Şehirlerin üzerinde uçup belleğine resmediyor!
Üç yaşında otistik teşhisi konan dahi bellek Stephen Wiltshire geçtiğimiz hafta İstanbul’daydı. 45 dakika Tarihi Yarımada üzerinde helikopterle dolaştı ve belleğinde kalanları 4 metrelik bir tuvale resmetti...
Yeni havalanan bir uçağın penceresinden altınızda uzanan kenti izlemek çok keyiflidir. Binlerce bina, kıvrılarak uzayıp giden yollar, milyonlarca araba, belki göller ve masmavi bir deniz... Herkes bakar ve hatırında bazı silüetler kalır ama “Dahi bellek” Stephen Wiltshire için öyle değil. 45 dakika üzerinde uçtuğu kentleri en ince ayrıntılarına kadar resmeden Wiltshire sekiz yaşında hayali olarak şehir çizimleri yapmaya başlamış ve üç yaşında otistik teşhisi konmuş bir (Savant Sendromu) sanatçı.
Ailesinin anlatımlarına göre 74 doğumlu Stephen’in dil gelişimi hemen hiç yokmuş ve tamamen kendi dünyasında yaşıyormuş. Beş yaşında, resim yapma yeteneği fark edilmiş ve Londra’daki Queensmill Okuluna gönderilmiş. Kısa sürede çevresi ile çizim dili ile iletişim kurmaya başlayan sanatçı ilk olarak hayvanlar, daha sonra Londra otobüsleri ve sonunda binaları çizmiş.
Stephen Wiltshire, geçtiğimiz hafta Tahincioğlu Gayrimenkul projesi olan Palladium Tower açılışı için İstanbul’daydı. Tarihi Yarımada’nın üzerinde 45 dakikalık bir helikopter uçuşu yaptı. Sonrasında Palladium AVM Cam Küre’de gördüklerini dört metre uzunluğunda bir tuvale resmetmeye başladı... Wiltshire ile resim yaparken konuştuk.
Kentlerin resimlerini çizmeye ne zaman başladınız?
3 yaşında çizmeye başladım. Kayıtlara giren ilk resmim 5 yaşıma ait. Daha sonra sınıfla birlikte Londra’da gittiğim gezilerde aklında kalanları okula döndüğümde çizmeye başladım. St Pancras İstasyonu ve bazı anıtları çizdim. 9 yaşında ilk kez konuştuğumda ilk söylediğim kelime kağıt oldu. Önce hayvanları, sonra arabaları, Londra trafiğini ve şehirleri çizdim. Şehirleri 15 yaşından sonra çizmeye başladım. Öğretmenim Chris Marris çizimlerimi yarışmalara gönderdi ve hepsini kazandım. Birkaç yıl sonra ünlü olmuştum ...
New York bana heyecan veriyor
Kendin ve etrafında dönen dünya hakkında ne düşünüyorsun?
Benim dahi olduğumu söylüyorlar! Kendi stilim var ve her zaman yeni bir şey çizip yeni fikirler düşünüyorum. Yaptığım işle gurur duyuyorum. Çizmeyi, şehirlerin sokaklarında dolaşmayı, alışveriş yapmayı, klasik Amerikan arabalarını, iyi filmleri ve müziği severim. Telefonumdan sürekli müzik dinlerim. Bazen evde oturup dinlenmeyi ve güzel şeyler yemeyi severim. Aynı zamanda New York ve Londra gibi kalabalık şehirleri de seviyorum. Onları heyecan verici buluyorum.
İstanbul sana neler ifade etti?
İstanbul’a ilk kez geldim. İlginç ve güzel buldum. Tarihi özellikleri var. Eski ve yeni bir arada. Panoramik olarak çok güzel bir resim çizdiğimi düşünüyorum.
İstanbul’da en çok nereyi beğendin ve neleri sevdin?
Camileri ve tarihi yapıları çok beğendim. Bir de tarihle günümüz mimarisinin bir arada oluşu beni etkiledi. Çok ayrıntısı olan bir kent.
Dünyada en beğendiğin kent hangisi oldu neden?
En sevdiğim şehir New York; caddeleri, gökdelenleri, koşuşturmayı, trafiği ve sarı taksileri resmetmeyi seviyorum. En zoru Tokyo’ydu. Çünkü hatırlamak istediğim çok fazla ayrıntı ve bilgi vardı.
Tokyo resmini 10 metrelik tuvale çizdi
- 1987 yılında BBC QED programı, ‘Foolish Wise Ones’, Stephen’in şaşırtıcı yeteneklerini program yaptı.
- Stephen Sir Hugh Casson tarafından Kraliyet Akademisi (eski başkanı), İngiltere’de en iyi çocuk sanatçı olarak onu ilan etti.
-Stephen çalışmaları bundan sonra dünya çapında birçok televizyon programlarının konusu oldu. Hakkında birçok kitap yazıldı.
- Kendisinin üçüncü kitabı Yüzen Şehirler (1991) Sunday Times Bestseller Listesinde.
- Stephen’ın eserleri sanat mekanlarında sergileniyordu. 2001 yılında başka bir BBC belgeseline daha konu oldu ve Londra üzerinde uçan bir helikopterden şehrin üzerinde uçarak, detaylı ve mükemmel dört adet kuşbakışı resimlerini ölçekli olarak çizdi. Çizimlerinde 12 tarihi yer ve 200 bina aslına uygun resmedilmişti. İnsan doğasını zorlayan bu yeteneği tüm dünyada yankı buldu.
- 2006 yılında sanat dünyasına katkılarından dolayı MBE ile ödüllendirildi. ( İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in doğum gününde İngiltere’yi iyi temsil ettiği düşünülen kişi veya kişilere verilen kraliyet nişan ödülü. En son ADELE almıştır.)
- Tokyo üzerinde kısa bir helikopter gezintisinden sonra 10 metre uzunluğunda şehrin şaşırtıcı ayrıntılı panoramik görüntüsü çizdi.