Oyunculukta cesaret şart
Kırlangıç Fırtınası‘nda kamera karşısına geçen Emel Çölgeçen cesur bir oyuncu olduğunu söylüyor ve “Oyunculukta utanç duygusu olamaz. Oyuncu cesurdur ben de onlardan biriyim. Senaryoya inanırsam ve karakter ağzımı sulandırmışsa gereken her şeyi yapabilirim” diyor.
Yeni diziniz hayırlı olsun. Bugünlerde sizin için hayat nasıl gidiyor?
Hayat bugünlerde bolca gülümsetiyor şükürler olsun diyorum her gün. Hem bu projede yani Kırlangıç Fırtınası‘nda Fikret Kuşkan, Ayşenil Şamlıoğlu gibi ustalarla beraber bir masala hayat vermek hem de Kapadokya’da olmak mutluluk verici. Hem de “Popüler Gerçek” isimli bir tiyatro oyununda sahneye çıkıyorum. Çalışmak beni mutlu eden şeylerin başında geliyor, mesleğimi seviyorum ve icra edebildiğim için çok şanslıyım. Şükür etmek, hayata teşekkür etmek bu aralar bolca yaptığım şey bu sanırım.
Herhangi bir konuda rahatsızlığınız veya şikayetiniz olduğunuzda tavrınız nasıl olur?
Bu konuya bağlı değişir. Ama ortak nokta çözüm aramak olur, çözebilmek için her yolu denerim, konuşmak, tartışmak, susmak, düşünmek, zamana bırakmak hepsi geçerli. Ama bildiğim tek bir şey var çözülemeyecek bir sorun yoktur, bahanelere sığınmadan kendiyle yüzleşmeli önce insan, sonra yollar kapılar zaten ardına kadar açılıyor. Hayat size çözüm yollarını bir şekilde gösteriyor.
Kırlangıç Fırtınası ile yollarınız nasıl kesişti?
Limon Film ile yollarımızı ayırmadık zaten hep temastaydık, sonra bu proje geldi, senaryosu beni heyecanlandırdı. Çok dişi bir hikayeydi ve çok renkli karakterlerle daha da heyecan verici olacağı belliydi. Ülfet kolay bir rol değil. Hayat onu sertleştirmiş, sadece bir gün yaşayabilmiş olsa da anne olduğundan yüreği sevgi, hasret dolu. O kısım ise yumuşacık bir iki durumun arasında gidip gelmekte. Ne kadar dışarıdan kabuğu sert görünse de çok duygusal ama inatçı ve asla pes etmeyen bir yapısı var. O pes etmeyen yanını seviyorum.
Aşk avaz avaz yaşansın...
Sizin için ideal roller hangileri olabilir, dram mı, komedi mi?
Oyuncu kimliğimden önce bir kadınım. Bu yüzden kadınların hikayeleri, dramları, hayattaki yolculukları, anları beni etkiliyor. Komediden çok kara mizah her zaman bana çekici geliyor, izlemeyi de okumayı da severim.
Zaman size neler öğretti?
Zaman bana çok şey öğretti en çok da kendimi, nasıl bir insan olduğumu sonra olduğum bu insanla barışmayı. Hayata karışınca kendinle yüzleşiyorsun, kendine şaşırıyorsun bazen sancılı bir süreç ama tünelin sonunda hep ışık var. Korkmamak gerektiğini öğrendim ne olduğun insandan ne de hayattan.
Aşktan söz edelim mi?
Kalbimi soruyorsanız hem boş hem dopdolu. Aşk bir insana karşı duyulan en güzel duygu ama aşk sadece bir insandan ibaret değil. Bahçeme de aşığım, kedime de, arkadaşlarıma, kitaplara, gökyüzüne okyanusa... Aşk her yerde tabii kafasını ekrandan kaldırıp, görebilene...
Sizdeki etkisi nasıldır?
İçimde dopdolu bir coşku ve iç organlarımda kanat çırpıştıran kelebekler. Aşk saklanamıyor. Çünkü teninizden gözünüzdeki ışığa kadar her şey değişiyor saklamaya çalışsanız da asla olmuyor. Zaten en güzel duygu neden saklansın ki avaz avaz yaşansın.
Bize huzur, barış ve bağışlama lazım
Ülfet intikam duygusuyla hareket eden biri. Buna göre bu tarz duyguların sizin hayatınızdaki yeri nedir?
Çok kin beslemem, intikam duygusu için sorarsanız bu duygunun insanı köreltip karartacağını düşünüyorum, bizlere huzur, barış, sevgi ve bağışlama lazım. İçimizdeki bu “negatif” duygular, tehlikeli ve yıpratıcı en çok da bizler için. Hayat uzun gibi görünen kısacık bir yol ona ne ekerseniz onu biçersiniz.
Sizin elinizden en değerli şeyleriniz alınsa tepkiniz ne olur?
Bir şekilde geri almak. Ama Ülfet’in hayatından en değerli şey alınmadı Ülfet’in hayatından kanının canının bir parçası ve aşık olduğu adam alındı o bambaşka bir şey. İnsanı delirtebilir bile.
Karakteriniz çok güçlü peki ya siz ne kadar güçlüsünüz?
Bence tüm anneler Ülfet kadar güçlü. Onlar da evlatları için asla pes etmezler. Annelik çok güçlü bir duygu, sadece insanlarda da değil tüm doğada bu böyle. Bir anne gerektiğinde kaplan kesilebilir, gerektiğinde de kollarını pamuk yapar sarar sarmalar yavrusunu. Koruma içgüdüsüyle her şeyi yapabilir. Bir anne ile evladının arasına kimse giremez.
Her zaman özgürlükten yana oldum, tabularım yok...
Topluma dair tabuları kırmak adına ne kadar kararlı ve cesursunuz?
Özgürlükten yana oldum her zaman. Çok büyük tabularım yok. Kendime zarar vermeyecek her şeyi yapabilirim. Bu yönümle cesur kabul edebilirsiniz.
Oyunculukta ne kadar iddialı ve cesursunuz?
İddialı ağır ve zor bir kelime. Oyunculukta cesaret her daim gerekli. Sahneye çıkmak cesaret ister bir karakteri canladırmak da, bu yüzden oyunculukta utanç duygusu olamaz. Her oyuncu bu yüzden cesurdur ben de onlardan biriyim ve cesurum. Bir senaryoya inanırsam ve bir karakter ağzımı sulandırmışsa gereken her şeyi yapabilirim.