Sanattan ilham alan tasarımlar
Sonbahar-Kış 2016-17 tasarımlarında bu senepodyumlarda Salvador Dali’nin sürreal işlerinden, Richard Serra ve Andy Warhol’a kadar esinlenmeler yer alıyor.
Sanat ve moda uzun süredir kol kola ilerliyor. 1920’lerde Coco Chanel ve Pablo Picasso’nun üzerinde çalıştığı Rus balerinler için hazırlanan kostümler, Sonia Delaunay’ın tasarladığı kıyafetlerde kullandığı sanat eseri kumaşlar, Yves Saint Laurent’in 1965 yılında modernist ressam Piet Mondrian ile yarattığı soyut tasarımlarla 6 elbiselik koleksiyon hazırlaması ve tüm kariyeri boyunca sanata tekrar tekrar geri dönmesi... Özellikle Laurent’in 1980’de Henri Matisse’in cut out çalışmalarından hazırladığı koleksiyon…
Sonbahar-Kış 2016-17 tasarımları da bu sene sanattan ilhamını alıyor. Podyumlarda Salvador Dali’nin sürreal işlerinden; Richard Serra ve Pop Art’ın oyuncu ismi Andy Warhol’dan esinlenmeler yer alıyor. Kültürel referansları göz önüne aldığınızda iki ayrı trend göze çarpıyor. Biri oldukça cesur dururken diğeri ise romantik izler taşıyor. Tüy hafifliğinde tüller ve danteller Empresyonistlerin ruhunu yansıtırken akıl sarsan desenler ve monokromatik uyanışla Pop Art izleri açıkça görülüyor. Öte yandan moda görsel sanatın dinamiklerini hazır giyime yansıtmayı ilham aldı. Peki, sanat dolaplara nasıl giriyor? Özellikle bu konuda tasarımcılarla konuşmak ve onların tutkularını öğrenmek oldukça yardımcı oluyor. Loewe’nin tasarımcısı Jonathan Anderson , JW Anderson isimli kendi markasının da sahibi. Anderson, zanaatin önemini ve el işçiliğinin neden Rönesans yaşadığını tartışıyor. Nicoles Ghesquiere ise mimari eserlerin tasarımlarına ve podyum sunumlarına nasıl yansıdığını Istagram’ında The Lines of Beauty videosunda anlatıyor. Giorgio Armani ise markasındaki 41 yılının anlayışı olarak gösteriyor sanatı. Gucci Ghost olarak tanınan Trouble Andrew, Maggie Cardelus gibi isimler de sonbahar koleksiyonlarında çeşitli işbirliklerine imza attılar. Cardelus, Sonia Rykiel ile kumaş hazırlarken Andrew’s sprey boyayla ünlü markanın çantalarını kült aksesuarlar haline getirdi. Öyle ki Rihanna ve Madonna gibi isimler bu çantaları takmadan sokağa çıkamaz hale geldiler.
Canlı renkler ve dramatik silüetler
Expresyonistlerin ortaya çıkardığı canlı renklerle dramatik siluetlerin yaratımı Sonbahar Kış 2016-17 kreasyonlarının da verimli toprağını oluşturuyor. Birkaç tasarımcı Noir tasarım duygusuyla ateşli kadınsılığı tehdit unsuru olmadan büyük karakterlere büründürdüler. Belçikalı tasarımcı Dries Van Noten, Luisa Casati’yi kendine ilham perisi olarak görerek leopar baskılı kıyafetlerle sürmeli gözleri bir araya getirerek patroniçenin ruhunu podyuma yansıtmıştı. Sarı ceketler, lila çizgili pijama takımlar, absinthe yeşili ipeksi daracık uzun gece kıyafetlerinin de yer aldığı Noten’in koleksiyonu Ernst Ludwig Kirchner’in tablosundan fırlamış gibiydi.
Yüksek ökçeler ve süslü trençkotlar
Diğer tasarımcılar ise sanat hareketinin tehlikeli cazibesine tutuldu. Marc Jacobs, modellerini podyumda yüksek ökçeler, siyah ruj, kat kat kürkler ile Fritz Lang’in egzajere karakterlerine atıfta bulundu. Christopher Kane ise yağmurluklar, dağılmış ayakkabılarla çöpsü bir trend yaratıp güzelliğin sonunun geldiğini işaret ediyordu. Kane, Egon Schiele’nin ilham kaynağı uyanış içindeki kırılgan kadınları gösterirken ressamın dier işleri Dolce&Gabbana’nın süslü trençkotlu üvey anneleri konusunda ilham verdi. Dior’un sivri burun ayakkabıları ve sisli gözlükleri, Roberto Cavalli’nin gümüş renkli tehlikeli kadınları, Kenzo’nun zebra brocade çeketi ve onla uyumlu botları… Korkunç bir sessizlik ve muhteşem bir görüntü.
İKİ KIZ KARDEŞ
Empresyonist ressam Renoir’ın tablolarındaki romantizm Alexander McQueen başta olmak üzere birçok tasarımcıya esin kaynağı oldu.