Gazete Vatan Logo

Şişman hastalara 5 yıldan fazla diyet yaptırmak onlar için en büyük kötülük

Türkiye’de kadınların 3’te biri erkeklerin ise 4’te biri şişman...

Gittikçe şişmanlıyoruz... Daha hızlı yiyor, daha çok tüketiyoruz... Türkiye’de kadınların 3’te biri erkeklerin ise 4’te biri şişman... Çocuklarda ise şişmanlık oranı yüzde 15. Sağlık Bakanlığı “Obezite İle Mücadele Eylem Planını” harekete geçiriyor. Ancak obezite hızla ilerliyor ve tedavisinde hâlâ ölümle sonuçlanan vakalar yaşanıyor. Özellikle “mide kelepçesi” ameliyatları Türkiye’de sabıkalı. Son olarak 30 yaşındaki 250 kiloluk Bülent Tigin midesine kelepçe takıldıktan 10 gün sonra öldü. Peki şişmanlık ameliyatları gerçekten bu kadar korkutucu mu, dünyada obezite ile savaşta uygulanan yöntemler neler? Merak edilenleri Ankara Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Türkçapar anlattı.

Bülent Tigin’in ölümü yine gözleri obeziteye ve şişmanlık ameliyatlarına çevirdi... Öncelikle neden şişmanlıyoruz?

Şişmanlık vücuttaki yağ kitlesinin artmasıdır. Yiyeceklerden aldığımız kaloriler tüketimden fazla olunca vücutta yağ olarak depolanıyor. Özellikle karın bölgesinde depolanan yağlardan vücudumuza zarar veren birtakım maddeler salgılanıyor. Bu maddelerin de vücudumuza kötü tesirleri oluyor tabii ki...

Ne gibi kötü etkiler bunlar?

Bir kere her şeyden önce şişmanlık kalbe zararlıdır. Bunu şöyle düşünebilirsiniz. Murat marka otomobilinize çok yük yüklüyorsunuz ve arabanın gitmesini bekliyorsunuz. Tabii ki gidemiyor... Vücudunuza da taşıyacağından fazla yük bindirdiğinizde bundan en çabuk kalbiniz etkileniyor. Kalbinizin içindeki damarlar gün geçtikçe yağla kaplanıyor. Damar sertliği denilen şey de bu zaten. Sonra da kalp yetmezliği başlıyor. Akciğer küçülmeye başlıyor. Nefes almak zorlaşıyor, merdiven çıkamaz hale geliyorsunuz. Kiloyla beraber damarlar daralıyor, kalbin ritmi değişiyor ve tansiyon yükseliyor. Tansiyon yükseldiği zaman damarlar daha çok bozulmaya başlıyor ve kısır döngü meydana geliyor. Daha sonra karaciğer bozuluyor. Safra kesesi taşları oluşuyor. İç organlar yağlanıyor, mide bozuluyor ve kapak genişliyor reflü başlıyor, geceleri uyku apnesi, solunum durması oluyor. En önemlisi eklemler ağır yükten dolayı tahrip oluyor ve hareket kısıtlılığı gelişiyor.

Bir kere başladı mı arkası çorap söküğü gibi geliyor yani... Sadece erkeklere ve kadınlara özel durumlar neler?

Erkeklerde sperm sayısı azalıyor ve kısırlık meydana geliyor. Kadınlarda adet düzensizliği oluşuyor. Meme kanseri riski şişman insanlarda 4 kat daha fazla. Erkeklerde pankreas kanseri riski artıyor. Sonuç olarak insanın hem yaşam kalitesi düşüyor hem de yaşam süreci kısalıyor.

VKİ 40’ın üzerindeyse ameliyattan başka alternatif yok

Kimlere, neye göre şişman-obez demek gerekiyor?

Bunun için vücut kitle indeksini (VKİ) hesaplamak gerekiyor. Ağırlığınızı, boyunuzun karesine bölün. Çıkan rakam 30’dan küçükse tehdit oluşturmuyor. 25 ile 30 aralığındaysa o insanları kilolu eğer 30’dan büyükse obez olarak kabul ediyoruz. 30’un üstündekiler hastalıklı şişmanlar kategorisine giriyor. Ancak vücut kitle indeksi 40’ın üzerindeyse ameliyat olmak şart. Eğer yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi yandaş hastalık varsa VKİ 35’in üzerinde ise yine cerrahi tedavi öneriliyor. Başka hiçbir alternatifi yok.

Diyet yaparak zayıflamak bir alternatif değil mi peki?

Hasta 5 yıl içinde diyet ve türlü tedavi yöntemlerinden geçtiği halde zayıflayamamışsa kesinlikle ameliyat olmasını öneriyoruz. Aslında VKİ 40’ın üzerindekilerin kaderi belli: Ameliyat. 1991 yılında obezite ile ilgili tüm tıp dallarının ortak konsensus kararı ile kalıcı yaşam süresini ve kalitesini düzelten tek tedavi yönteminin cerrahi olduğuna karar verildi. Elbette yaşam stili ve diyetin ilk etapta en az 3 yıl süre ile hastalar tarafından uygulanması şarttır.

Ama neredeyse herkes verdiği kiloları geri alıyor... Öyle değil mi?

Yapılan bilimsel çalışmalar diyet yapan 100 morbid obez hastanın 2 ya da
3 yıl içerisinde eski kilolarını geri alma olasılıklarının yüzde 90 olduğunu gösterdi. Sonuç olarak kilo verme değil muhafaza problemimiz var. Cerrahinin de çıkış noktası bu... Diyet konusunun üzerinde bu kadar ısrarla durulmasına gerek yok.

Diyetlerde karşı olduğunuz şey ne?

Biz Bariatrik cerrahlar, aslında diyete değil diyetin süresine karşıyız. Bir hastaya 5 yıldan fazla diyet yapması için diretilmemeli. Çünkü yapılan hiçbir diyet kalıcı olamaz. Eğer obez bir hastaya 5 yılı aşan bir süre boyunca diyet yapması için ısrar ederseniz ona en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. Gittikçe vücuttaki sistem yıpranır. Hastaya “Ameliyat tehlikeli, sen diyet yap” şeklinde mesajlar verilmesi çok yanlış. Şu an Amerika’da en çok yapılan ikinci ameliyat Bariatrik cerrahi (şişmanlık ameliyatlarıdır). Yaklaşık yılda 200 bin hastaya uygulanıyor. Ama Türkiye’de bu konudaki cerrahide yaşanmış bazı ölüm olayları nedeniyle ameliyatlardan korkuluyor. Çünkü bir hasta şişmanlık ameliyatı nedeniyle hayatını kaybettiğinde medyada manşet oluyor. Oysa bu ameliyatlarda ölüm oranı binde 9’dur.

Şişmanlık ameliyatı = ‘kelepçe yöntemi’ değildir

Her ameliyat olması gereken hastada Bülent Tigin’e de uygulanan yöntem olan mide kelepçesi mi kullanılmalı?

Mide bandı (kelepçe) şişmanlık cerrahisinde son yıllarda daha az tercih edilen bir yöntem. Örneğin hasta çikolata bağımlısıysa, çok şeker, sıvı şekerli gıdaları tüketme eğilimi varsa bu hastalarda mide kelepçesinin etkinliği yoktur. Çok alkol ve kola tüketenlere de kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Mide kelepçesi genelde pide, lahmacun, kebap gibi katı gıdalar tüketenlerde yararlı oluyor. Ayrıca aşırı kilolu olanlar ve şişmanlığa bağlı komplikasyon yaşayanlarda, şeker, yüksek tansiyon, reflü problemi olanlara da mide kelepçesi önermiyoruz. Çünkü bu hastaların düzelme olasılığı az. Bant hayat boyunca kalacağı için bandın mide içerisine girmesi, iltihaplanması veya bandın kayması gibi problemler ortaya çıkabilir.
Mesela 1.80 boyunda 120 kilo hastanın ideal kilosunun 76-80 olması gerek. Aradaki 40 kilo yükü yok etmek gerekiyor. Mide kelepçesi bu kilonun yüzde 50’sini yok eder. Bazı insanlarda yüzde 80’i de bulabilir ama bu oran çok nadir görülür. Bu nedenle mide kelepçesini çok dramatik tablolarda önermiyoruz.

Anlatıklarınıza bakılırsa mide kelepçesini çok da önermiyorsunuz...

10 yıldır bu uygulamayı çok yapıyorduk ama son birkaç senedir gelen 10 hastadan sadece 1’ine öneriyoruz. Seçilmiş hastalarda başarılı bir yöntem olmakla birlikte hastaların uyum sorununun çok fazla yaşandığı bir operasyon şeklidir. Toplumda yanlış anlaşılan bir durum var; şişmanlık ameliyatı eşittir kelepçe diye düşünüyorlar. Aslına bakılırsa gastrik by- pass ve tüp mideden sonra seçilmiş uygun hastalarda kullanılan bir yöntem.

Tüp mide ve by-pass yöntemleri nedir?

Mide kelepçesi yönteminden sonra ikinci sırada tüp mide geliyor. Tüp mide ameliyatlarında mide bir dolma kalem inceliğinde olacak şekilde yüzde 80’i çıkarılıyor. İkinci tip ameliyat bugün en çok tercih ettiğimiz gastrik by-pass ameliyatıdır. Bu ameliyatta mide küçültülür ayrıca kalan mide ve yaklaşık 1.5 metre ince bağırsak by- pass edilerek gıdaların buraya uğramadan geçmesi sağlanır. Böylece hasta yarım tabak yemekle doyarken yüsek kalorili yiyecekler yese bile sindirimi azalacağı için kilo vermeye devam eder. Hastaların kilo vermesi yaklaşık 1.5 yıl sonra durma noktasına gelir, sonuçta fazla kilolarının yüzde 80’i verilmiş olur.

Mide balonunun şişmanlık tedavisindeki yeri nedir?

Mide balonunun şişmanlık tedavisinde kalıcı bir etkinliği yoktur. Diyete yardımcı olmak veya cerrahi tedavi öncesi aşırı obez hastaları biraz zayıflatıp ameliyat risklerini düşürmek amacıyla uygulanabilir. Bu balonlar en fazla midede 9 ay kalabilir, sonrasında çıkarılması gerekir. Doğal olarak hastaların önemli kısmı kilolarını geri alır.

Gastrik by-pass neden en çok tercih edilen operasyon haline geldi?

Dünyadaki ileri merkezlerdeki şişmanlık ameliyatlarının yüzde 70’ini by-pass’lar oluşturuyor. By-pass ameliyatı olan bir hasta bizden habersiz çikolata yedi diyelim, bu çikolata hem sindirilmeyecek hem de daha çabuk doyacak. Şeker hastası bir insan by-pass olduğu zaman bir hafta sonra şekeri düzelmeye başlıyor. Mide by-pass’ı olanlarda yüzde 80 oranında şeker ortadan kalkıyor. Yüksek tansiyonu olanların yüzde 65 oranında tansiyonları düzeliyor, uyku apnesi ve reflü hastalığı varsa bu hastalıklarda geçiyor. Bu operasyon artık şişman olmayanlara da yapılmaya başlandı. Şişman olmayan şeker hastalarına gastrik by-pass yapıldığında yüzde 70 oranında insülin ihtiyacı ortadan kalkıyor.

Mide by-passları ne kadar sürüyor?

Cerrahın ve ameliyat ekibinin tecrübesine göre değişir. Tecrübeli bir laporoskopik cerrahi mide by-pass’ını iki saatte yapabilir. Mide kelepçesi ameliyatları ise 45 dakika... By-pass ameliyatlarında hasta hastanede 3 gün yatarken, mide kelepçesinde 1 gün kalması yeterli.

Türk erkekleri elma tipi şişman bu en tehlikelisi

İki tip şişmanlık vardır; elma ve armut. Elma tipinde yağlar karında birikir. En tehlikeli şişmanlık budur ve daha öldürücüdür. Karında biriken yağlarda birçok madde salgılanıyor. Ve bu salgılar vücudumuza çok kötü tesirde bulunabiliyor. Armut tipi ise yani karnı ve göbeği olmayan ama kalça çevresi yağlı olan kişilerdir ve bu tipte ölüm riski daha azdır. Ama erkeklerimizde elma tipi vücut daha yaygın. Türkiye’de kadınların üçte biri erkeklerin ise dörtte biri obez. Ama bu oran hızla artıyor.

Kadınların doğurganlığı artırıyor, anne oluyorlar

Bu ameliyatlar doğurganlık yaşındaki kadınlarda anne olmayı engelleyen bir faktör mü?

Tam tersine... Şişmanlar kısırdır ve doğurganlıkları azdır. Adet düzensizlikleri vardır. Yumurtlamaları sorunludur. Kilo verdikten sonra adetleri düzene girer. Bu ameliyatları geçirenler tekrar doğum yapabilir.

İsteyen iskender üstüne de tatlı yiyebilir

Mide by-pass’ı olanlar mesela iskender yiyebilir mi?

Ameliyattan üç ay sonra yiyebilirler... Ameliyat olanlar bir porsiyon iskender yiyemez ama iskenderin üçte birini bir oturuşta yiyebilir. Zaten yediği iskender onun doymasına yetiyor. Üzerine de tatlısını keyifle yiyebilir. Daha fazla yiyemez. Çünkü bu ameliyatların özelliği yemek için istek duyulmaması ve iştahın azalmasıdır. Mide kelepçesinde bu isteksizlik olmaz ve çok fazla yemek yediğinde kusmaya başlar.

Operasyonlarda ölüm riski binde 9

Daha çok hangi yaş grubundaki insanlar ameliyat oluyor?

Şişmanlık ameliyatlarında 18 ile 50 yaş grubunu tercih ediyoruz. Ama 13 ile 18 yaş arasında da ameliyat önerenler var. Biz doktorlar olarak genç hastaları daha çok seviyoruz. Çünkü genç hastaların kilo verme hızları daha iyi oluyor ve metabolizmaları daha hızlı çalışıyor. Yaş ilerledikçe kilo verme hızları çok yavaşlıyor, özellikle de kadınlarda hormonal nedenlerle vücut metabolizma hızı düşüyor.

Peki şişmanlık ameliyatlarında ölüm riski ne oranda?

Şişmanlık cerrahisinde ölüm riski binde 9. Buna karşın kalp koroner by-pass ameliyatlarında oran yüzde 3.5’tir. Kalp ameliyatında ölümler normal karşılanırken şişmanlık ameliyatından doğan ölüm riski medyada daha fazla yer aldığı için tehlikeli bir ameliyat olarak algılanıyor. Sonuç olarak kelepçe ameliyatının kendisi tehlikeli değildir ama hastaların aşırı kilosu nedeniyle risk faktörü artmaktadır.

BEDEN KİTLE İNDEKSİ NASIL HESAPLANIR?

Beden kitle indeksinizi hesaplamak için ağırlığınızı boyunuzun karesine bölmeniz yeterli.

18.5 kg’nin altında Zayıf
18.5-24.9 kg’nin arasında Normal kilolu
25-29.9 kg’nin arasında Fazla kilolu
30-34.9 kg’nin arasında Orta derecede şişman
35-39.9 kg’nin arasında Ağır derecede şişman
40 kg’nin üzerinde Çok ağır derecede şişman

Haberin Devamı