Gazete Vatan Logo

Sahnede de camide de özgürüm

Sahnede de camide de özgürüm

Rockçı İmam: Soruşturmadan korkmuyorum


Yaz ortasında gündemimize ‘rockçı imam’ olarak girdi Ahmet Muhsin Tüzer. Antalya’nın Kaş İlçesi’nde imamlık yapan Tüzer, hakkında açılan soruşturmaya şaşırmadığını söylüyor ve ‘korkmuyorum’ diyor.

Sizi bir süredir tüm Türkiye ‘rockçı imam’ olarak anıyor. Ama bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı bir soruşturma açtı. Soruşturma sizi şaşırttı mı?

İşin başından beri her türlü sonucu göze alarak yola çıktım. Çünkü benim bu yaptığım aslında ateşten gömlek giymekle eş değer. Ama şuna inanıyorum ben, değişim ancak cesur yürekli, insanlığa kendini adamış şahsiyetli kişiler tarafından gerçekleşir. Bana bu hissi Allah’ın verdiğini ve değişime ciddi bir katkı sunduğumu düşünüyorum. Bir kere İslam’ı sadece şekil ve kalıplar çerçevesinde değerlendiren bir zihniyet egemen. Maalesef İslam’ın iç yüzünü idrak edebilen az sayıda insan var. Ben ‘olgun insanlar’ diyorum bu kesime. Allah insanı özgür yaratmıştır. Kuran-ı Kerim’de Allah bizim aslında özgür olduğumuzu söylediği ayetler var. Soruşturmaya gelirsek, ben hiçbir şeyden korkmuyorum, korksaydım bu işe soyunmazdım. Bu işe soyunurken her şeyi göze aldım. Diyanet beni görevden de atabilir hiç problem değil. Allah bizimle beraber biz buna inanıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk konserimizi de verdik. Pek çok hatamız oldu tabii ama kendimizi geliştireceğiz.

“Cat Stevens ile tanışırsam ona ‘özüne dön’ derim”


Hikaye nasıl başlamıştı peki?

Lise yıllarında Freddy Mercury’nin bazı parçalarını çok beğeniyordum. ‘Bohemian Rapsody’de geçen ‘Bismillah’ kelimesi de beni çok etkiledi. Cat Stevens, şimdiki adıyla Yusuf İslam’ı da çok severim. Ama, Cat Stevens ile tanışırsam ona şunu söylemek isterim “Ben tekrar özünüze dönüp Cat Stevens dönemindeki parçalarınızı insanlıkla paylaşmanızın daha çok faydalı olacağını düşünüyorum. ”Çünkü o dönemlerde efsaneydi. Şu anda kendi özünden uzaklaştı, belki farklı şekilde sentezliyor bazı şeyleri ama kendinde var olan değerleri kaybetmemeli. Belki de ‘gitar günahtır, elektro gitar günahtır’ diye düşünüyor. İlk günlerine dönse her şey başka olur. Bir gün tanışıp ona bunları söylemek için dua ediyorum.

Albümde ilahi ‘cover’ı var


Albüm hazırlığında olduğunuzu duyduk...

Ekim ayının sonlarında doğru çıkacak. Bir tarafta ilahi var. Bir tarafta hard rock parçalar var. Besteler Doğan Sakin’e ait, sözler bana. Bir tane aşk parçamız var. Yıllardır kasideler okunur ama o kasideler de en fazla ney üfleniyor biz o kasideyi rock soundlarıyla birleştirdik.

Albümün çıkış parçası ne?

“Taleal Bedru.” Bu, Medineliler’in söylemiş olduğu çok bilinen bir ilahidir. Yusuf İslam’ın okumuş olduğu Taleal Bedru’yu gençlerimiz dinlemiyor biz onu rock soundlarıyla süsleyerek tekrardan yapılandırıyoruz. Gençlerimiz bu parçayı sevecek, hatta klip çekeceğiz bu parçaya. Bakınız kaygı şeytanın sıfatıdır. Korku kültürüyle insanlarımızı biz dinden soğuttuk. ‘Kadının saçı göründüğü zaman ahirette saçından asılacak, işkence görecek’ deniliyor. Bunun dinle ne alakası var? Ahmet Muhsin Tüzer olarak hep içimdeki İslam ile mücadele ettim. Değişmek istiyorsanız işe ilk önce kendinizden başlayacaksınız ve samimi olacaksınız.

Sahnede de camide de özgürüm


‘Iron Maiden ile yürüyorum’


Cami minaresinde olmakla sahnede olmak arasında nasıl bir fark var?

Çok farklı... Cami mana atmosferinin yoğun olarak yaşandığı bir mekan, çünkü orada Allah ile birebir iletişim içindesiniz, tabii bunu idrak edebiliyorsanız... Allah orada riyakarlık yaparak yetim hakkı yiyen insanların kıldıkları namazların boşa gideceğini söylüyor. Sahnede ise farklı bir atmosferde farklı bir duygu hissettim. Sahnede kendimi özgür hissettiğimi düşünüyorum. Aslında dünyadaki rollerimden bir tanesinin de Allah’ın beni sahnede istihdam etmesi olduğunu hissettim. İnsanlara güzel manalar uyandırmak herkese nasip olmayan bir şey. İnsanları sahneye çıkarak da hakikata sevk edebiliriz. Aynı zamanda da eğlendiriyoruz. Mevlana Hazretleri rask etmiş. Aslında her şeyi doğru okursanız kötülük yoktur, her şey birdir yaşamda.

Sahnede de camide de özgürüm


Zor günler geçiriyorsunuz. Hangi rock parçaları size iyi geliyor bu günlerde?

Iron Maiden ‘Fear of the Dark’ severim, benim ruhuma hitap ediyor gerçekten. Bugünlerde de sık sık dinliyorum. Bu aralar bir de her zaman çok sevdiğim Pink Floyd’un ‘High Hopes’unu çok dinliyorum. Müzik hep hayatımda vardır. Camiye giderken de kulaklıkla müzik dinlerim sokakta da dinlerim. Türkçe gruplardan son dönem en çok Duman’ı seviyorum. Ama tabii ki rahmetli Cem Karaca, ayrıca Erkin Koray hep kulağımdadır.

‘Eşime İslam’ı seçmesi için hiç baskı yapmadım’


Oğlunuzla aranız nasıl onu özel olarak yetiştiriyor musunuz din ya da müzik konularında?

Çocuğuma Kuran-ı Kerim’i öğrettim, bazı sureleri öğrettim ama onun inancına karışmıyoruz, onu ancak Allah şekillendirecektir. Dayatmacı anlayışı kendisine sunmuyoruz.

Eşiniz Mara evlendiğinizde
Hıristiyanmış. Aileler ilişkinizde zorluk çıkardı mı?


Mara ile Romanya’da tanıştım, o sırada Bükreş’te üniversiteyi kazanmıştım. İki sene sonra evlendik ama bu gerçekten çok zor oldu. Onun ailesi istemiyordu benim imam olmam nedeniyle, benim ailem de onu istemiyordu. Mara kaçtı geldi. Zaten evlendikten sonra her şey güllük gülistanlık oldu. Bütün fırtınalar dindi. Eşim evliliğimizin ilk üç yılında Hıristiyandı. İslam’ı seçmesi için zerre kadar baskı yapmadım. Zaten “Sen bana baskı yapsaydın ben İslam’a girmezdim” diyor. Bakınız, eşim şu anda tasavvuf kitapları okuyor, benim için değil sevdiği için yapıyor eminim şu anda bize tasavvuf dersi verebilecek durumdadır. Kendin olmayı başarınca tüm kapılar açılıyor. Herkes önce kendi içinde mücadele ederse sonra dışarıda kapılar açılıyor gerçekten.

Haberin Devamı