Şeker gibi Bayram turları
Her ne kadar başbakanımız “bayramlar tatil zamanı değildir” gibi komik bir çıkış yaptıysa da, fırsat fırsattır memleketi gezip görmekten bir zarar çıkmaz
Ülkenin güneyi daha en az bir, bir buçuk ay kadar ziyaret edilebileceği için sizlere “Gittin gittin, yoksa öbür yaza kadar beklersin” taraflarından bir seçki yaptım.
Yedigöller
Çocukluğumuzun favori destinasyonlarındandı. Sonra nedendir bilinmez adı anılmaz oldu. Ancak büyük hata. Türkiye’nin en güzel ormanı. İnsan eli değmişliği de rahatsız edici değil. Dahası Yedigöllere gitmek için Bayram zamanından daha ideal bir zaman olamaz. Zira ağaçların her renge büründüğü bir vakit. Tek sorun yağmurlu olabilir. Ama emin olun o zaman da güzel. Yarım saatlik yürüyüşle asırlık çamlara ulaşılabiliyor. Cep tel çekmiyor.
İki yolu var:
Bolu içinden kötü bir yol (32 km) veya Bolu’dan çıkıp Mengen Devrek arasındaki yol. (42 km)
Ne yapılabilir?
Tek tek bütün göller görülmeli. Tabelalama hiç fena değil. Kalmak için Orman İdaresi’nin bungalovları var. Ama bugüne kadar kalmayı başarmış kimse tanımıyorum.
Ankara Genel Müdürlük’ten rezervasyon yapmak gerekiyor. (0312 207 61 25) En güzeli çadır kurmak. Son gittiğimde izin veriyorlardı.
Böyle bir şey yapmak istemiyorsanız ya sabahın cidden köründe yola çıkacaksınız İstanbul’dan veya Ankara’dan ve bir günde bitirip, yine çok geç saatte eve varacaksınız veya Bolu veya Devrek’teki şehir otellerinde kalacaksınız. Ama en iyisi Kartalkaya yolunda Villa Neva (0374 22648 96).
Menekşe ve Aytepe Yaylaları
İstanbul’a muhtemelen en yakın iki yayla. İzmit’in güneyinde, Samanlı Dağları üzerinde. Yükseklik 1000 metre civarı. Günübirlik de gidilebilir, kamp da yapılabilir. İzmit Değirmendere arasında ya Yuvacık yönüne gidip çıktığı yere kadar araçla çıkıp, oradan 2,5 saatlik bir yürüyüşle yaylaya gidilebilirsiniz veya Bahçecik tarafından çıkılıp yaylanın yakınına kadar gidilebilir. Tabelalar biraz zayıf. Sucuk ekmekli falan böyle tam organize bir tur istiyorsanız Nes Travel (www.nestravel.com) güzel bir tur yapıyor.
Taraklı-Göynük-Mudurnu-Beypazarı
Kalan son güzel on-onbeş kasabamızdan dördü bir yerde turu. Hepsi birbirinden güzel. Hepsi büyük bir istek ve arzuyla turizme açılmak isteyen, fakat çok şükür bunu yüzlerine gözlerine bulaştırmadan yapan güzel evlerle dolu güzel kasabalar. İstanbul-Ankara otoyolundan Geyve için çıkın, ondan sonra hepsi sırayla dizili zaten. Bu turun içinde Abant Gölü’nü, Gölcük Gölü Milli Parkı’nı ve Aladağları da katabilirsiniz.
Kalınacak yer:
En güzeli Mudurnu’daki Hacı Şakirler Konağı. (0374 421 20 32) Göynük Akşemsettin de olabilir ama Sünnet Gölü civarını tavsiye etmem.
Beypazarı’da Mevalar Konağı (0312 762 36 98) ve İpekyolu Konağı da bir başka alternatif.
Safranbolu-Bartın-Amasra-Pınarbaşı-Kastamonu
Uzun bir tur ama hayli heyecanlı. Safranbolu’yu biliyorsunuz, mutlaka görülesi bir yer, hemen dibinde Yörük Köyü, kesin gidin. Çok meraklı iseniz Üçbölük köyüne kadar gidip sürrealist ressam Recai Bey’i ziyaret edebilirsiniz. Çok mutlu olur. Bundan sonra iki seçenek var. Ya kuzeye Bartın yolu üzerinden Amasra’ya, ya da Eflani üzerinden Pınarbaşı’na. Bartın’da denk gelirseniz salı ve cuma “Garıla” pazarı kuruluyor. Bütün satıcılar kadın. Bahçelerinden tazecik sebze, meyveler. Amasra sevimli bir kıyı kasabası, civarda İnkumu: Nefis bir plaj. Öbür rota olan Pınarbaşı’nda ise Varlar (veya Valla) kanyonu meraklısı için acayip bir yer. Ama donanımlı olmak lazım. Kaybolanlar olmuş. Daday yolundan Kastamonu’ya devam ederken mutlaka görülesi bir cami: Mahmut Bey Camii. (Tabela var) 640 yıllık, dışı taş içi olduğu gibi ahşap, nefis bir camii. Çivi kullanmadan geçme sistemiyle. Daday tarafında, Çömlekçiler köyünde at binmek isteyenler için atlı pansiyonlar da var.
Kalınacak yerler:
Safranbolu’da Değirmenci Konak (0370 725 50 46), Gülevi (0370 725 46 45), Amasra’da Emin Apart (0378 315 14 20), Çarşı Pansiyon (0378 315 11 46) Pınarbaşı Paşa Konağı (0366 771 33 75) Kastamonu’da Topraçılar Konağı (0366 212 18 12) Daday Çömlekçiler Köyü’nde Barış atlı Turizm (0366 621 42 18)