Okumak için yumurtalarını satıyor
ESKİDEN SADECE PARA KARŞILIĞINDA SPERMLERİNİ SATAN ERKEKLER VARDI
P G. para karşılığında yumurtalarını bağışlayan kadınlardan biri. Amacı eğitimini tamamlamak. Kimliği bilinsin istemiyor. Bu röportajı yapmayı kabul etmesinin de tek nedeni var: Yaptığı işe "Öyle bir yazın ki insanlar korkmasın. Her iki tarafta da buna çok ihtiyacı olanlar var" diyecek kadar inanıyor.
Çok değil, bundan 4-5 yıl öncesine kadar sadece sperm bağışım biliyorduk. Ama artık kadınlar da
yumurtalarını bağışlayabiliyor. Ve bunu para karşılığı yapan birçok kadın var. Bu işin yaygın olarak yapıldığı yer Kıbrıs. Çünkü Türkiye'de yalnızca evli çiftlerin sadece kendi hücrelerinden tüp bebek yapabilme izinleri var.
Peki yumurtalarını bağışlayan bir kadın neler hisseder? Biyolojik annesi olduğu çocuğu tanımak ister mi? işin sosyolojik ve hukuksal boyutları da var elbette... Biyolojik anne çocuk üstünde hak iddia edebilir mi? Yüzlerce yumurta bağışlayıp yüzlerce çocuk sahibi olabilir mi? Bu çocuklar ileride bilmeden kan bağı olan evlilikler yapabilir mi? Okuyacağınız röportajda bu soruların cevaplarını bulacaksınız.
• Yumurtalarınızı vermek nereden aklınıza geldi?
Bir arkadaşımın aracılığı ile oldu, o da yumurta vermişti, ilk sefer biraz korktum ama şimdi rahatım.
• Ne kadar süredir yumurtalarınızı veriyorsunuz?
Bu "işi" ya da "yardımı" iki yıldır yapıyorum. Toplam iki kere verdim yumurtalarımı. Gerek olursa en fazla bir kere daha veririm. Daha sonra da zaten mezun olacağım.
• Bunu öğrenim giderlerinizi karşılamak için mi yapıyorsunuz?
Evet. Öğrenim giderlerim ve başka bazı ihtiyaçlarım için. Bu kadar parayı ailemden temin edemezdim, çünkü onlarda da yok. Olsa da alamazdım zaten.
• Sanırım verdiğiniz yumurtaların sayısı da bellidir. Siz biliyor musunuz şimdiye kadar kaç yumurta verdiğinizi?
inanın ki sormak da hiç aklıma gelmedi. Aslında çok da önemli değil bence.
"ACI ÇEKMEDİM"
• Peki yumurtalarınızı verdiğiniz anne adaylarıyla tanıştınız mı?
Hayır hiç tanışmadım. Tanışmak da istemem. Bize verilen garantilerden biri de buydu. Ne anne tanıyacak bizi ne de baba... Tabii ki doğacak çocuk da bilmeyecek biyolojik annesinin kim olduğunu. Yıllar sonra "Benim annem sensin" diyen bir çocukla karşılaşma şansım yok yani.
• Yıllar sonra karşılaşmak istemiyorsunuz. Peki kendinizi o çocuğun annesi sizmişsiniz gibi hissediyor musunuz?
Hayır, tabii ki hissetmiyorum. Çok farklı bir şey bu.
• Bu işlem için size nasıl bir ödeme yapılıyor?
Söylemesem daha iyi. "Yeteri kadar" desek olur mu?
• Bu iş, maddi getirişinin yanında, çocuğu olmayan kadınlara yardım ediyormuş duygusu da yaşatıyor size galiba...
Kesinlikle evet. îki taraf için de yararlı bir olay. Aile yıllarca özlem duyduğu çocuğa kavuşuyor. Ben de hem para kazanıyor hem de manevi tatmin buluyorum.
• Yumurta vermek acılı bir operasyon mu? Ne kadar sürüyor?
Uyutulduğum için acı çekmedim Belki sonrasında birkaç kez ağrı kesici almam gerekti. Ne kadar sürdüğünün de farkında değilim açıkçası. Ama kendime geldikten bir-iki saat sonra üniversitenin yurduna dönecek kadar iyi oluyorum.
• Tanrı korusun ama günün birinde çocuğunuz olamayacağını öğrenirseniz daha önceleri verdiğiniz yumurtalar için üzülür musunuz?
Bilmem, üzülürüm galiba. Ama bunun yumurtalarımı vermemden kaynaklanmayacağının da farkındayım. Yumurta bağışlamanın benim anneliğime zararı olmadığını ve bende daha binlerce yumurta olduğunu biliyorum.
• Böyle bir durumda başka birinin yumurtalarıyla çocuk sahibi olma yöntemini tercih eder misiniz?
Zorunlu kalırsam tabii ki, neden olmasın...
• Verdiğiniz yumurtalarla doğan bir çocuğu görmeyi asla istemeyeceğinizden emin misiniz?
Eminim. Ama istesem de göremem zaten, işin kuralı buymuş. Ne ben ne de onlar bunu bilemezler mis. Sadece bir sağlık problemi yaşanırsa aracı olan merkez iki tarafa da haber verecekmiş. Doktorlara güveniyorum.
• Kendi çocuğunuza sahip olmayı ne zaman isteyeceksiniz? Henüz erken mi?
Erken. Şu an evli değilim. Ama zamanı gelince mutlaka isteyeceğim. Olgun anne olmak zamanın koşullarından biri. Bebek için de daha iyi.
"GENLERİMİ TAŞISA DA GERÇEK ANNESİ, BÜYÜTENDİR"
• Son zamanlarda yumurta-sperm bağışlarıyla ve taşıyıcı annelikle birlikte gündeme gelen bir tartışma konusu var: "Çocuğun gerçek annesi onu taşıyan mıdır büyüten mi?" Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Benim durumumla bir bağlantısı yok bunun, çünkü çocuğu ne karnımda taşıyorum ne de büyütüyorum. Ama tabii ki bu konuda bir fikrim var. Bence bir çocuğun gerçek annesi onu büyütendir.
• Evet, çocuğu ne karnınızda taşıyor ne doğuruyor ne de büyütüyorsunuz. Ama genlerini sizden alıyor...
Ben bunu tıpkı kan bağışı yapmak gibi düşünmeyi tercih ediyorum. Böyle şeyleri fazlaca düşünüp de aklımı karıştırmak da istemiyorum açıkçası. Ama dediğim gibi, o çocukların gerçek anneleri ne olursa olsun onları doğurup büyüten kadınlardır bence.
DOÇENT DOKTOR TANSU KÜÇÜK:
"Eskiden bir tek babalık testini bilirdik"
• Türkiye'de bu tür bir operasyon yapılamıyor mu, neden Kıbrıs'a gidiliyor?
Çünkü ülkemizde sadece evli çiftlere ve sadece kendi hücrelerinden tüp bebek yapılabiliyor. Bu iş için dünyada başını İspanya'nın çektiği bir kaç ülke var. Atina, İsrail, Belçika, Kıbrıs ya da Amerika'ya gitmeniz gerekiyor. Kıbrıs yakınlığı yüzünden ideal tabii.
• Bu operasyon sonucu doğan çocukların gerçek annesi hangisi oluyor?
Bazı durumlarda yumurtanın tamamını değil sadece içindeki stoplazma denen bir kısmını naklediyoruz. Böylece vericinin genetik materyali bebeğe aktarılmıyor. Ama yumurta naklinde biyolojik anne tabii ki verici kişidir. Eskiden bir tek babalık testini bilirdik. Çocuğu karnında taşıyan annenin test yaptırmasına ne gerek var diye düşünürdük. Ama artık analık testi de yapılabilecek duruma gelindi.
• Vericiler nasıl bulunuyor?
Bu kulaktan kulağa yayılan bir şey. Çoğunluğu öğrenci olan genç kızlar daha çok birbirlerinden duyarak talip oluyorlar verici olmaya.
• Verici olmanın şartları neler?
Gönüllü kişiler kapsamlı bir check-up'tan geçiriliyorlar. AİDS, hepatit ya da genetik hastalıklara sahip olmamaları gerekiyor. Bir de yaş sınırı var tabii. En az 18 yaşında olmaları gerekiyor. Üst sınır açıktır ama biz daha çok 28'e kadar olanları tercih ediyoruz.
• Gizlilik kuralı çok kesin midir, hiç kaçak olmaz mı?
Asla. Alıcı ve vericinin birbirinden haberi bile olmaz. Sadece biz doktorlar biliyoruz. Biz de yalnızca bir şartta, onda da kimlikleri açıklamadan devreye gireriz. Diyelim ki verici ileride meme kanseri gibi genetik tarafı ağır basan bir hastalığa yakalandı... Alıcı anneyi uyarırız, o kadar. O da çocuğun sağlığı için...
KAN BAĞI OLAN KİŞİLERİN EVLENME RİSKİ VAR MI?
• Bir kadın kaç kez yumurta verebilir? Her denemede kaç tane yumurta alınabilir?
İlke olarak bir milyon kişilik bir toplumda sperm ya da yumurta bağışı yapan kişiden 20 kereden fazla bağış almamak gerekir. Aksi takdirde bilmeden kan bağı olan kişilerin evlenme olasılığı artar. İdeal olarak her bir denemede alınan yumurta sayısı da 10 civarında olmalı.