Sevgilinizle striptiz bara gidin!

Sevgiliyle striptiz cluba gitme fikri, çoğu kadının suratında limon etkisi yaratıyor. Ekşiyorlar, ekşiyorlar ve soruyorlar “Nasıl yani kıskanmadın mı?“

****

“Deli misiniz?” diyorum; “acayip zevkliydi” .
İş limondan da çıkıyor, karşılarında kusmuk yiyormuşum gibi bir ifadeyle tekrar soruyorlar: “Hiç mi kıskanmadın? HİÇ?!’.
“Yok” diyorum” sıfır”.

****

Ardından, limon da gidiyor kusmuk da.
Daha önce hiç yemedikleri bir yemeği ilk kez tadacak gibiler bu kez. Soru işareti şeklini almış göz bebekleriyle bakıyorlar yüzüme:”E anlatsana nasıldı? Kimin fikriydi,onun mu?”
Kimin olacak tabi ki benim! Şu genç yaşımda, sevdiğim insanla Washington DC’lerde olacağım da striptiz club’ları bensiz mi bırakacağım?

****

Olamazdı ve teklif yapıldı. Sevimsiz bir salı gecesi, sevimli bir restoranda makarna yerken söyledim:”Bu arada Beyaz Sarayı bile görmeden dönebilirim ama striptiz club’sız asla!”
Peki, sen kaşındın!
Kalitelisinden başladık. Club’ın adı ”Camelot”. Kızlar güzel, müşteriler salyasız, içkiler pahalı. İlk kız çok güzel ama acemi...İkinci kız az güzel ama biliyor işini.

****

Ama ne kadar bilirlerse bilsinler striptiz club kıskandıramadı beni. Tersine, yelpazeler tuttu egoma, özgüvenimin pazularını şişirdi, “vay be” dedirtti “işte kadın vücudu böyle muhteşem bir şey!”.

****

Kadının bacak hareketleriyle kumanda edilen erkek kafaları, erkek arkadaşımın şapşallaşan bakışları, benim kıkır kıkır gülüşüm, hangi meme slikon hangi popo ısırmalık diye fikir yürütüşüm. 10dolar çıkarıp cüzdandan ‘’Hadi’’ deyişim ‘’kıza para takalım... İlk sen!’’.

****

Bizimki sahne önünde. Kızın vajinasının burnuna uzaklığı en fazla 30 cm. Pür dikkat izliyor. Vajina birazdan ölümsüzlüğün sırrını ya da trilyonluk bir hazinenin gömülü olduğu yeri falan fısıldayacakmış gibi.

****

Meme isteyen çocuk-avını dikizleyen kaplan arası gidip gelen bir surat... Acayip eğleniyorum. Ve çok zevk alıyorum: Kızdan değil ama erkek arkadaşımın suratında yarattığı o depremden...
Ve para takma sırası bende. Kalkıyorum yerinden. Giriyorum sahnenin dibine. Benim izleyişim daha bir deneysel tabi.
Önce utanıyorum sonra durduramadığım bir sırıtma geliyor. Kızın hatlarından çok yüzü çekiyor ilgimi. Neler hissettiği, azdırdığı adamların azgınlığının kendisine de geçip geçmediği...

****

Erkek arkadaşım gülüyor masadan, diyor ki o “Hadi striptiz club’a” diye tutturan Sex and the City havalarımdan eser yokmuş kızı izlerken. Anne babasının yanında sevişme sahnesi izleyen küçük bir kız gibiymişim: Utangaç ve şapşal.
Bir saat sonra bir başka striptiz club’tayız: ‘Good Guys’
Ama sahnedekiler hiç de 'good girls' değil!
Bu kez tek bir sahne yok, yan yana beş ayrı minik sahne. Daha fazla demir. Daha fazla esneklik. Daha az utanma....
Kusursuz değiller, selülitlisi de var göbeklisi de. Ama tahrik güçleriyle açık ara öndeler 90-60-90 Camelot kızlarından.

****

Mahallemizin Fahriye Ablası tadındalar. Dolgun hatlar, işini bilen bakışlar, teslim almak değil teslim olmak isteyeceğiniz bir kadınlık. Sonuna kadar veriyorlar o demirlerin hakkını. Taklalar, şpagatlar, o koca popolara öyle lastik bacaklar.

****

Bu kez küçük kız değil haremdeki kadınları notlayan valide sultanım. Daha bir alıştım. Kadın dans esnasında poposunu yüzüme yaklaştırıp yaklaştırıp çekiyor, nasıl baktıysam artık, shot ısmarlıyor!
Bırakın kıskanmayı, kavgayı, tatsızlığı, mest halde çıkıyoruz bardan. Kendime, yanımdaki erkeğe, tüm kadınlara, erkeklere hayran. Gecenin başından kat kat canlı kat kat hevesli.
Sevgiliyle striptiz club, bir çeşit ilişki terapisi.
Ciddiyim. Ekşimeyin deneyin. Bir de bu açıdan izleyin; o kadınlar kıskanılmak değil cinsellik haznemizi genişletmek için var!