ODTÜ’de şimdi de fotoğraflı protesto
- ODTÜ’lü öğrenciler, 18 Aralık olaylarını ve sonrasında yaşanan tartışmalara, Tumblr’da bir foto-blog açarak cevap verdi! Blog’da öğrenciler, “otokrat şiddete karşı” kendi tavırlarını koyuyor...
ürkiye ODTÜ’deki olayların ardından ortaya çıkan gelişmeleri konuşuyor, tartışıyor. ODTÜ’lüler, tepkilerini fotoğraf karelerine yansıttı. ODTÜ Amatör Fotoğraf Kulübü, sosyal paylaşım sitesi Tumblr’da bir foto-blog açtı. Blog’da ODTÜ’lü öğrenciler, “terörist” ilan edilmelerini protesto ediyor ve diğer üniversite öğrencilerine çağrıda bulunuyor: “Öğrenciler neyi protesto ediyor hakkında benim de bir sözüm var diyorsanız sözünüzü kağıda geçirip, üniversitelerin her köşesinde fotoğraflarla belgeleyip gönderebilirsiniz...” ODTÜ’lülerin bu sıra dışı protestosunu mesleğinde başarılı ODTÜ mezunlarına sorduk.
Mehmet Eroğlu-Yazar
“1968 geleneğini sürdürme kararlılığı”
“ODTÜ’lü olmak, ODTÜ ruhunu taşımak demek, bilimsel başarılarının, ülkenin en seçkin üniversitesi olmasının yanı sıra, 1968’lerde şekillenmiş ODTÜ geleneğini sürdürme kararlılığıdır. Yaklaşık 45 yıl önce bütün dünyayı saran ve ülkemizde de görünen 1968 öğrenci eylemleri, her şeyden önce romantik devrimcilerin hareketiydi. O kuşak, varlığını ancak kurtarıcılıkla anlamlı kılan, bunun için her fedakarlığı göze alan, seçim ve eylemleri için fatura ödemekten kaçınmayan, toprağa değil, güneşe gömülmeyi düşleyen bir kuşaktı. Ben ODTÜ’de önce adaleti, tutkularımın tanrısı kılmayı öğrendim. Arkadaşlarıma ODTÜ’yü gezdirirken onlara stadyumun beton tribündeki o silinmez, 40’dan fazla kışa, üç darbeye, üstünü kapatmaya çalışan tonlarca boyaya karşı koyan ‘DEVRİM’ yazısını gösterdim. O yazının yazıldığı gece ben oradaydım... O yazı ODTÜ’nün ODTÜ’lülüğün bir parçası.”
Derya Köroğlu: Yeni Türkü Grubu kurucusu
“Bu ruha bazen idealizm, bazen devrimcilik denir”
“ODTÜ’lülükte idealizm ve devrimcilik olduğuna inanıyorum. Ama aslolan özgürlük ve dünya çapında bir değer olmaktır ODTÜ’lü olmak. ODTÜ’ye katlanamamak, bilime katlanamamak ve hakaret etmek demektir.”
