Sarı Ay’da hikayeyi bedenimiz ile anlatıyoruz
- Dot, sezonun ilk oyunu Sarı Ay ile perdelerini açıyor. Oyunda Gizem Erdem, İbrahim Selim, Kaan Turgut, Su Olgaç ve Ayşecan Tatari rol alıyor. Yönetmen koltuğunda ise Pınar Töre var.
Sarı Ay hep ilgimizi çeken bir hikayeden yola çıkıyor, iki çocuğun gerçeklerden kaçışı... Bir yandan da sosyal bir topluluğun kaybolmuşluğunu tarif ediyor. Kişinin bir yolculuğa çıkarak kendini ve hayatı tanımasını epik bir dille izliyoruz. Dokuz ay çalışmaları süren Sarı Ay''da Dot oyuncuları bedensel tiyatro ile karşımıza çıkıyor ve oyunun özelliğini şöyle anlatıyorlar, "Bedensel bir tiyatro çalışması ile karşılaştık. Ortak bir dil oluşturduk. Atölye çaışmaları hepimizin kafasını açtı. Bizim rahat beden kullanma alışkanlığımız yoktu. Oyun ise söylediğimiz sözü destekleyecek ya da beden ile dert anlatmak üzerine kurulu. Burada da bir şey anlatırken onu bedenle devam ettirmek gibi başka bir durum var." Oyuncular bedenleriyle ay, güneş, su, yol olurken hikaye kafanızda bambaşka bir hal alıyor. Kaybolmuş çocukların sistemin içinde ruhsal olarak nasıl yorulduğunu izliyorsunuz. Toplumun bencilce biz ve diğerleri olarak da ayırdığımızı görüyorsunuz.
Yönetmen Pınar Töre, hikaye anlatıcılığından yola çıktıklarını belirtiyor, "Karakter olarak anlattıkları yerler var bir de sözün uzantısı beden... Bu tiyatro tarzını atölye çalışma sırasında kendimiz keşfetmek istedik. Bu oyunlar kendinizi daha iyi bilmenizi ve sınırları aşmanızı sağladı." Dot''da oyuncu olmak sınırları zorlamak gibi... İzlediğiniz oyunlar ve çevrilen metinler onların deyimiyle oyunculara da özgürlük alanı sağlıyor. Sarı Ay için özellikle şunun altını çiziyorlar, "Buradaki yolculuğa seyirci ile hep beraber çıkmak tüm kaygımız.”