Gazete Vatan Logo

Sinemaya borcumu ödemek istedim

Yönetmen, film ve TV programı yapımcısı, şov merkezleri işletmecisi... Türk Sineması’nın duayen ismi Türker İnanoğlu, iki ciltlik “Başlangıcından Bugüne Afişlerle Türk Sineması” kitabıyla sinemaya olan borcunu ödediğini söylüyor.

Sinemaya borcumu ödemek istedim

Başlangıcından Bugüne Afişlerle Türk Sineması adlı iki ciltlik kitap nasıl ortaya çıktı?

Ben iyi bir arşivciyim. Mesleğe adım attığım ilk günden itibaren ilgimi çeken her türlü bilgi ve belgeyi topluyorum. Bu merakımın bana çok faydası oldu. Vakfın çıkardığı kitapların kaynağında bu merakım vardır. Daha önce de arşiv içerikli yayınlarım oldu. 5555 Afişle Türk Sineması, Bay Sinema, Bir Vakfın Hikâyesi, Erler Film 50 Yaşında, Sinema TV Üzerine Denemeler, Mutlu Son… Bunların hepsinin kaynağında Türk sinemasına olan, mesleğime olan sevgim yatıyor. Son kitap için de aynı şeyleri söyleyebilirim. Bu duygular doğurdu bu kitabı. Türkiye’nin bu konudaki en büyük kitaplıklarından biri. Bu kitap bir nevi sinemaya borç ödemek. Sinemadan aldığımı sinemaya olan borcumu ödeyerek iade etmek istiyorum. İnşallah yerini bulmuştur. Bir iki işim daha var. Onlar sürpriz.

Türk sinema tarihinin en yakın tanığısınız. Geçen 61 yılı düşündüğünüzde o günden bu yana neler değişti sinemamızda?

61 yıl önce Türk sineması yoklarla mücadele ediyordu. Hatta bu mücadele 90’lı yılların başına kadar devam etti. Eski model kameralarla, miadını doldurmuş ışık ve kurgu sistemleri ile iyi bir şeyler yapmak için mücadele ediyordu Yeşilçam Sineması. Fakat gene de yüz akı işler çıkıyordu. Çünkü o günlerde set işçisinden oyuncusuna kadar, yönetmeninden yapımcısına kadar herkeste bir sinema aşkı vardı. Bu aşk ayakta tutuyordu sinemayı. Bugüne gelirsek… Sinemacılarımız son model cihazlarla son model çekim donanımıyla, geniş maddi imkânlarla çalışabiliyor. Fakat buna rağmen bugün o eski çalışma aşkı ve ruh yok.

Haberin Devamı

Tesadüfen girdiğiniz sinema sektöründe bugün artık adınızı bilmeyen yok. Sırrınız nedir?

Mesleğe yönetmen asistanı olarak girdiğim 1957 senesinden itibaren işimi çok sevdim. Ve çalışmalarımı büyük bir şevkle sürdürdüm. Başarılı olmak için çok çaba gösterdim. Ben uzun yıllar çok uykusuz geceler geçirdiğimi bilirim. Sürekli kitap okumamı, özellikle yerli romanlara olan merakımı; ayrıca, yerli ve yabancı filmleri seyretmemi de ekleyebilirim başarıma; o sır diye sorduğunuz sorunun cevabı olarak... Yurtdışı seyahatlerimin de etkisi vardı. Geriye bir de Allah vergisi sezgi yeteneğimi eklemem gerekiyor.

Haberin Devamı

Türk dizi sektöründe de ilkleri başarmış bir isimsiniz. Bugün hala birçok dizi, bazen başrolde star isimler de olsa birkaç bölümden sonra yayından kaldırılıyor. Yapımcıların sizce gözden kaçırdığı şeyler neler?
Dizi süreleri çok uzun istiyorlar. Bu ilgiyi azaltıyor. Bunda yapımcılar kadar kanalların da hataları var. Süreleri indirme konusunda direnme yapamadık.
Her şeyden önce 2 saatlik dizilere konu bulmak çok kolay değil. Sonra bu uzunluktaki her bölümü 5 günde hazırlamak da oldukça zor. Çok fazla dizi yapılmasından dolayı tekrara düşülüyor. Yapımlar için daha fazla dikkat ve yenilikler gerekiyor.
12 sezondur devam eden ve 500’e yakın bölüm çekilen Arka Sokaklar dizisinin sırrı nedir?
Arka Sokaklar dizisinin senaryosu ilk bölümden itibaren çok uzun ve titiz çalışmalar neticesi ortaya çıkmıştır. Ayrıca dizi başladığında bölümler 50’şer dakikaydı. Ben başından beri iyi sanatçılar, başarılı yönetimlerle çalıştım. Dizinin tutmasında belirtiğim bu hususların payı büyüktür. Biz her sene biraz daha iyiyi yapmak için çalıştık. Dizi tuttu diye peşini bırakmadık. Arayış içinde olduk. Bilhassa son üç senedir yaşanmış olayları ve gazetelerin üçüncü sayfalarını takip ederek konular seçtik. Bunları işledik. Başarıyı katlayarak sürdürdük. Ayrıca sanatçılarımızı halkın istediği beğendiği kişilerden oluşturduk. Halk her birini kendilerinden biri saydı.
İyi senaryo yazmak için izleyip çok okumalısınız
Son dönemde “İyi bir senaryo yazmak istiyorsanız, çok film ve dizi izlemeniz gerekiyor” tavsiyesi çok duyuluyor, siz bu fikre katılıyor musunuz?
Tabii ki katılıyorum. Çünkü bu söz bana ait. Bunu ben söyledim. Bu benden çıktı. Yalnız yerli dizi seyretmekle olmaz tabii, çok roman okumakla bol yabancı dizi ve film seyretmekle mümkün iyi senaryo yazabilmek için. Sadece iyi dizi, iyi film izlemeyi kastetmiyorum. Kötüsünü de sabırla izlemek gerekir. Hatalar, eksikler o zaman ortaya çıkar çünkü.
Yeni dönemin dört yapraklı yoncası desek kimleri sayabilirsiniz?
Eski dönemin dört yapraklı yoncası malum… Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın, Fatma Girik… Bu dört stardan oluşuyordu dört yapraklı yonca… Yeni dönemin dört yapraklı yoncası dendiğinde… Ben yaprakları pek bir araya getiremiyorum. Tek tek, ferden star olanlar var ama onlardan bir yonca oluşturmak pek mümkün olmuyor.
Erkeklerden ümit vadeden isimler kimler?
Ünlüler olarak Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, Ata Demirer, bu arada Arka Sokaklar oyuncularını da söyleyebilim.
UNUTULMAZ YAPIMLARA İMZA ATTI
Dizileri ve filmleri arasında ayrım yapamayacağını söyleyen İnanoğlu sinema ve TV’de önünü açan yapımları şöyle sıralıyor: Sinemada 1959 -1961 arası siyah beyaz dönemde Hancı, Bahriyeli Ahmet, Kadın Berberi, Bulunmaz Uşak, Yolcu, Çöpçatan. Renkli filmler Karılar Koğuşu, Zübük, Kurtar Beni, Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni, Selamsız Bandosu, Gırgıriye filmlerini söyleyebilirim. TV’de ise Bir Başka Gece, Çiçek Taksi, Arka Sokaklar, Yabancı Damat ve
Gurbet Kadını.

Haberin Devamı