Sevgilim benden yaşça küçük olabilir
Ünlü sunucu Ece Erken iki yıldır hayatında kimse olmadığını ve çocuk sahibi olmak için artık biyolojik riskinin arttığını söylüyor. Anne babasının artık bir torun sahibi olmak için kendisine baskı yaptığını anlatan Erken, “Çocuk için evlen gerekirse bankadan sperm al diyorlar. Bana Eylül’e kadar zaman tanıdılar” diyor.
Sizi Çeşme’de çok sık görüyoruz. Tatiliniz nasıl gidiyor?
Tatil iyi geçiyor. İstanbul’daki evden buraya geldik. Arkadaş çevrem de burada. Açıkcası burada İstanbul’dan daha rahat hareket edebiliyorum. Buradaki magazinci arkadaşlar İstanbul’dakilere göre daha anlayışlı. Mesala, burada uzun zamandır göremediğimiz arkadaşlarımızla karşılaşabiliyoruz. Geçen gün Kenan İmirzalıoğlu ile karşılaştık oturduk konuştuk. Başka arkadaşlar da olabiliyor. İstanbul’da olsa biriyle sohbet ettiğiniz anda aşk haberi çıkıyor.
Buradaki magazin muhabirleri bu konuda daha sıcak. O yüzden mutluyum. Alaçatı ve Çeşme’yi genel olarak seviyorum. Tatil için çok güzel bir bölge.
Çeşme’de vazgeçilmezleriniz neler?
Bir kere buranın rüzgarını seviyorum. Ayrıca her yere yakın. İzmir, Bodrum buraya çok uzak değil. Burası Bodrum kadar kalabalık değil, oysa Bodrum çok kalabalık. Alaçatı zaman zaman kalabalık olabiliyor ama sakin bir yere gitmek istedim mi gidebiliyorum. Bodrum bana gece hayatı olarak daha çok çoluk çoçuğun gittiği yer gibi geliyor. Burada hem sakin hem hareketli bir yaşam var. Gece kulübüne de gitmek istedim mi gidebiliyorum. Çeşme’nin eğlence anlayışı gerçekten kaliteli.
Burada Galatasaraylı Burak Yılmaz ve Selçuk İnan’a komşusunuz. Onlarla aranız nasıl?
Annemin arası çok iyi. Aileler görüşüyor. Onları görüp sinir krizi geçiriyorum. Sabah erkenden kalkıp koşmaya gidiyorlar. Çok özeniyorum onlara.
Koyu bir Beşiktaş taraftarısınız takımın son transferlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fenerbahçe’den gelen Sezer’i çok başarılı buluyorum. Geçen sene hocayla arası kötü olduğundan kadroda yer bulamadı. Oynadığı her maçta mutlak golü var. Bu sene daha başarılı olacağız.
Beşiktaş’ın başına Bilic geldi. Ne düşünüyorsunuz?
Bilic’i çok beğeniyorum. Beşiktaş’ın tarzına en uygun hoca. Adam elektro gitarı alıp sahneye de çıkıyor. Beşiktaş ruhunu çok iyi temsil edeceğe benziyor.
Yazları daha fazla reyting alırım
Televizyona dönüş var mı? Yeni projeler olacak mı?
Bu hafta yeni programa başlıyordum, bir anda iptal oldu. Sağlık olsun... Zaten yazın çalışmayı çok sevmiyorum. Bir yıldır zaten çalışmıyorum. Gerçekten çok ihtiyacım varmış. Çocukluğumdan beri hep çalıştım. Benim kitle gençler olduğu için yazın daha fazla reyting almışımdır. Yazları da doğru dürüst tatil yapamamıştım. Bu sene buna fırsatım oldu. Dinlenmek güzelmiş.
Hayatınızdaki keşkeler neler?
Keşke yurt dışında yapabilseydim bazı şeyleri. Bizim neyimiz eksik diyorum. Yapımcılık şirketi kuracaktım bir arkadaşımla ama lafta kaldı. Ticarete atılmayı düşündüm, ama vazgeçtim. Karar alırsam anında yaparım. Mesela bu evi gördüm ve ertesi gün aldım. Bir şeyi beğendiysem yaparım. Ama karar vermekte zorlanırım.
Ailem çocuğumun olmasını istiyor
Aşk neden yok?
Niye yok bilmiyorum. Geçen sene de yoktu bu sene de yok. Acaba hep yurt dışında olduğum için mi? Hep annemleyim, arkadaşlarımlayım. Ama yok yani hakikaten...
Ailenizden “evlen” diye baskı var mı?
Çocuk konusunda var. Annem de bababam da benden çocuk bekliyor, bir kız çocuğu istiyorlar. 1978 doğumluyum. Artık biyolojik olarak risk artıyor. Hatta Eylül’e kadar da zaman tanıdılar. “Çocuk için evlen, gerekirse bankadan sperm alarak
çocuk yap” diyorlar. Annem, babam bankadan sperm almamı kabul ediyor. Ailem aslında tutucudur ama “Yeter ki çocuğun olsun” diyorlar.
Sevgili olacağınız kişi ile aranızdaki yaş farkı önemli mi sizin için?
Yaş farkına bakmıyorum. Küçük de olabilir. Bence yaş farkı önemli değil. Ben zaten çocuk gibiyim.
Sulu gözlü ve çok ağlıyor
Kendini sempatik ve güleryüzlü buluyor. Neşeli biri. Gözlerini beğeniyor. Çok çabuk sinirleniyor. Üzücü olaylar karşısında kendini fazla yıpratıyor. Küçük sorunları bile kafasına takıyor. Sulu gözlü ve çok sık ağlıyor.
Alışkanlıkları
Dişlerini mutlaka fırçalıyor. Yemek yedikten sonra dişlerini fırçalamazsa rahat edemiyor. Günlük hayatında, bir davete giderken ya da bir arkadaşıyla buluşurken giyimine özen gösteriyor. Çok sık su içiyor. Telefonu elinden hiç düşürmüyor ve telefonla konuşmayı çok seviyor. Konuşmadığı zamanlarda da mesaj gönderiyor. Tenis oynamayı seviyor.