Oyunculuğu çıkar kapısı yapıyorlar
Kalbimdeki Deniz ile ekrana geri dönen Simge Selçuk, kolayca şöhret olmak isteyen gençleri eleştirerek, “Oyunculuğu emellerine alet etmek için yapanlar hemen anlaşılıyor ve kolay harcanıyor” diyor.
Ekranda bir süre yoktunuz ne yaptınız bu süre içinde?
Bu bilinçli bir araydı diyebilirim. Çünkü son zamanlarda diziler yaz yağmuru gibi. Başlamasıyla bitmesi bir oluyor. Kabul etmediğim projeler başladığı zaman onları izlediğimde hiç pişman olmadım. Galiba az çok anlamaya başladım; senaryoyu okuyunca insan ruhuna ve yaşamına dokunup dokunamayacağını. Şans, kısmet de diyebiliriz. Ayrıca bu süre için keman çalmaya başladım.
Kalbimdeki Deniz'e Raşel karakteriyle dahil oldunuz. Bu diziye nasıl ikna oldunuz?
En önemlisi kadın haklarını gözeten ve savunan, bölümlerinde o konulara yer veren, naif, duygusal bir aile dizisi Kalbimdeki Deniz. Bu yüzden herkes tarafından çok sevilerek izleniyor. İzlerken seyirciye rahatlık ve umut veren bir dizi. Raşel acıklı bir hikayesi olan bir anne. Senaryoya güvendiğim için ve uzun bir süredir anne rolü oynamak istediğim için içim rahat bir şekilde bu rolü kabul ettim.
Raşel karakteri yıllar önce sevgilisini terk etmiş ama şimdi geri dönen biri. Bu şekilde yaşanan ilişkiler hakkında yorumunuz nedir?
Bence ailenin ya da başka kişilerin baskısıyla, zorlayarak kopartılmaya çalışılan yahut doğal sürecinde ömrünü bitirmeyen gerçek sevgiler ölmez ama insanı acıtarak yaşar. Bastırılıp, yüreğe gömülse bile başka bir insan için kolay kolay filiz vermez. Bu da hamuru sevgi ve aşk olan insanoğlu için çok zor olsa gerek.
Bir kadın terk ettiyse geri dönmeli mi sizce?
Herkes kendi fiziksel, ruhsal ve zihinsel bütünlüğüyle kendi yolunu çizmeli. Tabi bunu şiddet ve hayati tehlikelerin olmadığı ilişkileri düşünerek söylüyorum. O konular hiç de kabul edilip, sürdürülecek hatta üzerine konuşulacak bile konular değil. Tabi ki kadının yapacağı şey terkedip, asla geri dönmemek. Devletin de bu konularda cezaları daha ağırlaştırması gerektiğini düşünüyorum.