Sıcak yaz ayları için buz gibi kokteyller
izi bilemem, ama ben artık bu sene yaz gelmeyecek diye düşünmeye başladım. Mayıs ayı neyse ki, biraz daha ılıman geçeceğe benziyor. Ama arada güneş bulutun arkasına saklanınca sanki sonbahar gene gelmiş gibi oluyor.
Ama biliyorum ki yaz bu yıl da her yıl olduğu gibi gelecek. Ve hepimiz, çok nankör olduğumuz için, bu sefer soğuktan değil, sıcaktan şikayet etmeye başlayacağız. Ağustos sonlarına doğru artık sonbahar gelsin, akşam serinliğinde üstümüze şöyle br kazak alalım diyeceğiz. Ama o zamana daha çok var, biz biraz yazdan, sıcaklardan ve içimizi serinletecek içkilerden bahsedelim.
İçkilerin de mevsimleri vardır. Gerçi bazı kimseler yaz kış aynı içkiyi içerler, ama bu bunu yapanların lezzet dünyalarını sınırlamalarından başka bir şey değildir. Birçok kişi de yaz gelince "tam bira zamanı" derler, ama içki dünyası o kadar basit değildir. Evet, soğuk bir bira tabii ki yazın içilebilecek en iyi içkilerin başında gelir, ama biralar bile kış biraları, yaz biraları diye kendi içlerinde ayrılırlar. Almanya, Amerika gibi bira kültürünün derin kökler sardığı veya sarmaya başladığı ülkelerde mevsimsel biralar üretilir. Şarap tercihimiz bile mevsimlere göre değişir. Rakıya gelince, birçok kimse yaz kış rakısından taviz vermezken, bu satırların yazarının da arasında olduğu birçok kimsenin rakı akıllarına yazın deniz kenarında meze sofrasını görünce gelir.
PLANTER’S PUNCH ve CAIPIRINHA
Yaz aylarına en çok yakışan içkiler aslında rom ile yapılan kokteyllerdir. Bunlar daha ilk yudumumuzda tropikal iklimlerin bembeyaz kumsallarında denize sarkan palmiyeleri, turkuvaz denizi, güneşi, kendinizi biraz zorlarsanız reggae müziği çağrıştırırlar.
Tropikal kokteyllerin babası Karayiplerdeki plantasyonlarda 200 yıl önce yaratılmış olan Planter's Punch'tır. Orijinal tarifi 1 ölçek ekşi (lime suyu), 2 ölçek tatlı (şeker şurubu), 3 ölçek sert (rom) ve 4 ölçek hafif (su) olarak anlatılır. Punch bu dörtlünün dışında içine bazı baharatlar da atıldığı için adını Farsça “penç”, yani tavladan bildiğimiz 5 sayısından almıştır. Günlerimizde bazen içine tropikal meyve suları katılıyorsa da orijinal tarifine sadık kalmakta yarar vardır.
Planters Punch yaparken lime (veya limon) suyu ile şeker şurubunun oranlarıyla ağız tadınıza göre oynayabilirsiniz. Ben şeker şurubunu limondan biraz daha fazla kullanmayı tercih ederim. Koyu renkli bir rom ile beyaz romu ile yarı yarıya kullanırsanız çok daha yoğun rom tadının olduğu bir punch yaparsınız. Su yerine buz kullanmanız ise sıcak bir yaz günü içeceğiniz kokteylinizin buz gibi olmasını sağlayacaktır. Karıştırdığınız içkiyi uzun bir bardağa koyduktan sonra bulabilirseniz baharat niyetine üç beş damla Angostura Bitters ekleyebilirsiniz. Bob Marley’den bir parça koyduktan sonra Planter’s Punch’ınızdan bir yudum almaya hazırsınız demektir.
Son yılların çok popüler kokteyllerindem Caipirinha'ya gelince, onu birkaç ay önce yazmıştım, kaçıran okurlarımız için bu harika yaz kokteylinn tarifini tekrarayayım. Caipirinha, Sao Paulo'nun kahve plantasyonlarında yaratılıp oradan bütün Brezilya'ya yayılmıştır. "Küçük köylü içkisi" anlamına gelir ve dünyanın dört bir köşesindeki barlarda popüler olmadan önce yıllarca köylüler ve maden işçileri tarafından içilmiştir. Caipirinha'da Brezilyalılar’ın aynı rom gibi şeker kamışı suyundan damıtılan ve cachaça adlı içkileri kullanılır. Malzemesi Planter's Punch'a çok benzer, ne de olsa ikisi de ilk başta şekerkamışı plantasyonlarındaki işçiler için yaratılmışlardır. Kesilmiş birkaç limon veya lime parçası bir bardağa atılır, bir çay kaşığı kadar toz şeker ilave edilip limonla birlikte bardağın dibinde ezilir. 5 cl kadar cachaça eklendikten sonra bardak kırılmış buz ile doldurulup yukarıdan aşağıya doğru kuvvetlice karıştırılır. Limon yeteri kadar renk verdiği için iki kısa kamış dışında süsü gerekmez.
Planter's Punch, Caipirinha veya Mai Tai, Pina Colada, Daiquiri gibi bir tropikal kokteyli yudumlarken gözlerinizi kapatıp palmiyelerin turkuvaz denize sarktığı kumsalı görmek, dalgaların sesini duymak ise, hayal gücünüzün marifetidir. İsterseniz yukarıda belirttiğim gibi Bob Marley veya Third World'den, hatta yaşınız tutuyora Harry Belafonte'den yardım alabilirsiniz.