Sıcacık, çıtır çıtır bir dergi
Yepyeni bir mizah dergisi olan “Ekmek” 15 kişilik bir kadroyla yayın hayatına başladı
“Ekmek”in, Leman, Uykusuz gibi dergilerde çalışmış pek çok genç karikatüristten oluşan bir kadrosu var. Dergi kurulundan Barbaros Altuğ ile yeni pişirdikleri “Ekmek”i konuştuk.
Ekmek fikrinin nasıl doğduğunu sorsam? Ekipteki arkadaşlarla birlikte uzun zamandır aklımızda bir mizah dergisi fikri vardı. Projemizi gerçekleştirmek için çalışmalara başladık ve Ekmek dergisinin çıkışı, ekibin kuruluşu, baskı ve dağıtım hazırlıkları kısa sürede gerçekleşti ve yayın hayatına başlamış oldu.
Niye “Ekmek”?
Ekmek ismi ekip içerisinde ortaya atıldığında herkesin hoşuna gitmişti. Günlük hayatımızda çok kullanılan bir sözcük oluşu da ayrıca bir avantajdı. Ayrıca her şeyden öte komik bir isim. Bayiden istendiğinde espri yapanlarla çok karşılaştık. Kulağımıza da olumlu tepkiler geldi.
Bize Ekmek’ten biraz bahseder misiniz?
Ekmek; yenilikçi, arayışa açık, heyecanlı, olaylara kayıtsız kalmayan bir dergi. Tamamen bağımsız, barışçıl ve ülke çıkarlarını savunan bir anlayışta. İçerik olarak da bizlerin hazırlarken eğlendiğimiz, neşeli bir dergi. Okuyucusuyla arasındaki duvarları tamamen kaldırmış, karşılıklı fikir alışverişlerine açık, çağdaş düşüncelerin sahiplenmesini bekleyen bir dergi
Ekip nasıl bir araya geldi?
Dergi kadrosu zaten uzun yıllardan beri birbirini tanıyordu. Yakın arkadaşlıklarımız var. Fikirlerimizin de ortak noktada birleşmesi, dergi çıkarmaya yetti zaten. Buluşmalarımızda gün boyu dergiden bahsettiğimizi fark ettik. Artık dergide bahsediyoruz. İlk hedefimizi gerçekleştirdiğimiz için sevinçliyiz.
ÇOK AÇIK SÖZLÜ BİR DERGİ
Kimler var o ekipte?
Ekip oldukça genç aslında. Yeni, çağdaş mizahı yakalayabilen bir ekip. Bunu da mizah camiasının usta isimleriyle birleştirdik. Ekmek, Türkiye’nin en iyi kadın karikatüristi, Bayır Gülü köşesinin sahibi Feyhan Güver, kendine has dili ve çizgisiyle Faruken Bayraktare, özgün esprilere sahip usta bilek Yasin Üstün, mizah camiasının en genç ve başarılı karikatüristlerinden biri Serdarhan Güzeller gibi birçok yazar çizeri bünyesinde barındırıyor. Ayrıca Kaan Güvercin, Erhan Güneş, Hasan Ülgüralp, Egemen Merdan, Ozan Küçükusta, Yağız Sakallıoğlu, Mehmet Gökhan Damar, Can Sinan, Erdinç Ezgün, Altar, Doruk Ali İnce, Özge Denizci ekibin diğer üyelerinden.
Diğerlerinden farkınız ne?
Ekmek, çok açık sözlü bir dergi. Herkesin fikrinin önemseneceği bir yapı oluşturduk. Ortak kararlar alıp, olumlu olacağına inandığımız görüşleri dergi sayfalarına taşıyoruz.
Ya diğer mizah dergileri, onları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Piyasanın önde gelen mizah dergileri ülkemizde gayet başarılı bir şekilde yayın hayatlarına devam ediyor. Yayın çizgisini hiç bozmayanlar da var, zaman içerisinde bu yayın politikasını bozmuş, savunduğu düşüncelerin şimdi tam aksi davrananlar da var.
Örnek aldığınız veya eleştirdiğiniz hangileri?
Penguen’in dergi içi estetiğini ve göze hoş gelen rahatlığını beğeniyorum. Bütün mizah dergilerinde tabu olan konuların işlenişi beni biraz rahatsız ediyor. Bunun önüne geçmek için çabalıyoruz.
En sevdiğiniz karikatürist?
Behiç Pek. Gerek işleri, gerek müstesna kişiliğiyle örnek aldığımız ustaların en başında gelir. Mizah anlayışını her dönem yenileyerek bizlere yol gösteriyor.
Moda oldu diye Tayyip Erdoğan’a sataşmıyoruz
Siyasilere bakışınız ne?
Çoğu mizah dergisi Başbakan’a gönderme yaparak reyting peşinde koşuyor. Bizim verdiğimiz tepki, sadece Tayyip Erdoğan’ı çizip o haftayı kurtarmak değil. Biz ülkenin yaşam standartlarını bozan, ülkeyi gerileten her şeye, herkese tepki göstermek istiyoruz. Başbakan’a gönderme yapmak prim yapıyorsa da bu bizim umurumuzda değil. Biz hiçbir zaman sırf moda diye Tayyip Erdoğan’a sataşmıyoruz. Son sayımızda Deniz Feneri davasıyla ilgili olarak Zahid Akman’a kapaktan göndermeler yaptık. Sadece “eleştirmek için eleştirmek” değil niyetimiz. Mesela Zahid Akman’nın istifasını isteyen Bülent Arınç’ın da istifasını da istiyoruz. Sadece çizdiğimiz karikatür yeterli olmayabilir, ama kitleleri duruma uyandırabilir.
Cinsellik temalı mizaha nasıl bakıyorsunuz?
Cinsellikle alakalı karikatür çizmek biraz eskidi. Ama bunu çağdaş bir şekilde sunabildiğiniz sürece sorun yoktur. Sonuçta güzel ve kaliteli yapılan cinsellik temalı espriler ilgi görür. Bu konuda da yeterince cesuruz ama kendi içimizde muhakkak bir oto kontrol uyguluyoruz. Çok da tamah etmiyoruz cinselliğe. Ama çok sağlam espri geldi mi de hiç tereddüt etmeden bunu sayfalara taşıyoruz.
Barbaros Altuğ (karikatürist)
“Çizdiğim karikatürlerin oldukça sade ve kolay anlaşılır olmasını istiyordum. Estetik kaygısıyla yapılmış karikatürler çıkarmaktı amacım. Bunu ararken ister istemez çizdiğim karakterler biraz içe dönük, üzgün, sevimli şeyler oldu.”
Feyhan Güver (karikatürist)
“Sinemada, edebiyatta çizilen köy profili garibanlık, çaresizlik, yoksulluk ve mutsuzluk üzerine. Benim karikatürlerim bunu bir ölçüde kırdı diyebilirim. Otobüsle seyahat ederken şehirlerarası yollarda uzakta köyler görürsünüz. Hayat sanki durmuş, sessiz sakin, hatta karşıdan sıkıcı bulursunuz. Oysa içine girdiğinizde hareketli bir devinim vardır... Komşuluk ilişkileri, arkadaşlıklar, düğünler, dedikodular, aşklar, hırslar kısacası insana dair her şey bu sessizliği doldurur. Benim yaptığım sadece bunları çizmek oldu.”
Hasan Ürgüralp (karikatürist)
“Ben ‘Hangi Hasan?’ adlı karikatür köşesini çiziyorum ve Sırrı Dede tiplemesinin hikayelerini yazıyorum. ‘Hangi Hasan?’ sorusu bütün Hasanların başına mutlaka bela olmuş bir sorudur. Ben de köşemde elimden geldiğince bu sorunun intikamını almaya gayret ediyorum.”
Erhan Güneş (karikatürist)
“Zaaflarına yenik düşmüş, toplumda bir şekilde kendine yer edinmeye, tutunmaya çalışan, ketenpereci, çıkarcı tiplerle beraber bazen de bunun tam zıttı tiplerin münakaşalarına, mevzularına yer verdiğim bir köşe çiziyorum.”
Egemen Merdan (yazar/karikatürist)
“Mizah yazısı olarak ülkemizde giderek yazma alışkanlığı azaldı, okuma alışkanlığı gibi. ‘Tecrübeli Flörtgen Tecrü’ üç yıldır aylık dergilerde çizdiğim bir çizgi öykü tiplemeydi. Ekmek’le beraber haftalığa taşıdım. ‘Tecrü’ erkek-kız ilişkilerine, erkeğin gözünden bakıyor. Ve okuyucusuna çaktırmadan tavsiyeler veriyor.”
Ekmek’ten siyasilere...
Tayyip Erdoğan: “Başbakan’ın mizahla yakından uzaktan alakası yok. Ama verdiği demeçlerle, polemikleriyle çoğu kez karikatür oluyor.”
Kemal Unakıtan: “İnce bir mizah anlayışı var ama eleştiriye tahammülü yok tabii.”
Zahid Akman: “Deniz Feneri davasıyla ilgili kendisine gönderme yapıyoruz.”
Bülent Arınç: “Zahid Akman’ın istifasını isteyen Arınç’ın da istifasını istiyoruz. Bence o da etmeli, göndermeler de yapıyoruz zaten.”
Melih Gökçek: “Belediye başkanlığı seçimlerini kazanırsam, Ankara’ya Disneyland kurduracağım” demişti, ikinci sayımızda Mickey Mouse’la Melih Gökçek’i aynı karikatüre koyduk, Mickey Mouse’dan tepki geldi, çok kızmış.”