'Şeker' çocuklar da hasta olur...
Bildiğiniz gibi diyabetin diğer adı şeker hastalığı. Ama kendisi pek de şeker bir hastalık sayılmaz! Aşırı susama, halsizlik ve kilo kaybı gibi belirtilerle gelen diyabet, yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da görülebilir. Yazımızda çocuklarda görülen diyabetle ilgili merak ettiklerinizi bulabilirsiniz.
hipoglisemiSağlıklı bir hamilelikten sonra dünyaya bir o kadar sağlıklı çocuklar getirmek anne-baba için dünyanın en güzel şeyi olsa gerek. Ne yazık ki elde olmayan sebeplerden bazen çocuklarımızda geçici ya da kalıcı hastalıklar görülebiliyor. Tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarımızda da diyabet hastalığının görülebileceği gibi. Ama en önemlisi her zaman olduğu şekilde bunun erken teşhis edilmesi. Anne-babanın ve çocuğun bu konuda bilinçlendirilmesi çok önemli.
Peki, çocuklarda diyabet nasıl ortaya çıkar? Diyabetin çeşitleri ve tedavisi nedir? Böyle bir durumda ebeveynlerin anne-babaların ne yapması gerekir? Diyabetli çocuğun eğitim ve sosyal hayatında ne gibi değişikliler olur?
Acıbadem Kadıköy Hastanesi, Çocuk Endokrinolojisi, Büyüme ve Ergenlik Merkezi'nden Profesör Dr. Atilla Büyükgebiz sizlere çocukta diyabete dair merak ettiğiniz her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatıyor. Eğer çocuğunuzda diyabet varsa ya da olduğuna dair şüpheleriniz oluşmaya başladıysa yazımızı okumanızda fayda var.
Çocukta diyabet
Çocukluk çağı diyabeti vücutta insüulin salgılayan pankreas bezindeki hücrelerin tahrip olması sonucu oluşur. Bu, tip1 diyabet veya insüuline bağımlı diyabet olarak da adlandırılır. Çocukluk çağı diyabetinde, sebebi henüz tam olarak bilinemeyen ve ani olarak başlayan, pankreas insüulin salgılayan hücre tahribatı sonucu kan şekeri yükselir.
Hastalarda çok su içme, çok idrara çıkma, çok yemek yeme, zayıflama gibi belirtiler olur. Hastaların yüzde 15’i bu belirtilerin saptanamaması sonucu diyabet komasına girer. Şuur kaybıyla hastaneye kaldırılır. Herhangi bir zamanda alınan kan şekeri değerinin 200 miligram/dl (dekalitre) üzerinde olması ve idrarda şeker mevcudiyeti olması durumunda tip1 diyabet tanısının koyulmasına neden olur.
Görüldüğü dönemler
Çocukluk çağı diyabeti 18 yaş öncesinde, yeni doğan dönemi de dahil herhangi bir yaşta görülebilir. En sık görülme yaşları okula başlama stresinin yaşandığı 6-7 ve en hızlı büyümenin gözlendiği 13-14 yaşları. Fiziksel veya ruhsal stresler, bazı virutik (virüs yollu bulaşan) enfeksiyonlar, pankreas insülin salgılayan hücre tahribatını tetikleyebilir. Tip1 diyabet yeni doğan döneminde görülebildiği gibi, nadiren erişkinlerde de görülür.
Çocukluk çağı diyabetinin çok büyük kısmı genetik olmaz. Yani akrabalarda diyabet olmasıyla ilgisi yok. Ama son yıllarda çocuklarda da erişkin diyabetine benzer, şişmanlığın tetiklediği diyabet tanısında artış gözleneniyor.
Çeşitleri ve tedavisi
Çocukluk çağı diyabetine tip1 veya insüline bağımlı diyabet, erişkinde görülen diyabeteyse tip2 diyabet denir. Çocukluk çağı (tip1) diyabette vücutta insülin olmadığı için, mutlaka dışarıdan insülin verilmesi gerekir. Ancak tedavi yalnız insülin verilmesiyle sağlanamaz. Mutlaka kalori ayarlanması yani diyet tedavisi ve egzersiz yapılması gerekir. Dolayısıyla çocukluk çağı diyabet ailenin katılımı ve diyabet eğitimini çok iyi öğrenmesi şartıyla doktor, diyetisyen, hemşire ve psikologdan oluşan bir ekip tarafından tedavi edilir.
Tip2 yani erişkinde görülen diyabetteyse pankreastan insülin salgılanır ancak insülinin direnci görülür. Bu kimseler genelde kilolu olur. Önce diyet tedavisi ve ağızdan alınan anti diyabetiklerle tedaviye başlanır. Gerekirse insülin tedavisi verilir.
Diyabetli bir çocuk dışarıdan insülin yapmak zorunda kalır. Ama bu yetmez. Ne kadar kalori tüketeceğini de bilmesi gerekir. Diyetisyenle, yaşına ve boyuna uygun kalori hesaplanır. Üç ana ve üç ara öğün şeklinde düzenlenir. Yani diyabetli çocuk belirli bir miktar kalori diyeti tüketip kan şekeri değerlerine göre insülin yapar.
Ailenin görevi
Ailelerin çocukluk çağı diyabetini çok iyi öğrenmeleri gerekir. Hastanede diyabetli çocuğun kan şekeri değerleri düzenlenirken ailenin de diyabet konusunda eğitim alması şart. Bu eğitim insülin uygulama, kan şekeri ölçümü, diyet ayarlanması ve egzersizlerini içerir.
Hasta ve ailenin mutlaka hipoglisemi yani kan şekeri düşüklüğü belirtilerini öğrenmesi gerekir. Çünkü akut dönemde en sık rastlanılan komplikasyon hipoglisemidir. Bu durumda ağıza birkaç kesme şeker atmak veya meyve suyu içmek yeterli olur.
Okuldaki öğretmenin mutlaka öğrencisinin diyabetli olduğunu bilmesi gerekir. Ayrıca öğretmenin ara öğün, insülin yapma zamanlarında toleranslı olması önemli. Hipoglisemi durumlarında müdahale edebilmesi şart.
Çocuğun sosyal hayatı
Başlangıçta çocuk ve aile psikolojik sıkıntıda olsa da bir süre sonra bu atlatılır. Normal hayata dönülür. Diyabetli çocuğun kendini arkadaşlarından soyutlamasına hiç gerek yok. Çünkü çocuğun ne kadar yemek yiyeceği, ne kadar insülin yapacağı belli.
Yaş günü partilerinde kaç kalorilik diyet alabileceği hesaplanabilir. Ek öğün alarak sporsal faaliyetlere katılabilir.
Diyabetin damar, göz, sinir sistemini etkileyen komplikasyonları uzun sürede gelişir (en az 8-10 yıl sonra). Eğer diyabet düzenli kontrol edilir ve kan şekeri değerleri normal düzeylerde tutulursa, bu komplikasyonlar gelişecek hastalığın ilerlemesinden endişe etmenize gerek yok. Diyabetli çocuk kan şekeri seviyelerini ayarladıktan sonra her türlü aktiviteyi yapabilir.
Diyabetsiz çocuklardan herhangi bir fark göstermez. Bunun için düzenli takipte olması ve kan şekeri ölçümlerini yapması yeterli. İnsülin dozları çocuk büyüdükçe artar, bu yönden dikkatli olmak gerekir. Çocukluk çağı diyabetinde bir diğer tedavi seçeneği, insülin pompası. İnsülin pompası diyabeti iyi öğrenen, kalori sayımlarını yapabilen çocuklarda tercih edilir.