorlar, televizyon tutturmuşlar. (gülüyorlar)

Bilge Ş: Beraber aday olduk tiyatro ödüllerüne Hikmet en iyi kadın oyuncu ödülünü aldı, ben alamadım.

Hikmet K: Birbirimizi yiyoz...

Bilge Ş: Sahnede “Diğer arkadaşlarım ödülü alamadığı için çok üzüldüm” dedi. Sonra yanımıza geldi, “Yalan söyledim aslında oh ben aldım ödülü” dedi. Şoka girdik.

‘Gençlik akıllı telefonla kafasını bozmuş’

Yeni kuşak aile dizilerini seviyor mu?

Bilge Ş: Seviyorla. Bak şimdi dokunmatik ekranlı akıllı telefonum var ona özel eldiven aldım. Biz de onları takip ediyoruz. Akıllı telefonla kafasını bozan gençlik sıcak bir komedi dizisi yakalayınca değişik geliyor onlara. Asıl örf ve adetler böyle dizilerin içinde gizli. Her bakımdan dört dörtlük olmuş bir iş bu.

Bu karakterler günümüz ilişkilerini nasıl yorumlardı?

Bilge Ş: Artık çok kısa sürüyor ilişkiler hoşlarına da gidiyor.

Hikmet K: Saliha hiç hoş bakmaz bu tarz ilişkilere. Onun için kendini süslenmeye kapatmış.

Bilge Ş: Ben çok iyi bakarım. Nişan bozulmuş olabilir yenisine hayırlısı.

Renkli giyinmeyi seven bir kadın ve kendine hep bakıldığını sanan birini canlandırıyorum sonuçta.

Hikmet K: Sen düzgünsün de biz değil miyiz?

Bilge Ş: Tamam ben süslüyüm ama Binnur makyaj bile yaptırmıyor. Kilo ilaveleri de var, Binnur o kadar şişman değil. Hikmet’in de ilaveleri var, memelerinde... (gülüyorlar) Ben tombiş olduğum için tef gibi çıkıyorum ekranda. Bu bazen avantaj olabiliyor.