Rahmaninov’u çalarken delirdi
Klasik müziği milyonlara sevdirdi, 12 yıllık tedavi sürecinden sonra azmi sayesinde yaşama tutundu. Dahi piyanist David Helfgott konser için Türkiye’ye geliyor!
Polonyalı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen David Helfgott, 5 yaşında piyano çalmaya başladı. Olağanüstü yeteneği sayesinde kısa sürede dahi çocuk olarak ünlendi, ödüller aldı. Dünya onu “Harika çocuk piyanist” olarak tanıdı. Çocukluk döneminde babası başarılı olması için aşırı baskı yaptı. Kraliyet Müzik Akademisi’ne burs kazanarak girdi. 22 yaşındayken dünyanın çalması en zor piyano eseri olarak görülen Sergey Rahmaninov’un 3’üncü Piyano Konçertosu’nu eksiksiz olarak çaldı. Ancak her başarının bedeli vardı... Konser sırasında sahnede beyin travması geçirdi. Tam mesleğinin zirvesindeyken şizofreni teşhisi kondu. Eşinden ayrıldı, 12 yıl boyunca bir akıl hastanesinde tedavi gördü. Tedavisi bittiğinde onu herkes unutmuştu. Rahmaninov’un eserini eksiksiz olarak dünyada çalabilen üç kişiden biri olan dahi, küçük bir barda çalmaya başladı. Bu dönemde kendisinden 15 yaş büyük Gillian Murray ile tanıştı. Astrolog Murray’in aşkı Helfgott’un yeniden doğuşu oldu. Dahi piyanist Helfgott ile 15 Kasım 19:30’da Zorlu PSM’de, 18 Kasım 20:30’da ise Congressium Ankara’da vereceği konserler öncesinde konuştuk, hikayesini bir de ondan dinledik.
İkinci eşim hayatımı değiştirdi!
Şu an 70 yaşında olan Helfgott tedavi sırasında ilk eşi tarafından terk edilmişti. 12 yıllık hastane yaşamından sonra bir akşam barda hayatını değiştirecek olan astrolojist Gillian Murray’le tanıştı. İkili sonrasında evlendi. Helfgott eşi için: “O hep yanımda oldu ve benimle birlikte mücadele etti. Benim ilham kaynağımdır” diyor.
Yaşadıklarım insanlara ilham verdi
12 yıllık bir tedavi süreci hayatta size neler öğretti?
Bu konunun müziğimin önüne geçmesini istemiyorum. Ancak yanıt vereyim: Zihinsel sağlık yolculuğum, bu zorlukları yaşayan milyonlarca insana ilham oldu ve yaşadıklarını paylaşma cesareti verdi. Müzik evrenseldir, başkasının kültürünü paylaşmak için harika bir yol. Klasik müziği özellikle ilham verici, güzel ve neşelendirici olduğu için seviyorum. İşte hepimiz bu duyguları deneyimlersek birbirimize zarar vermek aklımızın ucundan bile geçmez.
Rahmaninov’un 3’üncü Piyano Konçertosu’yla özdeşleştiniz. Bu eserin ifade ettiği anlam nedir?
İnanılmaz bir eser...
Hayatımda çok önemli bir rolü var. Bu eserde sahnede bana yetenekli piyanist Hoang Pham da eşlik edecek.
Kutsanmış gibi hissediyorum
Dahi” olarak adlandırılmak nasıl bir his? Bir yük mü yoksa sizi siz yapan kişiliğiniz mi bu tanımlama?
Piyano çalmak için doğdum ve hayatımdaki en büyük tutku bu. Bana ilham ve tatmin veriyor. Müziğimi paylaşma, dünyanın dört bir yanına ulaşabilme şansım olduğu için kendimi kutsanmış gibi hissediyorum.
Türkiye’de çok seviliyorsunuz. Burada olmak neler hissettiriyor size?
İstanbul oldukça büyüleyici ve ilham verici bir şehir. 2009’dan bu yana İstanbul dışında, İzmir, Ankara, Antalya’da ve Efes’te konserler verme şansı buldum. Her bir şehrin kendine has duygusu var. Beni bunca yıldır büyük bir sevgi ve ilgi ile kucaklayan tüm müzikseverlere teşekkür ederim. Benim müziğe olan sevgimin ve bunu herkesle paylaşmamın sınırı yok. Bunun olması harika bir şey!
İdil Biret inanılmaz bir yetenek!
Ülkemizde tanıştığınız bir müzisyen var mı?
İdil Biret inanılmaz bir yetenek. Hatta tanıştık ve Steinway piyanosunu çalmama bile izin verdi.
Sahnede enstrümanınızın başındasınız ve binlerce insan sizi dinliyor... O anı nasıl tarif edersiniz?
Piyanom ile aramda inanılmaz bir bağ var. Çalmaya başladığımda her şeyi untuyorum ve bütünleşiyoruz.
Konserde nasıl bir performans planlıyorsunuz?
Rahmaninov’un 3’üncü Piyano Konçertosu’ya gelenleri büyüleyeceğim...