Nüfusun yüzde 80'i çalışmayıp refah içinde yaşayacak
Dünyanın en etkili 100 kadın fütüristi arasında sayılan Ufuk Tarhan'ın yeni kitabı T-İnsan, geleceğimizi ilgilendiren sorulara cevap arıyor. "Gençlere değil büyüklere tavsiyem var: Onları rahat bırakın" diyen Tarhan ile geleceğimizi konuştuk.
Kitabınızın ismi "T-İnsan." T-İnsan kime denir?
Geleceğin başarılı insan modelidir. T-İnsan; gelecekle uyum sağlamak, geçerli ve gerekli olacak bir kariyeri, uğraşı olsun isteyen insanlar için gelecekçi dönüşüm modelidir. Tasarımcı düşünen, teknolojiyi bilen ve kullanan, tedarikçiye dönüşmeyi hedefleyen insan demektir. T-insanlaşma; gelecekte kullanım dışı kalmamak isteyen bireyler için, tıpkı cihazlarımıza yaptığımız gibi, kendi versiyonunu yükseltme, güncelleme ve senkronize etme yöntemidir. Bu kişiler T’leştikten sonra artık bir yerde sabit, ücretli, maaşlı çalışmalarının zorunlu olmayacağı biçimde “serbest proje” insanı haline gelirler ve kontratlarla, sözleşmelerle taşeron ya da girişimci olarak ürün ve hizmet sağlayıcıya dönüşürler. T-insanlaşabilmek için; hibridleşmek, otodidakt öğrenmeyi ömür boyu sürdürmek ve çok iyi kürasyon yapmak gerekiyor. Bu üç yöntem, yaklaşım için her yaşta, her konumdaki insan için versiyon yükseltmenin ve senkronize olmanın ön koşulu da diyebiliriz.
Bilmediğimiz birçok şey var gelecekte, geleceği nasıl tasarlamak lazım?
Tabii ki olumlu tasarlamak lazım! Gelecekte tam olarak ne olacağını şu anda bilemiyoruz. Ancak olacak olanlarda önemli bir etkimizin olduğunu, olabileceğini artık görüyoruz, anlıyoruz ve biliyoruz. Yani insanlar olarak geleceği önemli biçimde etkileme gücümüz olduğunun farkındayız. Kader denen sistemin yanında bizim de etkin oyuncu olduğumuz belli. İnsanlık bunu anlayacak kadar deneyim yaşamış bulunuyor. İnsanlık bilgi, hayal, akıl, teknoloji ile gelecek kurgusu yapıp, büyük ölçüde o tasarladıklarını gerçekleştirebiliyor. O halde akıllı olalım ve “olumlu gelecek tasarımına” odaklanalım derim. Her şeye rağmen, hala bunu yapabileceğimiz çok önemli fırsatlarımız ve gücümüz var.
Plaza işçiliği bitecek beynin ofisin olacak
Yarının işleri henüz icat edilmedi mi?
Hayır. Bunun birkaç nedeni var; yeniçağın işlerini oluşturacak “genetik, nano ve uzay” teknolojilerindeki gelişim ve keşifler halen sürüyor. Bunların tetiklediği “dijital, robot ve yenilenebilir enerji” devrimlerinin neden olacağı asıl dönüşümler henüz tam başlamadı.
Hangi teknolojik trendlerin yaratacı iş alanları öncü olacak peki?
İlk etapta etkili olacak temel teknolojik dönüştürücüler, "Big data (Büyük veri), bulut bilişimi, nesnelerin interneti, otonom cihazlar, yapay zeka, giyilebilir teknolojiler, arttırılmış gerçeklik, hologram, 3D baskı, görüntüleme ve çizim teknolojileri, QR kodlama, lokasyon bazlı kişiye özel uygulamalar.
Tüm bu saydığınız trendler dahilinde geleceğin popüler meslekleri ne olacak?
Dijital pazarlama uzmanı, SEO uzmanı, WEB tasarımcısı ve geliştiricisi, sosyal medya yöneticisi, içerik pazarlama müdürü, kullanıcı deneyim müdürü, içerik stratejisti...
Genetik kod zinciri keşifleri çoğaltacak
20 yıl sonra çalışma koşulları ve hayatımız nasıl değişecek?
Bilim, teknoloji ve daha iyi bir gelecek yaratma çabalarımızla, en temelde de genetik, nano ve uzay teknolojilerindeki gelişmelerle mümkün olacak gibi görünüyor. Şu anda dahi evrenin en büyük sırlarından biri olan “insanın, canlıların gen yapısı” çözülmüş durumda. Biyoloji dediğimiz, mucizevi oluşum artık ATCG ile ifade edilen ve genetik yapımızı oluşturan formüller, DNA dizilimleri şeklinde bilgisayarlarda “data” haline, somuta indirgenmiş halde. Yani “biyolojinin dahi dataya dönüştüğü” muazzam zamanlardan geçiyoruz! Genom (genetik kod zinciri), daha da büyük keşifler için insanlar ve robotlar tarafından inceleniyor. İncelendikçe keşifler çoğalıyor. Keşfedilenleri anlamlandırdıkça giderek hızlanan bir tempoda şu anda hala bilim kurgu gibi, tanrısal, çözemediğimiz ilahi şeyler olarak algıladığımız konuların pek çoğu, hatta daha da fazlasını anlamlandırmamız mümkün olacak kanaatindeyim. Ve dünyanın yeni nesil egemen güçleri “ATCG’ye” hakim olanlardan çıkacak…
Beyaz yakalılar da işsiz kalacak
Sizce robotlar dost mu düşman mı?
İkisi de olabilir. Biz nasıl programlarsak öyle olacaklar. İçlerine ne yüklersek onu yansıtacaklar. Tıpkı insanlar gibi…
Toplumun yüzde kaçı robotlar yüzünden işsiz kalacaktır?
Tamamen kendi tahminimi veriyorum; elli seneye kadar yüzde 80’i diyebilirim.
Çok yüksek bir oran yüzde 80, işsizlik artınca sistem nasıl dönecek? Hangi kesim daha çok etkilenecek?
Sistem; kapitalizmin önce “duyarlı ve sorumlu kapitalizme”, devletlerin sosyal devlete dönüşmesi ve filantropik yaklaşımların yaygınlaşması ile evrilecek ve bir yerde aslında en çok komünizme benzetebileceğimiz, henüz adını tam koyamadığımız tamamen sosyal, eşitlikçi yapılara varabilecek. Arada da en çok etkilenecekler sanayide ve kurumsal alanda, “ücretli” çalışanlar, günümüzde “post modern kölelik” denen sistemde, bilgi işçiliğinde çalışanlar olacak.
Gelecekte daha mı az çalışacağız, ne gibi işleri hangi koşullarda yapacağız?
Fiziksel olarak daha az çalışacağımız, ancak zihinsel, duygusal olarak ok daha fazla çalışmak, çabalamak zorunda kalacağımız kesin. Beden gücü ile belirli bir yerde, belli bir zamanda ve bizzat bulunarak yapmamız gereken işler giderek azalacak ve birçoğu yok olacak. Onları hızla robotlara ve yapay zekâya, hologramlara devredeceğiz.
"T- İnsan tasarımcı düşünen, teknolojiyi bilen ve kullanan, tedarikçiye dönüşmeyi hedefleyen insan demektir."
Devlet herkese para verecek
Peki ne için çalışacağız?
Bizler ise daha çok “akıl, zekâ, duyarlılık” gerektiren alanlarda “tasarımcı, danışman, rehber ve gözetmenler” olarak çalışacağız. Ama epey çok ve disiplinli çalışacağız. Yani fiziksel olarak daha az, zihinsel olarak daha fazla çalışacağımız zamanlara girmiş bulunuyoruz. Kendimizi, bünyemizi buna göre uyarlamamız gerekiyor.
Para nasıl kazanacağız? Ya da paralar şekil mi değiştirecek?
İki şekilde kazanacağız; birincisi, çalışarak. İkincisi de çalışmayarak! Kendini T’leştirerek geleceğin isterlerine göre dönüştürenler çalışarak para kazanacak. Artık çalışamayacak durumda olanlar ya da çalışmak istemeyenlere de devletler ve toplum bakacak. Yani ücretli bir iş yapma olanağı kalmayanlar, olmayanlar da yalın olarak “insanca yaşama haklarını” kullanacaklar ve kendilerine şu anda “vatandaşlık maaşı ‘universal basic income’ evrensel temel gelir” denen bir sistemle gelir elde etme hakkına sahip olacaklar.
Fiziksel para ortadan kalkacak
5-10-15-20 yıllık dilimlerde dijitalleşme, robotlaşma ve yenilenebilir enerjinin etkisi ile maliyetler, fiyatlar, ücretler, satın alma çok ve hızlıca düşecek. Fiziksel para ve türevleri tamamen ortadan kalkacak. Para, yani değişim birimleri, yöntemleri, ticaret de tamamen dijitalleşecek, çeşitlenecek, hatta marka paralar vb. ortaya çıkacak.
Tarımda toprağa gerek kalmayacak
Üretim nasıl olacak? Tarım ya da sanayi üretimi nasıl şekillenecek?
3D teknolojileri, robotlar ve yapay zekâ ile sadece fiziksel ürün değil, hizmet sektörleri de baştan aşağı farklılaşacak. Dünyanın çeşitli yerlerinde dikey çiftliklerden istenilen kalitede bitkisel hasat elde ediliyor. Pek çok hayvansal ürün laboratuvarlarda, et dahi, yapılabilir halde. Geleceğin dünyasında tarımın, temiz suyun, beslenmenin, enerjinin sorun olacağı yakınmaları bana pek akılcı ve gerçekçi gelmiyor. Şöyle düşünüyorum; kıtlık bilinci bizim yarattığımız bir yanılsama. Aslında dünyada her şey zaten fazlası ile var ve biz tüm kaynakları insan ve canlılar dâhil, çok daha akıllıca kullanmasını, paylaşmasını öğrenme, keşfetme sürecindeyiz. Bunu başaracağımıza ve “bolluk yönetimi, paylaşımı” konusunu çözeceğimize yürekten inanıyorum.